7 Mart 2018 Çarşamba

D. IGNATIUS: SUUDİ ARABİSTAN’IN REFORMLARI GERÇEK Mİ? SON ZİYARETİME GÖRE EVET




SUUDİ ARABİSTAN’IN REFORMLARI GERÇEK Mİ? SON ZİYARETİME GÖRE EVET

David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı yazarı)
Washington Post, 1.3.2018

Tercüme: Zahide Tuba Kor

NOT: Lütfen kaynak göstermeden tercümenin bir kısmını veya tamamını kullanmayınız, alıntılamayınız, yayınlamayınız

NOT: Bu yazının öncülü niteliğindeki “Suudi Arabistan Veliaht Prensi Ülkesine Şok Terapisi Yapıyor” başlıklı yazıyı okumak için TIKLAYINIZ.


Riyad, Suudi Arabistan
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın güçlü modernleşme mesajını duyunca bir ziyaretçi olarak ister istemez “Bu gerçek mi?” diye düşünüyorsunuz. (…)
Suudi Arabistan’la ilgili dışarıdan birinin güvenilir tahminlerde bulunması imkânsızdır. Ama gerek sokakta görüştüğüm genç Suudilerden gerekse kıdemli din adamlarından reformlara güçlü destek ifadeleri duyduğum ziyaretim sırasında topladığım bilgilerden size veriler sunabilirim.
Muhammed bin Selman’ın dönüşüm gündemini başarıp başaramayacağı hala ucu açık bir soru. Ancak onun, 2016’dan bu yana Suudi destekli Dünya İslam Birliği (Rabıta) teşkilatı başkanlığını yürüten Şeyh Muhammed el-İsa adında önemli bir müttefiki var. (…) el-İsa, -ulema arasında da destek gördüğünü söylediği- veliaht prensin son adımlarını onaylıyor.
El-İsa, sembolik bir konu olan, haziran ayında kadınların araba sürmesine izin verilecek olmasıyla söze başladı. “Kadınların araba kullanması asla dini bir mesele değildir, alışkanlıklar ve kültürle ilgilidir” dedi ve ekledi: “Aşırıcılar bunu dinle bağlantılandırmak istedi” ama ulemanın çoğu “bu kararı hoş karşıladı”. Yine âlimlerin Muhammed bin Selman’ın dini polisin yetkilerini azaltması adımını da desteklediğini söyledi: “Dini polis kendisine ait olmayan bir yetkiyi üzerine almıştı… Kimse onları reddetmedi. Akıllıca bir karardı bu.” 
(…)
Bazı uzmanların bu değişimlere karşı dini bir tepki doğacağına dair öngörülerini sorduğumda, İsa bu görüşün “tamamen yanlış” olduğunu söyledi. (…)
Suudi Arabistan’ın niçin bu kadar uzun bir süredir dindar fundamentalistlere destek çıkar izlenimi verip İslam’ın bu denli muhafazakâr bir yorumunu desteklediğini sorarak kendisini sıkıştırdığımda şu cevabı verdi: “Yanlışlar olduğu gerçeğinden kaçamayız, daha sonra bunlar düzeltildi… Bu aşırıcılıkla yüzleşmek bizim görevimiz.”
(…)
Pazartesi günkü ziyaretimde gördüğüm üzere, Suudilerin radikal İslam’a karşı bu yeni duruşunun operasyonel bir yönü de var: Yeni kurulan -kısa adıyla ETIDAL veya itidal- Aşırıcı İdeolojiyle Mücadele Küresel Merkezi. Devasa bir kubbe altında yüzlerce uzman, bilgisayar ekranı önünde oturarak aşırıcı gruplara destek emarelerini yakalamak için Arapça sosyal medya trafiğini izliyor. Bu gözetlemenin kısmen de olsa o uğursuz “Büyük Birader”e benzer bir niteliği de var; ama Batı’nın Suudilerin aşırıcılıkla daha sert mücadele etmesi gerektiği yönündeki taleplerine cevap veriyor.
Sıradan Suudiler bu değişimlerle ilgili neler düşünüyor? (…) Riyad’ın kuzeybatısındaki Thager Plaza’nın dışındaki bir kafede 5-6 genç Suudi’ye sordum.
Tabii ki bu bilimsel bir araştırma sayılmaz. Ama her genç adam, eski şeylerin değişiminden duydukları içten gelen coşku ve heyecanı dillendirdiler. Bilhassa Muhammed bin Selman’ın (…) 381 zengin Suudi’yi tutuklattığı ve zararı tazmin için serbest bırakılmadan evvel yaklaşık 100 milyar dolar ödemek zorunda bıraktığı yolsuzlukla mücadele kampanyası en revaçta.
(…)
İşte bu, kraliyette daha modern, daha girişimci, daha genç merkezli ve daha az geri kafalı bir topluma doğru açılıyor gibi görünen kapı. Şimdilik yukarıdan aşağı otoriter bir süreç. Ama giderek ivme kazanıyor gibi görünüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder