7 Mart 2018 Çarşamba

D.IGNATIUS: SURİYE AÇMAZI: ORTAK BİR NİHAİ HEDEFE NASIL VARILIR?





David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı yazarı)
Washington Post, 25.2.2018

Tercüme: Zahide Tuba Kor

NOT: Lütfen kaynak göstermeden tercümenin bir kısmını veya tamamını kullanmayınız, alıntılamayınız, yayınlamayınız


Trump yönetimi, Suriye konusunda Rusya’yla ve Ortadoğu’daki tüm bölgesel güçlerle aynı nihai hedefi paylaşıyor: ülkenin dört bir yanında egemenliği yeniden tesis edebilecek yeni bir adem-i merkeziyetçi yönetim kuran bir siyasi geçiş.
Savaş kâbusunun ve 7 yıllık girift diplomasinin de gösterdiği üzere temel problem bu hedefe nasıl varılacağı. Cuma günkü son yazımda bu geçiş sürecinin ne denli karmaşık olabileceğini (…) vurgulamıştım. [Suriye Bir Kez Daha Ürkütücü Bir Mücadele Alanına Dönüştü” başlıklı sözkonusu yazıyı okumak için TIKLAYINIZ]
Suriye’nin nasıl istikrara kavuşturulacağına dair “tartışmalı yeni bir eğilim”in “bazı Amerikalı ve İsrailli yetkililerce sessiz sedasız tartışıldığı”nı belirtmiştim. Kafa karıştırıcı sorun, hâlihazırda Amerikan Özel Harekât birlikleri ve onların Suriyeli Kürt müttefiklerinin kontrolünde bulunan Fırat’ın doğusundaki topraklarda “Suriye yönetiminin yetkisini nasıl yavaş yavaş geri getirmek gerektiği” idi. ABD ve İsrail’de henüz istikşafi [düzeyde tartışılan] bu düşünceyi konuyu yakından bilen birçok kaynağın açıklamalarına dayandırmıştım.
Suriye’ye ilişkin hemen her şeyin hassasiyeti dikkate alındığında Amerikan politikasında şimdiye kadar fiili herhangi bir değişimin olmadığını belirtmek önemli. Trump yönetimi, İslam Devleti tamamen yenilgiye uğratılana ve -terör örgütünün geri dönüşünü engellemek için- bölge yeterince istikrara kavuşturulana kadar Amerikan birliklerinin Suriye’nin kuzeydoğusunda kalacağını söylüyor. Cumartesi günü üst düzey bir yetkili bana alternatif seçeneklerle ilgili Washington’da kurumlar arası veya İsrail’le herhangi bir müzakere olmadığını belirtti.
Önceki yazımda bazı yetkililerin nihai hedefi şöyle gördüğüne dikkat çekmiştim: “Rejimin değil, devletin geri dönüşü”. “Ancak bu yaklaşım, halkına karşı işlediği katliamları milyonlarca Suriyelinin affetmeyeceği Cumhurbaşkanı Beşşar Esed’in iktidarını yeniden tesis etmesi anlamına gelmez.”
“Devletin geri dönüşü” ifadesiyle uzmanların düşündüğü şey öğretmen maaşlarını ödemek, barajları ve diğer elektrik santrallerini tamir etmek ve gıda ikmalini kolaylaştırmak gibi basit temel adımlar. Bu tür adımları düşünürken Cenevre sürecini pas geçmeyi ima etmiyorlar. Yönetimden yetkililer başlangıç düzeyindeki bu adımların dahi henüz ABD’nin onayını almadığına dikkat çekiyorlar.
Suriye’de nihai oyunun bir açmazı var: Amerikan birlikleri ve onların müttefikleri ülkenin doğudaki üçte birini, Rusya ile onun Suriyeli ve İranlı müttefikleri ise batıdaki üçte ikisini kontrol ediyor. Ne ABD ne de Rusya Suriye’de ilelebet büyük birer savaşçı kuvvet tutmak istiyor ve tüm taraflar enkazdan yükselen bütüncül bir Suriye istediklerini söylüyor. Ancak tökezleyen Cenevre sürecinde kendi baskı gücünü muhafaza etmek için her taraf kendi vekil gücünü destekliyor ve kendi kontrol alanlarını sürdürmeye veya genişletmeye çalışıyor – ve bu sırada kanlı çatışmalar devam edip gidiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder