TÜRKİYE’DEKİ HİDROJEN BOMBALARI
Eric Schlosser (Amerikalı gazeteci; ana-akım
medyanın göz ardı ettiği konulara odaklanan ve toplumun dışlanmış kesimlerine
kulak veren araştırmacı gazeteciğiyle meşhur bir yazar. ABD’nin nükleer
silahların çalınmasını, sabotaja uğramasını ve patlamasını engellemek için 70
yıldır verdiği çabaları konu alan “Command and Control: Nuclear Weapons, the
Damascus Accident, and the Illusion of Safety” başlıklı kitabın da yazarı)
The New Yorker, 17.7.2016
Tercüme: Zahide Tuba Kor
Türkiye’deki darbe teşebbüsünden bu yana hala cevabı verilmemiş nice
sorular arasından ABD ve dünyanın geri kalanı için milli güvenlik problemleri
doğurabilecek en kritik meselelerden biri, İncirlik’te bulunan Amerikan
hidrojen bombalarının ne denli güvenli olduğu sorusu.
(...) İncirlik Üssü’nde elektriklerin kesilmesi üzerine jeneratörler
çalıştı; Amerikan Hava Kuvvetleri uçaklarının inip kalkması yasaklandı;
güvenlik tehdidi en üst seviye olan FPCON Delta’ya, yani bir terör saldırısı
meydana geleceği veya geldiğinde verilen alarm seviyesine çıkarıldı. Üs
komutanı General Bekir Ercan Van ile dokuz Türk komutan darbeye destek vermek
suçlamasıyla tutuklandı. (...)
Amerikalı Bilim Adamları Federasyonu Nükleer Enformasyon Projesi Direktörü
Hans M. Kristensen’a göre, İncirlik’in yeraltındaki depolarında yaklaşık 50
tane B-61 hidrojen bombası, yani NATO stokundaki nükleer silahların %25’ten
fazlası bulunuyor. B-61’in nükleer patlama gücü, görevin özelliklerine göre
ayarlanabiliyor. Hiroşima’yı vuran bombanın 15 kilotonluk TNT’ye denk bir
patlayıcı gücü vardı. Buna mukabil İncirlik’teki B-61 bombalarının gücü 0,3
kilotondan 170 kilotona kadar değişebilir durumda.
(...)
(...) Silahlar teknik olarak Amerikalı subayların gözetiminde olup savaş
zamanı NATO personelince kullanıma hazır halde tutulmakta. Ancak silahların
gözetimi kontrolüyle aynı şey demek değil. (...) Bu silahların çalışması veya
NATO müttefiklerince kullanımı çok büyük bir endişe kaynağı oldu. Zira gizli
bir raporda Senato heyetinin uyardığı üzere “Nöbetçilerin asli sadakati ABD’ye
değil, kendi ülkelerine”.
1962 Küba Füze Krizi sırasında Amerikan Savunma Bakanı Robert McNamara,
Türk yetkililerin NATO’nun nükleer füzelerini izinsiz SSCB’ye
fırlatabileceklerinden endişeliydi ve İncirlik’teki ABD’li gözetmenlere eğer ki
herhangi bir kimse bu füzeleri kullanmaya kalkışırsa sabote etme emri vermişti.
İzinsiz kullanımı engellemek için daha sonra NATO’nun bu hidrojen bombalarına
şifreli şalterler yerleştirildi. (...) Yunanistan’la Türkiye 1974’te savaşın
eşiğine geldiğinde ABD gizlice NATO’nun Yunanistan’daki bütün silahlarını geri
aldı ve Türkiye’deki nükleer silahların her birini çalıştıracak telleri keserek
kullanılamaz hale getirdi.
Amerikan Başkanları Baba ve Oğul Bush dönemlerinde stokların azaltılması
sayesinde ABD’nin şu anda NATO şemsiyesi altında konuşlandırdığı tamamı B-61
bombaları olan 180 tane nükleer silah var. Bu silahlar İncirlik’in yanısıra
Almanya, Hollanda, Belçika ve İtalya’daki üslerde bulunuyor. Bu silahların
sembolik değeri askeri faydasından çok daha fazla. (...) NATO’da nükleer
silahların korunması gerektiğini savunanlara göre, B-61 bombaları ABD’nin
ittifaka kalıcı sadakatinin bir göstergesi ve ayrıca Rusya’ya gözdağı verici ve
NATO üyelerinin kendi hidrojen bombalarını geliştirmelerini caydırıcı bir
işleve sahip. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier gibi nükleer
silahlara karşı çıkanlara göre ise bunlar “tamamen manasız” olup teröristlere
davetiye çıkarıcı nitelikte.
(...)
İncirlik Üssü’ndeki güvenlik endişeleri, son dönemde nükleer silahların
depolandığı alanın çepeçevre tel örgülerle çevrilmesine yol açtı. İncirlik,
Suriye sınırından yaklaşık 110 kilometre uzaklıkta ve ekim ayından bu yana
buradaki Amerikan uçakları ve insansız hava araçları IŞİD mevzilerine hava
saldırıları düzenliyor. Suriye’deki isyancıların kontrolündeki bölgelere
yakınlığı ve Türkiye’de terör saldırılarının tırmanması nedeniyle Pentagon,
birkaç ay evvel İncirlik’teki Amerikan birliklerinin tamamının ailelerine
“tahliye emri” verdi. Ülkeyi derhal tek etmeleri istendi. Geriye sadece 2000
Amerikan askeri personeli kaldı. İncirlik diğer herhangi bir NATO üssünden
muhtemelen çok daha fazla nükleer silah barındırsa da onları atacak şekilde
donatılmış herhangi bir Amerikan veya Türk savaş uçağına sahip değil. Bombalar
kullanılmayı veya suiistimal edilmeyi bekleyerek öylece yerin altında duruyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder