30 Ekim 2016 Pazar

A.BEN SOLOMON: İSRAİL, DOĞALGAZ PROJELERİNE TÜRKİYE’Yİ DEĞİL KIBRIS’I DAHİL ETMELİ



İSRAİL, DOĞALGAZ İHRAÇ PROJELERİNE TÜRKİYE’Yİ BIRAKIP KIBRIS’I DAHİL ETMELİ

Ariel Ben Solomon (Bar-Ilan Üniversitesi Ortadoğu Araştırmalarında doktora adayı ve Ortadoğu konusunda serbest yazar. The Jerusalem Post gazetesi eski Ortadoğu muhabiri ve yazarı)
BESA Center Perspectives Paper No. 370, 7.10.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Özet: İsrail, siyasi riskler nedeniyle İslamcı Türkiye’ye uzanan doğalgaz boru hattı inşasından vazgeçmeli ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) teknolojisini kullanarak gazını Kıbrıs üzerinden ihraç seçeneğini düşünmeli. Bu, pahalı bir seçenek olmakla birlikte uzun vadede daha az riskli ve daha fazla kalıcı. Ayrıca doğalgaz Ürdün’e ve belki Mısır’a da ihraç edilmeli.

Doğalgazıyla ilgili anlaşmalara imza koymaya başlayan İsrail’in, müttefikleri Kıbrıs, Yunanistan ve hatta Mısır pahasına, uzun vadede pahalıya patlayacak Türkiye’yle bir boru hattı anlaşmasından kaçınması gerekir. Zira ikili ilişkilerde gerginliklerin son dönemde azalmasına rağmen İsrail, doğalgaz ihracat stratejisinin kilit taşı olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İslamcı rejimine güvenemez.

Dengesiz bir Yahudi düşmanı olan Erdoğan’ın İsrail’i rehin alacak şekilde doğalgaz akışını kesmesini sağlayacak bir kriz her an patlayabilir. Türkiye’yle müttefik olan Hamas yönetimindeki Gazze’yle yeni bir savaş veya Filistinlilerle şiddetin genel olarak artışı veya başka birtakım beklenmedik olaylar böyle bir krizin tetikleyicisi olabilir. Zaten soğuk olan Türkiye-İsrail ilişkilerinin bozulması sadece an meselesi.

İkili ilişkilerdeki iyileşme, o dönemde Ankara’nın Rusya ve diğer ülkelerle kötü ilişkileri bağlamında değerlendirilmeli; yoksa bu, Erdoğan’ın İsrail’e tavrında herhangi bir gerçek değişimin yansıması değil.
(…)
Türkiye-Rusya ilişkilerindeki son yakınlaşma resmi değiştirmekte ve bu gelişme Erdoğan’ın elini İsrail’le ilişkilerde serbestleştirecek. (…)

Türkiye-İsrail doğalgaz boru hattı 5 milyar dolara mâl olacak ve hattın inşası 7-8 sene sürecek. İsrail’in diğer doğalgaz ihracat seçenekleri ise Mısır ve Yunanistan.

Kahire Kudüs’e dost olsa da Mısır siyasi istikrarsızlıktan ve terörizmden muzdarip. Ancak bu meseleler olmasa dahi Mısır ideal bir seçenek değil. Çünkü Mısır’ın kendi doğalgaz rezervleri var ve bu nedenle uzun vadede İsrail’e ihtiyaç duymayacak. Yunanistan Avrupa’ya gaz ihracı planının bir parçası ve Kıbrıs da bu planın ara istasyonu olabilir.

İsrail’in geniş Leviathan doğalgaz sahasının yatırımcıları, üretime birkaç yıl sonra geçilecek olsa da, 26 Eylül tarihinde Ürdün’e gaz ihracı için 10 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı. İki ülke arasında boru hattı inşası devam ediyor. 

İsrail, rezervlerinin büyüklüğü itibarıyla Ürdün’ün dışındaki başka yerlere de doğalgaz satabilir durumda. Kıbrıs’ta sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) terminali inşası, daha pahalı olmasına rağmen daha güvenli bir seçenek olarak görünüyor. (…)

İsrail’in uzun vadeli doğalgaz stratejisi için Kıbrıs’a odaklanması akıllıca olacaktır. Kıbrıs’ın güney sahillerindeki Afrodit gaz sahası ve yakınındaki İsrail’e ait Leviathan sahası, Avrupa’ya ve Asya’ya doğalgaz ihracatında Kıbrıs’ı bir aktarma merkezine dönüştürebilir. Bunun için sahile bir LNG tesisi inşa edilmesi gerekiyor ve bunun maliyetinin 20 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor.

Konuyla ilgilenen bir İsrailli sanayiciye, “İsrail, Eliat veya kendi toprakları üzerinde başka bir yere niçin LNG tesisi inşa etmiyor?” diye sorduğumda, “Çevreciler ve onların siyasi destekçileri bunu engelleyeceğinden gerçekleşmesi mümkün değil” cevabını verdi. Öyle görünüyor ki LNG fırsatı; Mısır’daki mevcut tesisi kullanma, Kıbrıs’a yeni bir tesis inşa etme veya deniz üzerinde böyle bir tesis kurma seçenekleriyle sınırlı.

Konuştuğum kaynak dedi ki “Kıbrıs en güvenlisi. Uzun vadede istikrarlı bir seçenek. Eğer ileride Lübnan da kendi sularında doğalgaz bulursa o da boru hattıyla gazını Kıbrıs’a taşır.”

Konuşulan diğer bir seçenek de İsrail’den Kıbrıs’a, oradan da Yunanistan’a ulaşacak bir doğalgaz boru hattı; ancak bazı uzmanlar bunu gerçek dışı buluyor. (…)

(…)
Kimileri hala Mısır’ı uygun bir seçenek olarak görüyor. Amerikan başkanlık seçimlerinde yarışan Donald Trump’ın dış politika danışmanı George Papadopoulos, “Mısır, doğalgaz sektöründe uzun vadeli verimsizlikleri yüzünden tarihinin belki de en kötü enerji krizini yaşıyor ve kendi üretimi yeniden yükselişe geçene kadar gaz ithal etmekten başka bir çaresi yok” dedi. Mısır İsrail’den ve Kıbrıs’tan doğalgaz ithal etmeyi düşünüyor. Ona göre, “İsrail’in Leviathan ve Tamar sahalarının yanısıra Mısır’ın Zohr ve Kıbrıs’ın Afrodit sahaları, bölgeyi entegre bir enerji kuşağına çevirecek temel taşları olabilir.”


Bu çerçevede Yunanistan, Kıbrıs, İsrail ve Mısır arasındaki stratejik ilişki, Kıbrıs merkezli bir enerji işbirliğini de içerebilir. Bu ülkelerin tamamı İslamcı Türkiye’nin gündemine ideolojik açıdan karşı ve Kıbrıs’la Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı İsrail’le işbirliğini tercih etmesinin kendi özel tarihî sebepleri de var.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder