SOĞUK SAVAŞ BİTTİ, SİBER SAVAŞ BAŞLADI
David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe
yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan
casusluk romanı yazarı)
Washington Post, 15.9.2016
Tercüme: Zahide Tuba Kor
Soğuk Savaş yıllarında Rus nükleer tehditleri üzerine kafa yoran stratejist
Herman Kahn, “Zahiri Krizler”den tutun “Kasılma/Spazm veya Acımasız Savaş”a
kadar değişen 44 basamaklı bir ölümcül tırmanış merdiveni hazırlamıştı.
Ufukta belirmekte olan siber savaş çağında oyunun kuralları henüz hala tam
bir soğukkanlılıkla belirlenebilmiş değil. Bu yüzden hâlihazırdaki Rus-Amerikan
ilişkileri oldukça aldatıcı. İstikrarı tesis edebilecek stratejik çerçeve henüz
saptamış değil.
Rus bilgisayar korsanları sınırları zorluyor. Son haftalardaki bariz
hedefler arasında Demokrat Parti’nin Milli Komitesi’nin elektronik dosyaları,
Dışişleri eski Bakanı Colin Powell’ın şahsi e-postaları ve Amerikalı atletlerin
şahsi doping testi bilgileri vardı.
Obama yönetimi şimdi buna nasıl mukabele edeceğini düşünüyor. Stratejik
tartışmaların çoğunda olduğu gibi şahinlerle güvercinler arasında bir ayrışma
var. Ancak Washington’daki yaygın kanaat, Amerikan hedeflerine zarar verip
istikrarsızlaştırmak maksadıyla bilgilerin elektronik ortamda çalınıp sızdırılmasının
kabul edilemezliği yönünde.
Bir ABD’li yetkiliye göre “Hadler aşıldı. Etkili bir şekilde nasıl
mukabelede bulunulacağı asıl zorlu mesele”. Rusya’ya kıyasla dijital altyapıya
çok daha bağımlı bir ülke olan ABD için aynı türden bir mukabele çok da akıllıca
olmayabilir. Ancak eğer ki net bir sinyal verilmezse kasti heklemeler ve bilgi
ifşaatının bir norma dönüşme tehlikesi var.
Bütün dış politika meselelerinde olduğu gibi, bunda da iyi bir başlangıç
noktası, kendimizi muhtemel düşmanlarımızın yerine koyarak düşünmeye
çalışmaktır. Bununla amaçlanan Rus davranışlarını meşrulaştırmak değil, anlamak
ve nasıl kontrol altına alınacağını tespit etmektir.
Ruslar kavgaya hazır halde bekliyorlar. Kendilerini mağdur taraf
addediyorlar. Onlara göre ABD, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in otoritesine
meydan okuyan demokrasi yanlılarını destekleyerek Rus siyasetini
istikrarsızlaştırıyor. Amerikalılara göre ise bu tür kampanyalar serbest
konuşma özgürlüğü ve diğer evrensel insan haklarıyla alakalı. Ancak paranoyak ve
iktidar düşkünü Kremlin’e göre bütün bunlar ABD’nin “bilgi harekatları”.
Rus yetkililer Amerikan siyasetine karıştıklarını inkar ediyorlar; ancak
bazı yorumlarından anlaşılıyor ki Ruslar siyasi istikrarsızlaştırma düellosunda
ABD’nin ilk hamleyi yapan taraf olduğunu düşünüyorlar.
(…)
Eğer ki Soğuk Savaş’ın sona ermesinden itibaren ülkenizin küçük düşürüldüğü
ve haksız iftiralara uğradığı hissini taşıyorsanız –ki Putin’in dünya görüşünün
özü tam da budur– işte bu durumda siber alanda karşı koyma fırsatı gerçekten
cazip hale gelir.
ABD, işler iyice tehlikeli hale gelmeden Rus siber müdahalesine karşı nasıl
mücadele etmelidir? Geçtiğimiz birkaç hafta içinde bu soruyu yarım düzine üst
düzey Amerikalı yetkiliye sordum ve birbiriyle çelişen cevaplar aldım. Geçen
sene yayınlanan Savunma Bakanlığı’nın siber stratejisine göre ABD, üç
yaklaşımın birleşiminden oluşan bir mukabeleyle bu haince saldırıları
caydırmalı: “kendi seçtiğimiz belirli bir tarzda ve belirli bir yerde… mukabele
etmek”, daha güçlü bir savunmayla saldırı fırsatını “engellemek” ve
saldırılardan kurtaracak fazlaca sistemler oluşturarak “direnç göstermek”.
Ancak birçok yetkili bu resmi stratejiye yönelik birkaç uyarıda bulunmayı
ihmal etmedi:
● Amerikan mukabelesi siber alandan gelmemeli. Zira gelişmiş ABD, görece
gelişmemiş Rusya’ya kıyasla bu tür saldırılara karşı çok daha savunmasız
durumda ve siber silahları da hızlı bir başarı kaydetmesini sağlayacak şekilde,
Ruslara yeterince “aşık atacak” düzeyde değil. Uzmanlardan biri bu konuyu şöyle
açıkladı: “Kaması seninkiyle neredeyse aynı uzunlukta olan biriyle tutup da
bıçaklı kavgaya girmemelisin.”
● Tıpkı Çinli ve Kuzey Koreli
bilgisayar korsanlarına karşı geçmişte yaptığı gibi, Obama yönetimi Rus
adımlarına ilişkin bildiklerini daha da fazla ortaya dökmeli. Ancak Moskova’yla
kamuoyu önünde münakaşaya girmek faydasızdır ve ABD bu süreçte kendi siber
“kaynaklarını ve metotları”nı çarçur edebilir.
Soğuk Savaş’ın “Armageddon ustaları” acaba bu konuda ne gibi bir tavsiyede
bulunacaktır? Nükleer dehşet dengesi, sonunda istikrarı besleyici bir unsura
dönüşen silahların kontrolü anlaşmalarına yol açmıştı. Ancak bu model siber
alanda işe yaramayabilir. Siber savaşçıların Best Buy gibi yerel
elektronikçilerden donanımlarını yeniden temin edebildikleri bir dünyada bu tür
anlaşmaların işe yararlılığı kanıtlanamaz.
Küresel davranışın normları, –umumi ve özel tartışmalara eşlik eden
karmakarışık bir itiş kakış döneminin ardından– deneme yanılmayla ortaya çıkar.
İşte bu inişli yokuşlu sürece başlamak Obama başkanlığının son büyük meydan
okuması olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder