Darbeleri mazur
gören veya gösteren herkesi kınıyor, darbecileri lanetliyoruz
ESKİ PENTAGON
YETKİLİSİNE GÖRE DARBEYİ ERDOĞAN YAPTIRMIŞ OLABİLİR
Ariel Ben
Solomon (The Jerusalem Post gazetesi Ortadoğu muhabiri ve yazarı)
The Jarusalem
Post, 24.7.2016
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
Z.T.K. Aşağıdaki darbeyle
ilgili görüş veren Harold Rhode’un ABD’nin en önemli Türkiye uzmanı(!) olduğu
iddia ediliyor. Şu anda İsrail Ariel Üniversitesinde misafir profesör ve New
York merkezli Gatestone Enstitüsünde kıdemli araştırmacı. Geçmişte Pentagon’da Türkiye
masası şefi ve siyasi müşavir olarak görev yapmış. Fehmi Koru bir makalesinde hakkında
şunu yazmış: “Harold Rhode deyip geçmeyin. Bir ara, Washington’da görev yapan
veya Washington’a yolu düşen Türk gazetecilerin en büyük haber kaynağı oydu.”
Uzun yıllar
Pentagon’da çalışmış Türkiye uzmanı Harold Rhode, The Jerusalem Post gazetesine
pazar günü verdiği röportajda şunları söyledi: Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan
bir “megaloman” ve içerideki imajını düzeltmek için 15 Temmuz darbesini üretmiş
olabilir.
Rhode’a göre,
Rusya ve İsrail’le ilişkileri düzeltmek için onlara boyun eğmek, Türklerin ve
Ortadoğu halklarının çoğunun gözünde Erdoğan’ı küçük düşürdü. Bu yüzden
Erdoğan, bu sözde darbe teşebbüsüne karşı yapmacık zaferiyle dünyaya hala güçlü
olduğunu gösterdi.
Erdoğan’ın kendi
şerefini kurtarmak için bu darbeyi tezgahlayıp ardından da bastırması oldukça
muhtemel. Bu senaryoya göre Türkler ve Ortadoğulular bunu muhteşem bir zafer
olarak göreceklerdi.
Türk kafa
yapısına ilişkin Rhode şunları söyledi: “Türkler kendilerini dünyanın ya en
önemli ya da en zayıf gücü olarak görmeye meyyaldir ve bu temayül kendi içinde
iniş çıkışlar gösterir… Türkiye komplocular diyarıdır; hatta en eğitimli
insanlar bile böyledir. Komploculuk, Türkiye’de ve geniş Ortadoğu’da yaygın
olan kadercilik zihniyetinin bir parçasıdır. Sünni kaderciliği, her şeyi takdir
edenin Allah olduğu ve kulun kaderini değiştirmek için hiçbir şey yapamayacağı
inancına dayanır.
Türk kültürü de Avrupa
değil, Ortadoğu kültürüne aittir ve dolayısıyla Türk davranış kalıplarını
Batılı bir perspektiften anlamaya çalışmak yanlıştır. Ayrıca Osmanlı tarihi de
diğer İslami yapılar da hep hükümdarın başta kalabilmek için yaptığı
acımasızlıkların örnekleriyle doludur.
Şu anda Ariel
Üniversitesinde misafir profesör ve New York merkezli Gatestone Enstitüsünde
kıdemli araştırmacı olan Rhode, “İyi de eğer bu darbe bir senaryoysa gerçekler
nasıl gizli kalabildi?” sorumuza cevaben şunları söyledi: “Ülke dışındaki Türk
dostların dahi bu soruyu tartışmaktan ödleri patlıyor. Mesela Türk hükümeti
yurtdışındaki akademisyenlere ülkeye geri dönün çağrısı yaptı.” Rhode, “Onları
iyi bir şeyin beklediğini düşünebiliyor musunuz?” diye şakayla karışık bir
iğnelemede bulunmayı da ihmal etmedi.
Rhode’a göre, Ortadoğu’da
hakikat, her yöne çekilebilir/eğilip bükülebilir bir metadır ve rejimler
genelde her ne kanıta ihtiyaçları varsa onu üretiverirler.
Erdoğan’ın
ABD’de yaşayan Türk din adamı Fethullah Gülen’in bu komployu planladığı
ithamlarına cevaben eski Pentagon yetkilisi, onun çok yaşlı olduğunu ve
Pensilvanya’dan böyle bir şeyi yürütebileceğinden şüpheleri olduğunu söyledi ve
ekledi: “Amerikalılar Gülen’in Pensilvanya’daki faaliyetlerini yakından takip
edebilir ve onun ne yapıp yapmayacağını bilebilir durumda. Bu yüzden sözde
darbede onun bir dahli olup olmadığını ortaya çıkaracaklardır.” Rhode’a göre
Ankara hükümetinin ortaya attığı söylemden “kötü kokular” geliyor; kanıtlar
ölçülüp biçilmeli, çünkü “uydurulmuş olabilir”.
Türk
yetkililerin darbe teşebbüsünün ardından nasıl bu denli hızlıca on binlerce
memuru ve çalışanı işten çıkarıp tutukladığına ilişkin Rhode, bu akim kalan
darbeden evvel listelerin ve planların hazırlanmış olabileceğini söyledi ve
ekledi: “Eğer ki zanlılara yönelik operasyon hazırlıkları önceden yapılmamışsa
Erdoğan ve şürekâsı bu kadar kısacık bir sürede işleri çekip çeviren
entelektüel birer deha demektir. Bu, dünyada başka herhangi bir insan grubunda
görülmemiş bir kabiliyet gerektirir.”
Rhode’a göre İslamcı
Erdoğan, İslam dünyasını hâkimiyeti altına alma yolunda bir adım olarak Osmanlı
hilafetini yeniden kurma arayışında. Sıklıkla tekrarlanan Erdoğan’ın şu sözünü
yine hatırlatmak gerekirse “demokrasi istasyona vardığınızda inilecek bir
trendir”.
“Amerikan
Başkanı Barack Obama, demokratik yolu takip etmekten bahsediyor, ama Türkiye
cumhurbaşkanı demokrasiyi hedeflerine ulaşmada bir araç olarak kullanıyor.”
Rhode sözlerini
şöyle bağladı: “Birçok araştırmaya göre Türklerin çoğunun kendilerini öncelikle
Müslüman, ardından Türk olarak gördüğünü hatırlatmak isterim. Bu da Erdoğan’ın
geçtiğimiz seçimlerde ve son darbe teşebbüsünden bu yana nasıl bu denli destek
topladığını açıklamaya yardımcı oluyor.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder