David Hearst (Middle East Eye internet sitesi baş editörü; eski
İngiliz Guardian gazetesi dış politika başyazarı)
Middle East
Eye, 19.3.2018
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
NOT:
Lütfen kaynak göstermeden tercümenin bir kısmını veya tamamını
kullanmayınız, alıntılamayınız, yayınlamayınız.
Geçmişte pedofilden hüküm
giymiş ve şu anda Donald Trump’ın seçim kampanyasının finansmanıyla ilgili
soruşturmada özel savcı Robert Mueller’la işbirliği yapan Lübnanlı-Amerikalı
işadamı George Nader, Middle East Eye’ın
ortaya çıkardığı üzere, 2015 yılı sonunda Kızıldeniz’de bir yatta Arap
liderlerle gizli bir toplantı tertip etmiş.
Nader, yatta toplanan
liderlere, Körfez İşbirliği Konseyi ve ölüm döşeğindeki Arap Birliği yerine
geçecek altı ülkeden müteşekkil elit bir bölgesel grup oluşturmalarını önermiş.
Toplantı hakkında bilgilendirilmiş iki kaynağa göre, bu ülkeler grubunun
Türkiye ve İran’ın nüfuzuna karşı koymak için bölgede “Amerikan yönetiminin bel
bağlayabileceği” bir güç haline gelebileceğini de söylemiş.
Nader yatta şu isimleri bir
araya getirmiş: O dönem Suudi Arabistan’ın henüz ikinci veliaht prensi olan
Muhammed bin Selman, Abu Dabi’nin veliaht prensi Muhammed bin Zayid, Mısır’ın cumhurbaşkanı
Abdülfettah es-Sisi, Bahreyn’in veliaht prensi Selman ve Ürdün’ün kralı
Abdullah.
Adı geçen bu devletlerin
yanısıra gizli zirvede temsil edilmeyen Libya, bölgede ABD ve İsrail yanlısı
devletlerin çekirdeğini oluşturacakmış.
Toplantıdan haberdar olan
iki kaynağın Middle East Eye’a
söylediğine göre, Nader liderlere şöyle demiş: “Eğer ki bunu kabul ederseniz
Washington’da bunun için lobi yapacağım”. Toplantıya katılanlar bu fikri
beğenmişler.
Middle East Eye, Nader’in aynı zamanda Amerikan Kongresinde yeni bir dizi yaptırımı
içeren -ve Tahran’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne girmesini engelleyici- bir kanun
tasarısının da muhatabı olan İran Devrim Muhafızları’yla son iki yıldır sık sık
görüştüğünü ortaya çıkardı.
Nader bu bağı, Iraklı Şii
lider Ammar el-Hekim ve grubunun yardımıyla kurmuş. Middle East Eye’a konuşan kaynaklara göre, İran Devrim
Muhafızları’nın Ortadoğu devletlerine mesaj iletiminde [aracı olarak] Nader’i kullandığı düşünülüyor.
Trump, planların nasıl anahtarı oldu?
Kızıldeniz’deki gizli
toplantı, Kral Selman’ın başa geçişinin birinci yılı sonuna doğru, oğlu henüz
ikinci veliaht prens konumundayken gerçekleşti. Muhammed bin Selman’ın Suudi
tahtı önündeki baş engeli, büyük kuzeni ve aynı zamanda Washington’daki güvenlik
yapılanmasının gözdesi Muhammed bin Nayif’ti. Muhammed bin Selman, ancak
babasının bin Nayif’i görevden aldığı Haziran 2017’de birinci veliaht prens olabilecekti.
Trump, Demokrat aday Hillary
Clinton’ın anketlerde ilk sırada çıktığı Haziran 2015’te başkan adaylığını ilan
etmişti. Suudiler ve BAE’liler, Clinton’ın Barack Obama’nın İran’la imzaladığı
nükleer anlaşmayı koruma ihtimalinin çok daha yüksek olduğunu ve genel olarak
kendilerinin hazırladığı bölgede geriye dönüş planlarına şüpheyle yaklaşacağını
düşündüler. Trump formatında beklenmedik bir başkan adayının, kendilerini bölgenin
yeni hegemonları haline getirme planlarında bir anahtar işlevi görebileceğine 2015
yılı sonunda kanaat getirdiler.
Aylar sonra Ocak 2016’da
Ürdün Kralı Abdullah, Amerikan Kongresi liderlerine Türkiye’nin temel bölgesel
tehdit olduğuna dair bir brifing verdi. [Z.T.K.
Konuyla ilgili David Hearst’ün 25.3.2016 tarihli yazısını okumak için
TIKLAYINIZ]
Middle East Eye’ın ortaya çıkardığı üzere Kral, dışa kapalı bir toplantıda Amerikalı
Kongre üyelerine Türkiye’nin Avrupa’ya terörist ihraç ettiğini söyledi; ama
daha sonra kamuoyu önünde bu yorumlarını inkâr etti.
Ancak Ürdün daha sonra yatta
toplanan grupla dramatik bir şekilde bozuşacaktı: Suudi Arabistan, 2017 Haziran’ında
hayata geçirilen Katar’a karşı ablukayı Amman’ın yeterince uygulamadığına kanaat
getirdi. Ürdün, Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma adımına,
-bunun kendisinin sahip olduğu “kutsal mekânların muhafızlığı” rolünü tehdit
ettiği gerekçesiyle- karşı çıktığında Suud-Ürdün çatlağı daha da genişledi. Z.T.K. Konuyla ilgili David Hearst’ün
14.12.2017 tarihli yazısını okumak için TIKLAYINIZ]
Arabulucu Nader
Nader, son dönemde Bin Zayid
ile Trump arasında kilit gayriresmi iletişim kanalı olarak ortaya çıktı. The New York Times, Trump’ın başkanlık
kampanyasına BAE’lilerin yasadışı şekilde finansman sağlayıp sağlamadığını
ortaya çıkarmak için savcı Mueller’ın bilfiil mali bağlantıyı takip ettiğini
yazdı. Habere göre, son haftalarda Mueller’ın müfettişleri Nader’i sorguladılar
ve BAE’lilerin Trump’ın başkanlık kampanyasına para aktarmak suretiyle siyasi
nüfuz satın almaya dönük muhtemel girişimleri konusunda tanıkları
sıkıştırdılar.
Nader’in henüz reşit olmayan
erkek çocuklara cinsel istismar ve çocuk pornografisi suçlarından çok sayıda
mahkûmiyet kararı bulunduğuna dair haberler cuma günü ortaya çıktı. Newsweek dergisi, Nader’in Virginia
eyaletinde çocuk pornosu suçlamasıyla altı aylık hapse mahkûm edildiğini yazdı.
Newsweek’in bulduğu federal mahkeme
kayıtlarına göre Nader, çocuk pornografisini Almanya’dan ABD’ye getirmekten
suçlu bulunmuş. Ayrıca Çek Cumhuriyeti’nde reşit olmamış 10 erkek çocuğa cinsel
istismarda bulunduğu suçlamasıyla 2013’te bir yıllık hapse mahkûm edilmiş.
Nader bu suç geçmişine rağmen Trump tarafından aktif bir şekilde kullanılmış.
Trump’ın damadı Jared Kushner’la ve baş siyasi stratejisti Steve Bannon’la
Aralık 2016’da New York’ta Trump Tower’da bir toplantıya katılmış. Bir ay sonra
Nader, Blackwater şirketinin eski başkanı Erik Prince ve bir Rus bankacıyla
birlikte Seyşeller’de Bin Zayid’le bir araya gelmiş.
Nader’in İsrail’le uzun yallardır devam eden bağlantıları da var. Middle East Eye’a konuşan bir kaynak,
Amerikan başkanlık seçimleri sırasında bin
Zayid’in Nader’i BAE ile İsrail’in nasıl işbirliği yapabileceğini İsrailli
yetkililerle görüşmek üzere yolladığını anlattı. Nader, İsrail’le bağlantıyı,
-İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya yakın bir isim olan- bağış toplayan
Amerikalı Yahudi Elliott Broidy üzerinden kurmuş.
The New York Times’ın haberine göre, Broidy BAE’yle yüz milyonlarca dolarlık
iş bağlantısı bulunan özel bir güvenlik şirketinin sahibi. Broidy, New York
eyaletinde emeklilik fonu idarecilerine yaklaşık 1 milyon dolar rüşvet
verdiğini kabul etmesinin ardından Tel Aviv merkezli Markstone Capital Partners
şirketi başkanlığından alınmıştı. Trump’ın bağış toplama kampanyasının başına
ikinci adam olarak geçmişti.
The New York Times, -Broidy’nin hazırladığı ve “BAE’nin Washington üzerindeki
nüfuzundan rahatsızlık duyan biri” tarafından gazeteye iletilen bir mutabakata
atıfta bulunarak- Eliot Broidy’nin BAE’nin politikalarına arka çıkmaya ve
Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ı görevden almaya ikna etmek üzere “gayriresmi
bir ortamda” Bin Zayid’le bir araya gelmesi için Trump’la görüştüğünü yazdı.
Bu mutabakatın sızdırılmasıyla ilgili olarak Broidy, “tescilli veya
tescilsiz Katar ajanları”nı suçladı. Basın sözcüsü üzerinden ve Washington’daki
Katar büyükelçisine hitaben yazdığı bir mektupla bu suçlamayı yaptı. [Z.T.K. Mektubun orijinalini okumak
için TIKLAYINIZ]
Middle East Eye konuyla ilgili yorumlarını
almak için Nader’le ve Londra’daki Suudi ve BAE büyükelçilikleriyle temasa
geçti. Ancak hiçbir cevap alamadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder