RUSYA’NIN DEMOKRATLARI HEKLEMESİ, AMERİKAN SEÇİMLERİNE MÜDAHALENİN BİR
BAŞLANGICI MI?
David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe
yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan
casusluk romanı yazarı)
Washington Post, 29.7.2016
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
Onlarca yıldır Rus istihbarat teşkilatı, rakiplerini istikrarsızlaştırmak
için “aktif tedbirler” adını verdiği araçları kullanıyor. Öyle görünüyor ki
Ruslar, son dönemde bu araçları Amerikan siyasi sistemine karşı da kullanmaya
başladı; her ne kadar bu süreçte casusluk görevinin ilk kuralını, yani asla
“yakalanma” kuralını ihlal etmiş gibi görünseler de...
Amerikalı yetkililer, Rus istihbaratının geçen sene Demokrat Parti’nin
idari kurulu olan Demokratik Milli Komite (DNC)’nin dosyalarını heklediğine
dair çok güçlü kanıtlar olduğunu söylüyor. Kesin olmayan ise bu dosyalardan
bazılarının Hillary Clinton’ın seçim kampanyasına zarar vermek amacıyla
WikiLeaks’e kasten sızdırılıp sızdırılmadığı. Bazı uzmanlar bu bilginin “silaha
dönüştürülmesi”nin muhtemel olduğunu düşünüyor.
Rusların siyasi bilgisayar korsanlığı yapma ihtimalinin boyutları, cuma
günü Clinton’ın kampanyasının ve Demokratların Kongre Kampanya Komitesi’nin
bilgisayar sistemlerinin güvenliğinin kırıldığı haberleriyle daha da genişledi.
(…) NBC’nin “Acaba Rusya kasıtlı olarak Amerikan seçimlerini
etkilemeye çalışıyor olabilir mi?” sorusuna Başkan Obama şöyle cevap verdi:
“Her şey mümkün. Bildiğimiz şey şu, Ruslar bizim sistemlerimizi hekledi. Ruslar
Avrupa’daki seçimleri de mütemadiyen etkilemeye çalışıyor.”
Rus lider Putin, bu tür aktif tedbirlerin Soğuk Savaş’ta standart bir araç
olarak kullanıldığı KGB kültürü içinde yetişti. Öyle görünüyor ki şimdi bu
işleri Kremlin’e taşıyor – bu günlerde kibarca “hibrid savaş” denilen helkeme,
kara propaganda ve diğer gizli araçları kullanıyor.
Amerikalı yetkililer, Rus istihbaratının son yıllarda Avrupa’da sağcı
siyasi partilere gizlice para akıttığını, gizli propaganda kanallarına sponsor
olduğunu, Ukrayna’nın elektrik şebekesini heklediğini, diğer komşu ülkelere
siber sabotajlarda bulunduğunu ve düşmanlarına internet üzerinden saldırmak
üzere bir “troller” ağı kurduğunu söylüyor.
Putin rakiplerini istikrarsızlaştırmak için niçin bu tedbirlere başvuruyor?
Çünkü işe yarıyor. Bunlar görünmez ve inkar edilebilir tedbirler olup çoğu
zaman hedeftekiler buna karşı koyarak kendilerini savunamıyor.
Ama DNC’nin heklenmesi aşırıya gitmek olabilir. Nitekim bu olay, yılda bir
düzenlenen Aspen Güvenlik Forumu’nda bir araya gelen üst düzey Amerikalı milli
güvenlik yetkililerinin alenen tepkilerini tetikledi.
Milli Güvenlik Başsavcı Vekili John Carlin diyor ki, ABD dışarıdan
heklendiğinin kanıtlarını bulduğunda bunu “kamuoyuyla paylaşmalı”. (…) Milli
İstihbarat Teşkilatı Başkanı James Clapper da DNC heklemesi suçuna karışanların
kimliklerini açıklamaya henüz hazır değiliz, ama istihbarat açısından ABD
Rusya’yla çoktandır “bir savaşta” diyor.
Uluslararası Güvenliğin Korunması Müsteşarı Elissa Slotkin “Ruslar
yıllardır … aktif tedbirler doktrinine sahipler” diyor ve ekliyor: Kremlin’in
taktikleri “kendisine bir açılım sağlamak için ya genel olarak belirli bir
konuda ihtilaf tohumları ekmek ya da sadece siyasi kaosa yol açmaktır.”
Amerikalı yetkilileri en çok endişelendiren konu, -düşmanlarına karşı
örtülü faaliyetler yürütme istekliliği göz önüne alındığında- Rusya’nın kasım
ayındaki Amerikan başkanlık seçimleri arifesinde gizlice müdahale etme
ihtimali. Cumhuriyetçi aday Trump’ın Moskova’yı teşvik ettiği üzere Clinton’ın sıkıntı verici e-postaları ortaya dökülebilir. Bu
durumda düzmece haberler sızdırılabilir veya mali piyasaları altüst etme
yolları bulunabilir. Zaten Amerikan siyasi sistemi saldırıya açık ve hassas bir
hedef.
Rusya acaba niçin ürkütücü bir şekilde Nixon’ın (…) Watergate skandalına
benzeyen bir operasyonla DNC’yi hedef alıyor? Bu kısmen bir enformasyon toplama
operasyonu (…)
Moskova’nın Clinton’a karşı özel bir garezi/maksadı olabilir. Zira Clinton
dışişleri bakanıyken 2011 ve 2012’deki Rusya seçimlerinde Rus muhalifleri
desteklemişti. (…) Diğer bir deyişle Putin, ilk kurşunu atanın Clinton olduğunu
düşünüyor.
Nisan ayında DNC bilgisayar sisteminde bir problem hissedilmişti (…).
Şirket Rus istihbaratıyla bağlantılı iki internet adresinin DNC sistemi içinde
olduğu sonucuna varmıştı.
Peki, DNC’nin bilgileri WikiLeaks’e nasıl ulaştı? (…) Romanyalı bir
bilgisayar korsanı sorumluluğu üstlense de bazı uzmanlar bunun Rus parmağını
gizleme amaçlı -istihbarat jargonuyla- bir “yanıltma harekatı” olduğu
kanaatinde.
Peki, Trump’a ne demeli? Kimileri Moskova’nın DNC heklemesinden
faydalanması hedeflenen kişinin Trump olduğu iddiasında. Ama Trump’ın, Rus
istihbaratçıların bazen “kullanışlı ahmak” dedikleri türden, yani Moskova’nın
ABD’yi istikrarsızlaştırma harekatından –kasıt olmaksızın- beslenen kişi olması
daha muhtemel.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder