İNGİLTERE’NİN BREXIT’TEN PİŞMANLIK (REGREXIT) UMUDU
George Soros (Soros Vakfı ve Açık Toplum Vakfı
Başkanı)
Project Syndicate, 8.7.2016
Tercüme: Zahide Tuba Kor
(…)
İngiltere’nin AB’den çıkış sürecini başlatan Brexit referandumu çok büyük
bir şok oldu; referandumun ertesi sabahı AB’nin dağılması pratik olarak
kaçınılmazmış gibi göründü. Başta İtalya olmak üzere diğer AB ülkelerinde
demlenmekte olan krizler AB’nin ayakta kalabilirliğine ilişkin karamsar
tahminleri daha da artırdı.
Ama referandumun ilk şoku atlatıldıktan sonra beklenmedik bir şey yaşandı:
Trajedi artık bir emrivaki gibi durmuyor. (…) bütün bu olumsuz gelişmelerin
sonunda kamuoyunda değişim işaretleri ve (…) ikinci bir referandum talebi
belirdi.
(…)
(…) Avrupalı liderler Brexit’i bir boşanma müzakeresi olarak görmek yerine
bunu AB’yi yeniden icat etmek için bir fırsata dönüştürmeli. (…)
Eğer ki Fransa, Almanya, İsveç, İtalya, Polonya ve diğer ülkelerdeki
rahatsızlık duyan seçmenler, AB’yi kendi hayatları için faydalı bir birlik
olarak görmeye başlarsa AB bu imtihandan güçlenerek çıkacaktır. Aksi takdirde
Birlik, liderlerin ve vatandaşların şu anda zannettiklerinden çok daha hızlı
bir şekilde dağılıp gidecektir.
Bir sonraki belalı nokta, bankacılık kriziyle yüz yüze olan, ekim ayında
referanduma gidecek İtalya. Başbakan Matteo Renzi, eğer ki vaktinde bu
bankacılık krizini çözemezse referandumu kaybedecektir ve bu da AB
Parlamentosu’nda Brexit yanlısı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKİP)’nin
ortağı olan İtalyan Beş Yıldız Hareketi’ni iktidara taşıyabilir. Renzi krize
çözüm bulmak için Avrupalı otoritelerin yardımına muhtaç; ama onlar da hem
oldukça yavaş hem de esnek değiller.
Avrupalı liderlerin AB’nin çöküşün eşiğinde olduğunu artık kabullenmesi
lazım. Birbirlerini suçlamak yerine birlikte hareket edip istisnai tedbirler
almaları gerekiyor.
[Z.T.K. Soros dört tedbir sıralamış. Bunlardan dikkat çekici olanı
şu:]
AB, mevcut zafiyetinden fayda sağlamaya çalışarak bundan sorumlu olan dış
düşmanlarına karşı kendi savunmasını kuvvetlendirmeli. AB’nin elindeki en büyük
değer, vatandaşları ülkelerini savunma uğruna canını feda etmeye hazır olan
Ukrayna. Ukraynalılar kendilerini savunarak aslında aynı zamanda AB’yi de
savunuyorlar – ki bugünlerde böylesine Avrupa’da nadiren rastlanır. Ukrayna,
gerek kendi vatandaşları gerekse yaygara koparan dışarıdaki destekçileri için
reform yapmaya daha kararlı bir yeni hükümeti olduğu için şanslı. Ancak AB ve
üye devletler Ukrayna’ya hak ettiği desteği vermiyorlar (ABD, AB’den daha fazla
destek sağlıyor).
(…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder