Jamie Merrill (Siyaset ve güvenlik alanına odaklanan Middle East Eye diplomasi editörü; daha evvel the Independent gazetesi kıdemli muhabiriydi)
Middle East Eye, 28.2.2018
Tercüme: Zahide Tuba Kor
NOT: Lütfen kaynak göstermeden tercümenin
bir kısmını veya tamamını kullanmayınız, alıntılamayınız, yayınlamayınız
(…)
Suudi Arabistan, Ortadoğu’da kilit Amerikan müttefikleri Mısır, Katar ve
Türkiye’nin de aralarında olduğu, Amerikan büyükelçisi bulunmayan yarım
düzineyi aşkın ülkeden biri. Bu da Washington’da, Trump’ın Dışişleri
Bakanlığının altını oyduğuna ve Ortadoğu politikasını yürütmek için damadı ve
başdanışmanı Jared Kushner’i kullandığına dair endişeleri besliyor.
Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasının üzerinden 400 gün geçmiş olmasına
rağmen ABD, Filistin barış sürecinde kilit oyuncu olan Ürdün’e hala daha bir
büyükelçi atamayı başaramadı. BAE ve Fas’ta da Amerikan büyükelçileri yok.
Trump, başa geçtiğinden bu yana Ortadoğu’ya çokça ilgi gösterdi, hem ilk
ziyaretini Suudi Arabistan’a gerçekleştirerek hem de kesilen İsrail-Filistin
barış sürecinin başına damadı Kushner’i getirerek.
Trump, hedefinin Ortadoğu’da “nihai anlaşma”yı başarmak olduğunu söylese de
birçok eski Amerikan büyükelçisi ve eski yetkili Middle East Eye’a diyor
ki, atamaların yapılamaması “delilik”, hele de ABD’nin kilit müttefiki ve
bölgesel gücü Suudi Arabistan bu denli geniş çaplı bir toplumsal ve iktisadi
değişimden geçerken…
Suudi Arabistan, şu an kraliyetteki İslamcı militanlarla savaşmak için bir
şok terapisine girişmiş durumda ve bin Selman’ın deyimiyle daha “ılımlı bir
İslam” kurma çabası çerçevesinde kadınlara daha fazla hak tanıyıp dini polisin
yetkisini azaltmakta.
Bu değişim Washington ve Londra tarafından memnuniyetle karşılanırken insan
hakları örgütleri kraliyet içinde devam eden ihlallerden endişeli.
Direksiyonda kimse yok
Başkan Obama döneminde ABD’nin İsrail büyükelçiliğini yürüten Daniel
Shapiro Middle East Eye’a dedi ki “Bölgedeki neredeyse hiçbir kilit
müttefikimizde büyükelçimiz yokken barış planı sunmak, Suriye’deki
konuşlanmamızı idare etmek ve İran’a baskıyı artırmak gibi karmaşık diplomatik
manevralara kalkışmak çılgınlık.”
Shapiro’ya göre, Beyaz Saray’ın diplomatik adım atmaması, Dışişleri
Bakanlığını “felce uğratmaya dönük kasti bir çaba” olabilir (…)
Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Kushner’in yanısıra ABD’nin BM Büyükelçisi
Nikki Haley’nin ve Milli Güvenlik Müsteşarı HR McMaster’ın kendi sahasını
ihlallerinden defalarca yakındı ve şöyle dedi: “Dört dışişleri bakanımız
olamaz.”
Salı günü güvenlik seviyesi düşürülerek en gizli istihbarata erişim hakkı
engellendikten sonra Kushner’in rolünün yerindeliği sorgulanıyor.
Kilit rollerde büyükelçi bulunmamasının nedeni Trump’ın daha koltuğuna
oturur oturmaz Demokrat Başkan Obama tarafından atanmış tüm büyükelçileri
görevden alması. Büyükelçilere önceden bildirim yapılmadan 20 Ocak 2017 gece
yarısı derhal görevlerini bırakma emri verildi.
Büyükelçilerin yokluğunda üst düzey yetkililer elçiliklerin başına
geçerler. Ancak bu yetkililer kalıcı atananlardan değildir ve Amerikan
kanunları bu tür geçici görevleri en fazla 300 günle sınırlar.
Eleman aranıyor: Büyükelçiler
Ancak Trump başa geçeli 400 günü geçti ve Dışişleri Bakanlığındaki
vekâleten görevleri yürüten yetkililer bu yasal 300 günlük süreyi doldurdu.
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı araştırmacılarından ve eski Dışişleri
Bakanı John Kerry’nin danışmanlarından Perry Cammack’e göre, [Haziran
2017’de patlak veren] Körfez Krizi, Ortadoğu’da Amerikan büyükelçilerinin
bulunmamasının bölgeyi vuran kriz dizisinde Washington’ın tepki verme
kabiliyetine nasıl ket vurduğunun net bir örneği. “Başkan bir şey söylüyordu,
Dışişleri ve Savunma Bakanları ise başka bir şey. Böyle bir durumda
büyükelçiler, Amerikan yönetiminin tek ses olmasını sağlayarak bölgedeki boşluğu
doldurmaya yardımcı olmak için Körfez’deki meslektaşlarıyla eşgüdüm içinde
çalışabilirdi. Ama bu olmadı” dedi.
Cammack, kriz sırasında BAE’li yetkililerin Başkan’ın pozisyonuna
meylettiğine, Katarlı yetkililerinse derhal Tillerson’ın pozisyonuna doğru
yöneldiğine şahit olduğunu söyledi: “Doğal olarak onların duymak istedikleri
şeye atladıklarını gördünüz. Washington’dan karışık mesajlar geldiğinde
sahadaki en üst düzey yetkilinin netlik kazandırmasını beklersiniz. Birbirine
zıt iki rakip politikanız varsa aslında hiç politikanız yok demektir.”
Woodrow Wilson Merkezi başkan yardımcısı ve eski bir Dışişleri Bakanlığı
uzmanı Aaron David Miller, Middle East Eye dedi ki büyükelçi [bulunmaması]
trendi “Dışişleri Bakanlığının altının oyulmasının net bir yansıması” ve şöyle
devam etti: “Bu durum akut bir kırılganlığa yol açtı ve potansiyel olarak, ev
sahibi ülkelerin Amerikan politikası konusunda kafasını karıştırdı… Aslında
Dışişleri Bakanlığı sezonu kapandı ve açıkça belirtmek gerekirse dışişleri
bakanını umursamayan bir başkan var.”
Geçen hafta konuşan Tillerson ise büyükelçilerin bulunmamasının bölgede
Dışişleri Bakanlığının altını oyma planının bir parçası olduğu iddialarını
reddetti.
(…)
Amerikan basınına göre 188 devlet ve uluslararası örgüt büyükelçiliğinden
41’i hala boş. (…)
(…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder