25 Eylül 2016 Pazar

G.SOROS: İNGİLTERE’NİN BREXIT’TEN PİŞMANLIK (REGREXIT) UMUDU



İNGİLTERE’NİN BREXIT’TEN PİŞMANLIK (REGREXIT) UMUDU

George Soros (Soros Vakfı ve Açık Toplum Vakfı Başkanı)
Project Syndicate, 8.7.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

(…)
İngiltere’nin AB’den çıkış sürecini başlatan Brexit referandumu çok büyük bir şok oldu; referandumun ertesi sabahı AB’nin dağılması pratik olarak kaçınılmazmış gibi göründü. Başta İtalya olmak üzere diğer AB ülkelerinde demlenmekte olan krizler AB’nin ayakta kalabilirliğine ilişkin karamsar tahminleri daha da artırdı.
Ama referandumun ilk şoku atlatıldıktan sonra beklenmedik bir şey yaşandı: Trajedi artık bir emrivaki gibi durmuyor. (…) bütün bu olumsuz gelişmelerin sonunda kamuoyunda değişim işaretleri ve (…) ikinci bir referandum talebi belirdi.
(…)
(…) Avrupalı liderler Brexit’i bir boşanma müzakeresi olarak görmek yerine bunu AB’yi yeniden icat etmek için bir fırsata dönüştürmeli. (…)
Eğer ki Fransa, Almanya, İsveç, İtalya, Polonya ve diğer ülkelerdeki rahatsızlık duyan seçmenler, AB’yi kendi hayatları için faydalı bir birlik olarak görmeye başlarsa AB bu imtihandan güçlenerek çıkacaktır. Aksi takdirde Birlik, liderlerin ve vatandaşların şu anda zannettiklerinden çok daha hızlı bir şekilde dağılıp gidecektir.
Bir sonraki belalı nokta, bankacılık kriziyle yüz yüze olan, ekim ayında referanduma gidecek İtalya. Başbakan Matteo Renzi, eğer ki vaktinde bu bankacılık krizini çözemezse referandumu kaybedecektir ve bu da AB Parlamentosu’nda Brexit yanlısı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKİP)’nin ortağı olan İtalyan Beş Yıldız Hareketi’ni iktidara taşıyabilir. Renzi krize çözüm bulmak için Avrupalı otoritelerin yardımına muhtaç; ama onlar da hem oldukça yavaş hem de esnek değiller.
Avrupalı liderlerin AB’nin çöküşün eşiğinde olduğunu artık kabullenmesi lazım. Birbirlerini suçlamak yerine birlikte hareket edip istisnai tedbirler almaları gerekiyor.
[Z.T.K. Soros dört tedbir sıralamış. Bunlardan dikkat çekici olanı şu:]
AB, mevcut zafiyetinden fayda sağlamaya çalışarak bundan sorumlu olan dış düşmanlarına karşı kendi savunmasını kuvvetlendirmeli. AB’nin elindeki en büyük değer, vatandaşları ülkelerini savunma uğruna canını feda etmeye hazır olan Ukrayna. Ukraynalılar kendilerini savunarak aslında aynı zamanda AB’yi de savunuyorlar – ki bugünlerde böylesine Avrupa’da nadiren rastlanır. Ukrayna, gerek kendi vatandaşları gerekse yaygara koparan dışarıdaki destekçileri için reform yapmaya daha kararlı bir yeni hükümeti olduğu için şanslı. Ancak AB ve üye devletler Ukrayna’ya hak ettiği desteği vermiyorlar (ABD, AB’den daha fazla destek sağlıyor).

(…)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder