30 Ekim 2016 Pazar

D.IGNATIUS: RUS TAKIMI: DÜNYA POLİSİ



RUS TAKIMI: DÜNYA POLİSİ

David Ignatius (Ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı yazarı. Aynı zamanda 25 senedir Ortadoğu’yu ve CIA’yi yakından takip eden Washington Post gazetesi köşe yazarı)
Washington Post, 20.10.2015


Tercüme: Zahide Tuba Kor

Rusya’nın Suriye müdahalesinin manevi babası Yevgeny Primakov, eski bir başbakan ve istihbarat başkanı ve aynı zamanda ülkenin en önde gelen Arap uzmanlarındandı. 4 ay evvel Moskova’daki cenazesinde Putin’in düzdüğü methiyeler Primakov’un Putin üzerindeki etkisinin bir ipucu mahiyetindeydi.

Putin dedi ki “Primakov’un küresel bir vizyonu vardı, açık fikirli ve düşüncelerinde cesurdu.” Rusya’nın gücünü ve çıkarlarını savunarak SSCB’nin çöküşünün ardından “ülkeyi çok ciddi bir krizden çıkardı”. Ortadoğu anlayışı [vizyonu] “muhteşemdi” ve Rusya’yı aşan nüfuzu “inkar edilemezdi.” “Birçokları onunla görüştü, ona danıştı, planlarını ve atacağı adımları onunla paylaştı. Ben de bunlardan biri olduğumu söyleyebilirim.”

Putin, Primakov’un hayran kalacağı –ama aynı zamanda riskli sayacağı- bir kararlılıkla hareket ediyor. Suriye’ye Rus savaş uçaklarını, birliklerini ve tanklarını yollayarak Rusya’nın 1945’ten beri en cesurca askeri adımlarını attı. Primakov’un hayalindeki Arap dünyasında Rus nüfuzunu yeniden tesis etmeye başladı, ama –ABD için son derece tüketici bir girişim olan- Müslüman radikallerle savaşma yükünü üstlenme pahasına.

Primakov, Sovyet sonrası dönemde Rus gücünün ölmediği ve Moskova’nın Washington’ın kalıcı bir tali müttefiki olmadığı fikrinin bir sembolü olmuştu. Onu tanımlayan an 1999’da geldi,  başbakan olarak -Rusya’ya rağmen- Kosova’ya NATO’nun müdahale etmek üzere olduğunu öğrendiğinde uçağının rotasını bir anda ABD’den geri ülkesine doğru döndürdüğünde...

(…) Mesaj şuydu: Rusya ABD’nin askeri hareketini durdurmak için çok zayıf olabilir ama Amerika’nın emrine de öyle süklüm püklüm boyun eğmeyecek.

(…)
Primakov’un uzmanlık alanı Arap dünyasıydı. Rusya’nın iki ana Arap müttefiki olan Suriye’deki Esed rejimi ve Irak’taki Saddam Hüseyin’le ilişkilerin baş menajeriydi.

Primakov’un görev yaptığı dönemde, İsrail tarafından bölgeye demir attırılan Ortadoğu’daki Amerikan gücü yükselişe geçtiğinde can çekişen Rusya ardı ardına müttefiklerini kaybetti. Bu, [binlerce Sovyet danışmanın] 1972’de Mısır’dan kovulmasıyla başladı ve önce Irak [2003], ardından Libya’da [2011] rejimlerin devrilmesiyle devam etti.

(…) Rusya Suriye’ye müdahalesini aylar evvel yavaş yavaş arttırmaya başlamıştı, ama Amerikalı uzmanlar bunun askeri boyutunu ve sonuçlarını [gözden] kaçırmışa benziyor. Moskova’nın İran’la nükleer müzakerelerdeki genel anlamda faydalı rolünden sonra Başkan Obama ve Dışişleri Bakanı John F. Kerry, Rusya’nın diplomatik müdahilliğini memnuniyetle karşıladılar. Aşikâr ki onlar Rusya’nın savaş alanında herhangi bir diplomasinin girizgahı olarak Suriye Cumhurbaşkanı Esed’i destekleyeceğini beklemiyorlardı.

Putin niyetleri konusunda pek de muğlak değildi. 28 Eylül’de BM’deki konuşmasında şöyle söylemişti: “Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki bazı ülkelerde oluşan güç boşluğunun anarşi alanlarının doğuşuna yol açtığı aşikâr… Terörizmle göğüs göğse kahramanca çarpışan Suriye yönetimiyle ve ordusuyla işbirliğini reddetmenin çok büyük bir hata olduğunu düşünüyoruz.”

ABD için Irak’a müdahale bir “tercih savaşı”ydı. Ama Putin’e göre İslam Devletiyle savaş, büyük ve artan bir Müslüman nüfusa sahip olan Rusya için varoluşsal bir mesele.

Eğer Rusya, İslam Devletine karşı gerçekten zor kullanırsa bu, –Rusya’nın sadece Esed’in değil, terörizm, mülteciler ve enerji arzı konusunda korku içindeki Avrupa’nın da hamiliğine teşebbüs ederek- Ortadoğu’daki güç ilişkilerinde radikal bir değişim anlamına gelecektir.

Eylül ayında BM’de Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, cihatçılarla [mücadele sorumluluğunu üstüne almakta] gerçekten ciddi olup olmadığını sordu. Bir Iraklı yetkiliye göre Putin, İslam Devletine katılan 2000 Rus’un arz ettiği tehditle baş etmede ciddi olduğunu söyledi.

Primakov Ortadoğu’da ve küresel alanda Rus gücünü yeniden canlandırma hayalindeydi. Şimdi bunu Putin yapıyor ve hem Rusya hem de ABD için tehlikelerle dolu böyle bir değişim bölgede ve ötesinde güç dengelerini değiştirebilir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder