18 Mart 2018 Pazar

D.IGNATIUS: TILLERSON’IN GİDİŞİ, TRUMP’IN FEVRİLİĞİ ÖNÜNDEKİ BİR ENGELİ DAHA ORTADAN KALDIRIYOR




TILLERSON’IN GİDİŞİ, TRUMP’IN FEVRİLİĞİ ÖNÜNDEKİ BİR ENGELİ DAHA ORTADAN KALDIRIYOR

David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı yazarı)
Washington Post, 13.3.2018

Tercüme: Zahide Tuba Kor

NOT: Lütfen kaynak göstermeden tercümenin bir kısmını veya tamamını kullanmayınız, alıntılamayınız, yayınlamayınız.

(…)
Girişken ve risk alan Mike Pompeo, daha dikkatli ve ketum olan Tillerson’ın aksine, Trump’la daha kolay anlaşıyor. (…)
Trump’ın görev değişimini ilan ederkenki tonu, adeta “savaş kabinesi”ni toplayan kabına sığmayan bir komutan gibiydi, her ne kadar şimdilik meydan okumalar diplomatik nitelikli olsa da. (…)
(…)
Tehlike şu ki Trump’la kafadar olan Pompeo, Başkan’ın yıkıcı içgüdülerini zaman zaman yumuşatan perdeyi kaldıracak.
Tillerson katı ve geleneksel dış politika tavsiyeleri verdi. İran’la nükleer anlaşmanın yırtılıp atılmasına, ticaret savaşı başlatmaya, Amerikan büyükelçiliğini Kudüs’e taşımaya ve diğer adımlara karşı çıktı. Savunma Bakanı Jim Mattis’le eşgüdüm içinde çalıştı. Şu an temkinli eksen kırılıyor ve muhtemelen yönetim içinde Mattis’in konumu zayıflayacak.
İstihbarat başkanlığının yanısıra sanki bir siyasi danışmanmış gibi hareket eden Pompeo modern tarihin en siyasal CIA başkanları arasındaydı. CIA çalışanları onun şevkli aktivizmini beğeniyordu; ama analizciler konuya daha temkinli yaklaşıp Pompeo’nın teşkilatın bağımsızlığını sulandıracağından korkuyorlardı. Kamuoyu önünde Trump yönetimini savunan ve hatta onun için mücadele eden bir portre çizdi ve hiç şüphesiz bu da Trump’ı memnun etti. Ancak bu aynı zamanda Pompeo’yu diğer CIA başkanlarına kıyasla çok daha taraflı hale getirdi.
Pompeo iletişimi düzgün bir kişi ve Dışişleri Bakanlığındaki bazı problemleri çözebilir. Basınla ve Dışişleri çalışanlarıyla daha fazla konuşup muhatap olacaktır ki ketum Tillerson’dan sonra her iki kesim de [yeni dışişleri bakanıyla] temas kurmaya aşırı istekli. İş arkadaşları Pompeo’yu boş kalan büyükelçilikleri kariyer sahibi diplomatlarla doldurmaya teşvik ediyor; bu durum Dışişlerindeki memurların morallerini de düzeltecektir. [Z.T.K. ABD’nin dünyada boş kalan büyükelçilikleriyle ilgili daha evvel yaptığım Jamie Merrill’e ait “Eleman Aranıyor: Trump, Bin Selman’ın Ziyareti Öncesi Suudi Büyükelçiliğini Boş Bırakıyor” başlıklı yazısının tercümesini okumak için TIKLAYINIZ]
Tillerson’ın en büyük hatası kendi kurumunu küçük görüyor izlenimi vermesiydi. (…)  Tillerson görev süresi boyunca, yetenekli kişilerin neredeyse her hafta görevlerini bırakması nedeniyle, Dışişlerinde gerçek bir manevi krize yol açtı.
Trump, mesleki başarısıyla temayüz eden bir CIA görevlisi olan başkan yardımcısı Gina Haspel’i Pompeo’ya halef olarak belirledi. Teşkilattaki meslektaşları arasında popüler olmakla birlikte CIA’in gizli gözaltı ve sorgulama programlarına iştiraki nedeniyle atanması tartışmalı olacaktır. Ama Obama yönetiminin istihbarat görevlileri dahi ondan sitayişle bahsediyor; bu da Demokratların eleştirilerini törpüleyecektir. Haspel’ın alternatifi olan -muhafazakâr provokatör- Senatör Tom Cotton ise CIA’e Pompeo’dan çok daha tarafgir bir görüntü vererek daha fazla tartışma yaratırdı.
Amerikan dış politikasında dayanak noktası Mattis ve Tillerson’dı. Şimdi ise ağırlık merkezi Trump ve Pompeo’ya doğru kayıyor. Başkanın zihnini bilen (ve şekillendiren) bir baş diplomatla politika üretme süreci çok daha pürüzsüz işleyecektir.
Ancak Tillerson’ın çöküşü, Başkan’ın zaman zaman baş gösteren fevri davranışları önündeki freni kaldıracaktır. Kapalı kapılar ardında hakkında “moron” diyen bir adamdan akıl almak Trump’ın ağırına gidiyordu; ama Tillerson’ın İran, Rusya, Çin ve Kuzey Kore’ye ilişkin Başkan’a yaptığı tavsiyeler makul ve genel olarak doğruydu.
Artık Dışişlerinde Trump’ın bir kafa dengi var ve -iyi ya da kötü- Beyaz Saray ile Dışişleri aynı doğrultuda ilerleyecek. Pompeo üst düzey diplomasinin şekillenmesine yardımcı olacak. Trump’ın frene ihtiyacı varken Pompeo’nun gaz pedalı olmasından endişe duyuluyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder