ABU
DABİ’NİN YEMEN’DE SEKİZİNCİ EMİRLİK ARAYIŞI
Jakob
Reimann (Almanya merkezli
JusticeNow! adlı internet sitesinin editörü ve genel yayın yönetmeni)
Middle
East Eye, 18.2.2018
Tercüme:
Zahide Tuba Kor
NOT:
Lütfen kaynak göstermeden tercümenin bir kısmını veya tamamını
kullanmayınız, alıntılamayınız, yayınlamayınız.
Güney
Yemenli ayrılıkçıların liman şehri Aden’i kısa süre evvel ele geçirmesi, (…)
10.000’i aşkın cana mâl olan kanlı savaştaki son dönemeçti.
Savaş
uzayıp giderken Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), kendi gündemini takip etmek
için Suudi öncülüğündeki koalisyondan giderek ayrılıyor.
İşkence hapishaneleri ağı
Suudi
Arabistan Yemen’e kara gücü yollamakta isteksizken BAE bir süredir büyük çaplı
kara birlikleri yollamakta. BAE, liman şehri Aden’i Temmuz 2015’te Husilerden
geri almakta kilit bir rol oynamış ve iki yılı aşkın bir süredir güney Yemen’de
el-Kaide’ye karşı yürütülen savaşta öncü olmuştu. Abu Dabi, güneyde on binlerce
Yemenli askerin eğitilmesinden ve kendi adına savaşmak üzere Güney Amerika’dan
son derece yetenekli yüzlerce paralı asker ithal etmekten sorumlu.
BAE
Yemen’in güneyinde işkence hapishaneleri ağı işletiyor ki burada binlerce terör
şüphelisi “ortadan kayboluyor” ve tam bir işbölümü altında “BAE işkence
yaparken ABD de sorguluyor”. BAE güney Yemen’de tamamen paralel bir güvenlik
yapılanması kurdu ve buradaki yerel güçler sadece Abu Dabi’ye hesap veriyor.
BAE’nin
Yemen’deki varlığına meta-perspektiften bakılmalı. BAE’liler, stratejik
bakımdan önemli ticaret merkezlerini kontrol ederek, Avrupa’ya ve Kuzey
Amerika’ya fosil yakıt ticaretini daha da genişletmek için Ortadoğu’da ve
ötesinde bölge üstü yapılar kurmaya çalışıyor. Bu amaçla Abu Dabi hızla
bölgenin enerji ve güvenlik altyapısına giriş yollarını zorluyor: Eritre ve
Somaliland’dan Kıbrıs ve Libya’nın Bingazi bölgesine kadar...
Bu
ihtiraslar Yemen’de stratejik bakımdan önemli çeşitli şekillerde tezahür
etmekte: (i) Babu’l-Mendeb Boğazı’ndaki Perim adasını ele geçirme, (ii) Aden
Körfezi’ndeki Sokotra adasını BAE’nin kendi turizm ve askeri kolonisine
dönüştürme ve (iii) Yemen’deki limanlar ağının kontrolünü ele geçirmek için
başarılı girişimler.
İşgalci olarak BAE’liler
Ancak
BAE birlikleri çoğunlukla işgalciler olarak görülüyor. Cumhurbaşkanı Abdurabbu
Mansur Hadi onları kurtarıcı bir kuvvetten ziyade işgalci bir güç gibi
davranmakla suçlamıştı. [Z.T.K. Konuyla
ilgili daha evvel David Hearst’ten yaptığım tercümeyi okumak için TIKLAYINIZ]
Savaşın
başından bu yana [Z.T.K. 1990
öncesinde olduğu gibi] Kuzey ve Güney Yemen olarak bölünme çağrıları
giderek daha yüksek bir sesle dillendiriliyor; ancak çatışmanın tüm önemli
tarafları, en azından resmiyette, Yemen’in toprak bütünlüğüne bağlı
kaldıklarını vurguluyor. Ancak bir yılı aşkın bir süredir ayrılıkçı güçler
BAE’nin güçlü desteğiyle içeride ivme kazanıyorlar.
BAE
hırslı bir şekilde “bölünmüş Yemen” projesini izliyor. BAE’liler Cumhurbaşkanı
Hadi’nin kendi memleketi Aden’e girişine izin vermediklerinde (ki bu, ülkedeki
güç dengesinin unutulmaz bir sembolüdür) anlaşmazlık bütün saçmalığıyla gün
yüzüne çıktı.
Güney
Yemen’de ayrılıkçı milisleri silahlandırarak ve altyapıya milyarlarca dolar
akıtarak BAE şimdilerde ektiği ayrılıkçı ürünlerinin hasadını yapıyor. BAE’nin
kafasında manda eyaleti oluşturmak var; bir tür kendisine bağlı sekizinci Güney
Yemen Emirliği [Z.T.K. BAE’nin
yedi emirlikten oluştuğunu hatırlatmak isterim]. Ki bu emirlik, stratejik
önemi haiz coğrafyası ve enerji altyapısıyla BAE’nin küresel bir enerji süper
gücü konumuna yükselmesini sağlayabilir.
Aden’in düşüşü
Abu
Dabi’nin bu hedefi gerçekleştirmek için kullandığı temel araç Mayıs 2017’de
kurulan Güney Geçiş Konseyi. Hadi’nin Başbakan Ahmed bin Dağr’ın azliyle ilgili
Güney Geçiş Konseyi’nin ültimatomunu göz ardı etmesi üzerine, geçen ay Aden’de
kanlı çatışmalar patlak vermiş ve 36 kişi hayatını kaybederken yüzlercesi de
yaralanmıştı. Sonunda Güney Geçiş Konseyi fiilî başkent Aden’in kontrolünü ele
geçirmişti.
[Z.T.K. 1967-1990 arasında hüküm
süren] Eski Güney Yemen’in bayrakları cumhurbaşkanlığı sarayının
giriş kapısında göndere çekildi. Dağr bir “darbe” yapıldığını söylerken Güney
Geçiş Konseyi’nden üst düzey bir isim “isyan”ın Hadi yönetimi “devrilene” kadar
süreceğini ilan etti.
Güney
Geçiş Konseyi BAE’den silah, para ve askeri danışmanlık alıyor. Konsey lideri
eski Aden Valisi Aidarus el-Zubeydi’nin yıllardır BAE’nin himayesi altında
olduğu biliniyor.
Bu
işbirliğinin stratejik askeri bileşeni, Hadi’ye bağlı Cumhurbaşkanlığı
Muhafızlarının askeri üssünün ocak ayında ele geçirilmesi sırasında görüldü.
BAE savaş uçaklarının üssü bombalaması ve Hadi’ye sadık askeri birlikleri
zayıflatması sayesinde sahada Güney Geçiş Konseyi bu üssü ele geçirebildi. BAE,
Güney Geçiş Konseyi’nin hava kuvveti gibi hareket ediyor.
Dur durak bilmeden enerji hedefleri peşinde
koşulması
Son
olayların da bir kez daha gösterdiği üzere BAE ve Suudi Arabistan, bu karmaşık
ve çok katmanlı savaşta birbirine düşman tarafta yer alıyor. Suudiler Hadi’nin
tarafında sıkı sıkı durmaya devam ederken üst düzey bir BAE’li güvenlik
yetkilisi açık açık onun devrilmesi çağrısı yaptı.
2017
Ağustos’unda Middle East Eye’a
sızdırılan iki eski üst düzey Amerikalı yetkilinin e-postalarının da gösterdiği
gibi, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman iki yılı aşkın bir süre evvel
bizzat kendisinin başlattığı Yemen’deki maliyetli savaştan “kurtulmak istiyor”.
Hadi’nin eski görevini sürdürmesinin ulaşılamaz bir hedef olduğunun farkına
varan Riyad, odağını son derece sınırlı bir hedef olan güney hududunu Husilere
karşı güvence altına almak olarak değiştirdi.
Buna
mukabil Abu Dabi Husilerle ilgilenmiyor. Başından beri Husilere karşı savaşı,
Yemen’in güneyine askeri olarak ayak basmak için bir bahane olarak kullandı.
BAE’nin
tek menfaati, –Yemen limanlarını [Yemenlilerle]
birlikte kullanmayı ve ülkenin enerji altyapısına yatırım yapmayı meşru bir
şekilde müzakere etmek yerine, dur durak bilmeden inatla peşinden koştuğu
üzere– 2000 km’lik Yemen sahilini kontrol altına almak. Bu, Abu Dabi’nin
küresel bir enerji süper gücü olma planlarının da merkezî bir dayanağı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder