25 Eylül 2016 Pazar

S.RAGHAVAN: ABD, MÜTTEFİKLERİNİN SURİYE’DEKİ İHTİRASLARI ARASINDA KAPANA KISILDI



ABD, MÜTTEFİKLERİNİN SURİYE’DEKİ İHTİRASLARI ARASINDA KAPANA KISILDI

Sudarsan Raghavan (Washington Post Kahire büro şefi) & Liz Sly (Washington Post Beyrut büro şefi)
The Washington Post, 1.9.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Pentagon’un ekseriyeti Sünni Kürt kuvvetleri silahlandırma kararı, İslam Devleti’ne karşı kuzey Suriye’de büyük faydalar sağladı. (…)
(…) Ardından yaşanan gelişme Kürt liderleri hazırlıksız yakaladı: Türklerle saf tutan Amerikan müttefikleri, Kürt kuvvetlerin zar zor kazandıkları toprağı [Menbic’i] geri vermesini emretti.
Kobani’de yaşayan Kürt özerk yönetiminin eski yetkililerinden biri olan İdris Naasan bu konu hakkında dedi ki “Kürt müttefikler olarak terörizme karşı savaş verirken ve birçok zafer elde ederken ABD’den maalesef ki çok daha fazla şey beklemiştik. Onların bize destek çıkıp Türklerin bizi hedef almasına müsaade etmemesini umuyorduk.”
Suriye’nin Kürt bölgelerinde Washignton’ın kendilerine ihanet ettiği duygusu giderek yerleşiyor ve bu da İslam Devleti’ne karşı mücadeleyi zayıflatabilir.
Türkiye içinde de Türk askeri kuvvetlerinin Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerle savaşmayı bırakmasını isteyen Obama yönetimine karşı öfke giderek büyüyor. (…)
(…)
Uzunca bir süredir kaynayan rekabetlerle giderek karmaşıklaşan savaş alanında ABD iki hayati ortağı arasında sıkışıp kaldı: Kürtler ve NATO’daki müttefiki Türkiye. ABD’nin çatışmaya bir son verilmesi yönündeki çağrılarına rağmen her iki taraf da Suriye’deki kendi menfaatlerini korumaya ahdetmiş durumda ve bu da hem Amerikan nüfuzunun sınırlarını hem de Suriye savaşının ne denli büyük hedeflerin rekabet alanı olduğunu ortaya koyuyor.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Ortadoğu uzmanı Anthony Cordesman dedi ki “ABD ve Avrupa’daki bizler IŞİD’i ana hedef olarak görüyor olabiliriz. Ama diğer herkes için bu, aslında milli, etnik veya mezhepçi bir güç ve kimlik mücadelesi. Bu ortamda ABD çok uğraş verebilir. Ama ne Türkiye’yi milli menfaatlerinden taviz vermeye ne de herhangi bir Kürt fraksiyonunu kendi menfaatleri için çalışmamaya ikna edebilir.” 
(…)
Artık soru şu: Acaba Kürtler, özellikle Rakka’nın kurtarılması harekatında aynı motivasyon ve şevkle İslam Devleti’yle savaşmayı sürdürecek mi?
Levanten Grubu güvenlik danışmanı kıdemli uzman Michael Horowitz, Menbic’e işaret ederek dedi ki “Kürt savaşçılar, şu anda ABD’nin tahliye etmesini istediği bir şehir için çarpışıp canlarını vermişti. Öyle sanıyorum ki Suriyeli Kürtler bundan sonra herhangi bir Amerikan destekli saldırıya katılmadan evvel iki kere düşünecektir.”
(…)
Şiddetli çatışmaların ardından Türkiye ve ona bağlı Suriyeli isyancılar, yaklaşık 20 köyü ele geçirerek Kürt müttefik kuvvetlerini güneye, Menbic’e doğru püskürttüler. İslam Devleti’yle savaşa fazla odaklanılmaması Amerikalı üst düzey yetkililer arasında rahatsızlık yarattı.
(…) Ancak Amerikan yönetiminden gelen bütün bu açıklamalar, Washington’ın Türk baskısı karşısında boyun eğdiğini söyleyen Suriyeli Kürtleri tatmin etmedi.
Kendini bir Kürt aktivist olarak tanımlayan Gilgo şu tweeti attı: “Bırakın, Rakka’nın kurtarılması için ABD adına Türkiye bir ordu toparlasın.” İslam Devleti’yle savaşmak üzere YPG’ye gönüllü olarak katıldığını söyleyen İngiliz vatandaşı Macer Gifford ise Facebook hesabında Obama yönetimini “deneyip de başarıya ulaştığı müttefikleri”ni terk etmekle ve “İslam Devleti’ne can suyu vermekle” suçladı ve “Bu, tam anlamıyla bir ihanetten başka bir şey değil” diye de ekledi.
Amerikan Merkezi Komutanlığının başındaki General Joseph Votel, Türkiye’nin Cerablus’a askeri operasyonunun bir sürpriz olmadığını söyledi; ama Amerikalı yetkililerin Türkiye’den ve Suriyeli isyancı müttefiklerinden beklentisinin sadece ve sadece İslam Devleti’ni hedef alması olduğunu da vurguladı. “IŞİD’den başka bir şeye odaklanmaya başladıklarında onlara verdiğimiz desteği geri çekmeliyiz düşüncesindeyim” diye de ekledi.
(…)
Tennessee Teknoloji Üniversitesi Kürt uzmanı Michael M. Gunter’e göre, Türkiye ABD menfaatleri açısında “Kürtlere kıyasla çok daha önemli”. “Kürtler, İslam Devleti’ne karşı savaşmaya muhtemelen devam edecekler, çünkü aşırı derecede Amerikan desteğine bağımlılar.” Gunter dedi ki “Kürtlerin bizden başka gidecekleri bir kapısı yok. Evet, onlar deliye dönecekler, esip gürleyecekler ve ‘Biz sizin istediğiniz gibi iyi bir müttefik olamayabiliriz’ de diyecekler. Ama uzun vadede ABD olmaksızın Kürtler çaresizdir.”
Buna rağmen üst düzey bir Suriyeli Kürt yetkili dedi ki, Washington kimin vazgeçilmez bir müttefik olduğunu artık belirlemeli. YPG’nin siyasi kanadından üst düzey bir siyasi danışman olan Sihanouk Dibo da dedi ki “ABD iki tarafı aynı anda elinde tutamaz.”
Diğer Suriyeli Kürt yetkililer de Kürt savaşçıların her ne zaman müttefiklerini ve destekçilerini korumaları gerekse Fırat’ın batısına geçeceklerini vurguladılar. Eski bir Suriyeli Kürt yetkili olan Naasan dedi ki “Türkiye’nin bize yeşil ışık yakmasını beklemeyeceğiz. Onlar zaten hep kırmızı çizgiler çekip bunları aşmamızı isteyip duruyorlar.”
Gerek Naasan gerekse diğer Kürt yetkililer, Amerikalılardan hayal kırıklığına uğramış olsalar da İslam Devleti’yle savaşmayı sürdüreceklerini söylediler. Aslında ABD şu anda her zamankinden çok daha fazla Kürt kuvvetlerine dayanma ihtiyacında olabilir diye de eklediler.
Naasan dedi ki “Amerika veya Avrupa Türkiye’ye güvenmiyor. Onlar Suriye’ye giriş-çıkış yapan terörist kapısının Türkiye olduğunu gayet iyi biliyorlar. Onlar Kürtler olmaksızın terörizme karşı savaşı kazanamayacaklarının da gayet iyi bilincindeler.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder