BEYAZ SARAY’IN KARARSIZLIĞI YPG’Yİ FELCE
UĞRATIYOR
David Ignatius (Ödüllü
gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı
yazarı. Aynı zamanda 25 senedir Ortadoğu’yu ve CIA’yi yakından takip eden
Washington Post gazetesi köşe yazarı)
Washington Post, 22.9.2015
Tercüme: Zahide Tuba Kor
Obama yönetimi, Suriye stratejisini tartışmakla meşgulken 25.000’i aşkın
çatışmalarla yoğrulmuş savaşçısı olduğu iddia edilen bir Kürt milis grubunu [YPG’yi
kastediyor], İslam Devletinin başkenti Rakka’nın kuzeyinden onlarca mil
uzaklıkta –radikallerin sığınağına doğru akmaya hazır halde beklerken–
hareketsiz tutuyor.
Amerikan Özel Birlikleri, Suriyeli Kürt grup YPG’ye hava desteği ile eğitim
ve teçhizat vermekte. 100 paletlik silah ve diğer yardımlardan oluşan bir ikmal
sevkiyatı, Körfez’deki bir Amerikan hava üssünde Kürt savaşçılara ve onların
Sünni Arap müttefiklerine havadan atılmak üzere Washington’ın iznini bekliyor.
Milis grubuna nezaret eden PYD eş-başkanı Salih Müslim, “ABD’yle daha fazla
işbirliği ve Rakka’ya doğru ilerleme konusunda hiçbir itirazımız yok. Ama
Rakka’ya yönelik herhangi bir nihai saldırı, YPG’yle birlikte çalışan bölgedeki
yaklaşık 5000 Arap aşiret gücünden gelmeli” dedi. Müslim Salı günü Suriye’nin
kuzeydoğusundan Skype üzerinden benimle konuştu.
Birçok Amerikalı yetkili, genişletilmiş yardımla ilgili Beyaz Saray’dan
onay kararının bir haftadan fazladır beklendiğini söylüyor. Bu durum Rusya’nın
son dönemde Suriye’deki askeri hareketliliği konusundaki tartışmalarla
karmaşıklaştı.
Bezmiş bir Amerikalı yetkili bu yavaş onay sürecini “analiz felci” olarak
nitelendiriyor. Suriyeli ılımlı güçleri “eğit-donat” misyonunun son dönemdeki
başarısızlığından sonra Kürtlerin radikallere karşı en iyi seçenek olduğu
savunuluyor: Hava desteği Amerikan zayiatı noktasında pek bir risk içermediği
gibi ne ABD’nin Türkiye’yle mevcut mutabakatını ihlal ediyor ne de Rusları
tehdit ediyor.
Müslim YPG güçlerinin sayısının bir Amerikalı yetkilinin tahmini olan
25.000’in çok daha üstünde olduğunu söyledi ama net bir rakam vermedi.
Amerikalı ve Kürt yetkililer YPG’nin sahadaki gücünün ve saldırma konusundaki
hevesinin İslam Devleti militanlarınca zaten gayet iyi bilindiğini söyledi (…).
YPG
savaşçıları Amerikalı komutanlardan yüksek not aldılar. Hava desteğiyle
desteklenerek Irak Kürdistan’ındaki üslerinden batıya doğru ilerlemekteler ve
Suriye’nin kuzeydoğusunda devasa bir toprağın kontrolünü ele geçirdiler – ki
bir yetkiliye göre bu alan 17.000 km2’ye varıyor. Ocak ayında şiddetli bir
savaşı kazanarak İslam Devleti’ni sınır kenti Kobani’den çıkardılar.
Amerikalı
bir komutan YPG’li muhataplarıyla -Amerikan ve koalisyon uçakları ve insansız
hava uçakları havadan bombalarken- karadan da Rakka’yı sıkıştıracak şekilde
güneye doğru ilerlemelerini görüşüyor. Kürt savaşçılar Rakka çevresindeki
bölgeleri kordon altına alırsa şehri temizlemek ve ele geçirmek için nihai
saldırı Sünni Arap güçlere bırakılacak. Müslim, eş-Şammar aşiretinin 3000
mensubunun Rakka’nın kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde YPG’yle birlikte
savaştığını söyledi ve ayrıca 1000 kişilik ilave bir Sünni grubun da şehre
yakın bölgelerde savaştığını belirtti. Ama Rakka’ya yönelik herhangi bir
saldırı muhtemelen aylar sonra gerçekleşebilir.
YPG
Suriye’de Amerikan öncülüğündeki koalisyon için en güvenilir müttefik
konumunda, ama ittifak birçok bölgesel zorluğu da taşıyor. Birincisi, bu milis
grubunun –Irak Kürdistan’ında bulunan, son yıllarda kötü bir şekilde kendi
içinde parçalanan ve İran’la ilişkileri de giderek artan– KYB’yle yakın
ilişkileri var. İkincisi, Türk hükümetinin terör örgütü olarak kabul ettiği
radikal Türk milis grubu PKK’yla çok daha sıkı bağları var.
Suriye,
Amerikalı karar alıcılar için bir kabus haline gelmişti, kısmen oradaki savaşın
düzeni tamamen arapsaçına döndüğü için. Saldırgan YPG, düşmanımız İran
tarafından desteklenirken müttefikimiz Türkiye tarafından hep şüpheyle
karşılanıyor. ABD –hâlihazırda Suriye’nin kuzeyine önemli bir askeri güç gönderen–
Rusya’nın yardımıyla diplomatik bir çözüm üzerinde çalışmak istediğini
söylüyor. Bu arada Ürdün’ün, yerine kimin geçeceği netleşmeden Esed’i
devirmekteki isteksizliği yüzünden sözde “güney cephesi”ndeki ilerleme de
durdu.
Siyasetin
bu sisi altında tüm büyük oyuncuların –ABD, Rusya, Türkiye, İran, Suud, Ürdün
ve bizzat Suriye rejiminin– paylaştığı tek ortak hedef IŞİD’i mağlup etmek.
Radikallere karşı Amerikan destekli en iyi savaşçılar, ABD desteğiyle çok daha
fazlasını yapmaya hazır olduğunu söyleyen Suriyeli Kürtler olageldi.
Müslim “YPG ile Amerikan kuvvetleri arasında bir güven var” dedi.
Ekseriyetle sadece kötü seçeneklerin olduğu düşünülen Suriye’de, IŞİD’e karşı
savaşta Suriye Kürtlerine yardım etmek, uzun uzadıya düşünmeyi gerektirmemeli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder