Olivia Alabaster (Middle
East Eye haber editörü ve yazar; daha evvel Lübnan’daki the Daily Star gazetesi
dış haberler editörüydü)
Middle East Eye, 9.3.2018
Tercüme:
Zahide Tuba Kor
NOT:
Lütfen kaynak göstermeden tercümenin bir kısmını veya tamamını
kullanmayınız, alıntılamayınız, yayınlamayınız.
Marun er-Ras, Lübnan
(…)
İsminin açıklanmasını istemeyen bir Hizbullah tugay komutanı ve
Lübnan’ın güneyindeki bir ilçenin yerel yetkilisi dedi ki, birçok baskının bir
araya gelmesiyle “savaşın eli kulağında; İsraillilerle tekrar karşı karşıya
geleceğimiz kesin. Savaş sadece an meselesi”.
35 yıl sonra ilk kez şubat ayı başında Suriye’deki İran askeri
mevzilerini bombaladıktan sonra geri dönen bir İsrail uçağı düşürüldü.
Tugay komutanı “Uçak düşürüldükten sonra farklı bir döneme
girdik” dedi ve ekledi: “Ayrıca Rusların Suriyelilere verip de Hizbullah’a
gitmeyen hiçbir şey yok. Dolayısıyla artık Hizbullah uçakları da vurabiliyor.
Bu olayı İsrailliler büyük bir kayıp ve ağır bir darbe olarak algıladılar.”
(…)
“Hizbullah olarak Suriye’de 1500-2000 kadar ‘şehit’ vermiş olsak
da şu an savaş tecrübesi, silah temini ve savaşçı devşirme kapasitemiz
bakımından çok daha güçlüyüz… Lübnan’daki envanterimizde artık uçaksavar da
var” diyerek sözlerine devam etti.
Peki ama herhangi bir çatışma nasıl çıkar?
Geçmişte Lübnan askeri istihbaratında görev yapmış ve ayrıca
Lübnan’ın eski Washington askeri ataşesi olan General Mouawad Tannous’a göre,
İsrail ile Lübnan arasındaki yeni çatışma Suriye’de başlayacak.
Tannous şunları anlattı: “İsraillilerin Ruslardan” İranlıların
askeri mevzilerini İsrail sınırından 60 km öteye çekmesini “defaatle istediğini
biliyorum.” (Bu mevzilerden birçoğunun şubat ayında uçağı düşürülmeden hemen
önce İsrail tarafından imha edildiğine inanılıyor.) “Başlangıçta Rusların
İsraillilere ‘Bunun için çaba sarf edeceğiz’ dediklerini biliyorum. Ama şu an
herhangi bir şey yapabileceklerini zannetmiyorum. Bence [Ruslar] hiçbir şey yapamazlar.”
Ama eğer ki İsrail Suriye’deki İran mevzilerini bir kez daha
hedef alırsa bu durum, Tannous’a göre, Hizbullah’ı müdahil olmaya sevk
edebilir.
Netanyahu aleyhine
yürütülen soruşturmalar
Bölgesel siyasi gerilimin yanısıra yeni bir çatışmanın patlak
vermesi için başka bir dizi katalizör de devrede: İsrail ve Lübnan arasında Akdeniz’in
derin sularındaki petrol rezervlerini tekellerine alma arzusuyla yaşanan deniz
sınırı ihtilafı, İsrail’in sınıra duvar inşa etmesi üzerinden yaşanan
anlaşmazlık ve neredeyse her gün Lübnan hava sahasını ihlal etmesi.
Ayrıca dört yolsuzluk soruşturmasıyla kuşatılmış gibi görülen
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ülkesi içinde iyice baskı altında. Acaba
dikkatleri dağıtmak için yeni bir çatışma elzem hale gelebilir mi?
İşte bu noktada hem Hizbullah’ın tugay komutanı hem de Lübnanlı
emekli general hemfikir. (…)
İsrail hükümeti ve askeri yetkililer Lübnan’a ve Hizbullah’a
tehditler savurmaya meyyal. Acaba bu salt bir psikolojik harekât mı, yoksa
tehditler gerçek mi?
Ekim ayında İsrail Eğitim Bakanı Naftali Bennett, Hizbullah’la
bir sonraki savaşlarında hedef olarak Lübnan devletinin kurumlarını
ayırmayacaklarını belirtti. Haaretz’in
yaptığı bir alıntıda Bennett şöyle diyordu: “Eğer ki Hizbullah Lübnan
hükümetinin bir parçasıysa ve toprakları üzerinde binlerce füzeye ev sahipliği
yapıyorsa bu durumda Lübnan oyunun bir parçasıdır. Altyapısı, uluslararası
havalimanı ve hükümet binaları, hepsi oyunun içinde. Hedef olmayı istemiyorsanız
(…) Hizbullah denen şeyi dağıtın gitsin.”
UNIFIL sözcüsü Andrea Tenenti ise söylem savaşı kızışsa da bunun
sadece kelimelerden ibaret olduğuna inanıyor: “Bence şu an söylemler kızışıyor
ama söylem ile gerçeklik arasında büyük bir fark var. Çünkü sahada taraflarla
konuştuğunuzda kimsenin statükoyu değiştirmek istemediğini görüyorsunuz”.
(…)
İran nüfuzu
Tannous’a göre “bütün oyunu kazanan” İran.
(…)
[Z.T.K. 1976’da
Lübnan topraklarına girip 29 yıl kalan] Suriyeli
işgalcileri eleştirdiği için, dönemin Lübnan fiilî valisi konumundaki Suriyeli
General Gazi Kenan tarafından dolaylı şekilde erken emekli olmaya zorlanan
Tannousi, ülkesinin İran kisvesi altında yeni bir dış işgale uğramasından
rahatsız. [Z.T.K. Gazi Kenan, 19
yıl boyunca Şam’ın Lübnan’daki askeri istihbarat şefi olarak görev yapmış ve en
son Suriye’de içişleri bakanıyken -Lübnan’da yaşanan Refik Hariri suikastı
nedeniyle Şam yönetiminin hedef tahtasına oturtulması üzerine- güya intihar
eden tümgeneraldir. Bir zamanlar Lübnan’dan sorumlu en etkili isimdi.]
Diyor ki, bir zamanlar “İranlıların buralarda olacağı söylense
asla ve kata inanamazdım. Bir kere onlar Arap değiller. Ayrıca sınır komşumuz
da değiller. Sünniliğe karşı Şiilik oyunun oynadılar. Bunun Lübnan’da
yaşanacağını aklımdan bile geçiremezdim.”
Hizbullah’ın tugay komutanına göre İran’ın desteği kutlanması
gereken bir şey. “Hizbullah geçmişteki gibi küçük ve yerel bir milis grubu
değil, artık uluslararası bir örgüt. Bahreyn, Irak, Yemen, kısaca her yerde.”
(…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder