MUSUL
SAVAŞI YAVAŞ VE KIRILGAN BAŞLIYOR
David
Ignatius (Ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan
casusluk romanı yazarı. Aynı zamanda 25 senedir Ortadoğu’yu ve CIA’yi yakından
takip eden Washington Post gazetesi köşe yazarı)
Washington
Post, 28.4.2016
(…) Irak ordusunun bir ay evvel burayı ele geçirmiş olması
bekleniyordu; ancak saldırı püskürtüldü.
Musul savaşının Dicle Nehri boyunca bunun gibi İslam Devleti
mevzilerinin ele geçirilmesiyle başlaması gerekiyordu. Ama Irak ordusu, en-Nasr
gibi küçük ve fakat iyi tahkim edilmiş bir köyü almak için dahi henüz hazır
değil. Bu şartlar altında Obama yönetiminin ümit ettiği üzere Musul’un bizzat
kendisinin yıl sonuna kadar temizlenebileceğini hayal etmek zor görünüyor.
Musul savaşının harekât toplanma merkezi Mahmur. Irak ordusundan bir
birlik, Kürt peşmerge savaşçılarıyla birlikte, karargâhını orada kurmuş
durumda. Amerikan savaş danışmanları da Mahmur’da bulunuyor, her ne kadar
perşembe gününe kadar ortalıkta görünmeseler de.
Musul saldırısının Iraklı komutanı Tümgeneral Nacim Abed el-Cuburi
diyor ki “Birliklerimin sayısı sınırlı, 5000 kişiden oluşuyor.” Ama Cuburi
bunun altı katı bir kuvvete ihtiyacı olduğunu ve saldırı planının da Musul’u
dört bir taraftan vuracak şekilde hazırlanması gerektiğini söylüyor. Son
dönemde Bağdat’taki siyasi kaos ordunun da moralini bozdu ve planlamayı daha da
zorlaştırdı, diyor Cuburi ve ekliyor: “Doğru yolda ilerlemeye çalışıyoruz, ama
Irak’taki yozlaşma o kadar derin ki.”
Amerikan hava gücü, bu hafta içinde yakındaki bir köy olana Mahana’yı
Iraklıların ele geçirmelerine yardımcı oldu. Iraklılar içeriye girebildiler,
neredeyse hiç direnişle karşılaşmadan. Irak’ta artan Amerikan kuvvetleriyle
ilgili olarak Cuburi, “Biz her zaman bir ekibiz” diyor.
Musul’da saldırının kendisinden ziyade [IŞİD’den temizlenmesinin
ardından] sonrasında ne olacağı çok daha büyük bir problem teşkil edebilir.
Mahmur’daki Kürt birliklerinin komutanı General Necat Ali diyor ki, İslam
Devleti’nin çıkarılmasından sonra bu büyük, çok etnili şehrin nasıl
yönetileceği konusunda şimdiden siyasi bir anlaşmaya varılması lazım.
“Korkuyoruz, Musul’u kurtardıktan sonra nasıl yöneteceğiz” diye de ekliyor. (…)
Kürtler Irak’taki muhtemelen en sert savaşçılar ve İslam Devleti’ne
karşı en büyük başarıyı elde ettiler. Ama ön cephelerine gerçekleştirdiğim kısa
ziyaret sırasında keşfettim ki Kürtlerin ellerindeki silahlar yetersiz, ağır
silahlara ve mühimmata son derece ihtiyaçları var.
Vadi Mashar’da Kürtlere ait bir tepedeki gözetleme noktasında
Korgeneral Tahir Arguşi, neredeyse her gün birliklerine Nasr’dan ateşlenen
roketlerle ve havan toplarıyla saldırı düzenlendiğini ve hatta geçen sene
hardal gazıyla saldırıldığını anlattı. Ama buradaki Kürtlerin ağır topları veya
roketleri, kimyasal silaha karşı uygun kıyafetleri yok; keza düzenli bir
şekilde radikallere karşı-ateş açmak için yeterli mühimmatları da bulunmuyor.
Kürtlerin Irak ordusundaki ortakları acaba iyi savaşçılar mı diye
sorduğumda Arguşi, “İyi denemez” cevabını veriyor ve Irak ordusunun, elindeki
bol miktarda silaha, mühimmata ve Amerikan hava desteğine rağmen sınırlı
ilerlemeler kaydettiğini söylüyor.
Erbil’deki karargâhında görüştüğüm Kürdistan Bölgesel Yönetimi milli
güvenlik müsteşarı ve istihbarat başkanı Masrur Barzani diyor ki “Irak düzenli
ordusu, sizi temin ederim ki, bu işi yalnız başına yapabilecek bir durumda
değil.” Mahmur bölgesi bir an evvel Irak ordusu tarafından temizlenmeli ki
Musul şehri, Kürt kuvvetlerin çoktan ele geçirmiş olduğu kuzeyden, doğudan ve
batıdan olduğu kadar güneyden de kuşatılabilsin.
Barzani hazırlıkların gerek askeri gerekse siyasi cephede
yavaşlığından endişeli: “Musul’un geri alınmasıyla ilgili planın ne olduğunu
sorduk. Irak ordusunun ya hala bir planı yok yahut bizimle paylaşmak
istemiyor.”
Kürt kuvvetler Musul operasyonuna istekli olsalar da Barzani diyor
ki, Arap bölgelerde öncülüğü alamayız. Arap’ı, Kürt’ü ve Türkmen’iyle, Sünni’si
ve Şii’siyle, Hristiyan’ı ve Yezidi’siyle nüfusu karışık olan bu şehri
yönetmenin gelecekteki zorluklarına da dikkat çekiyor: “Siyasi bir anlaşma
olmalı ki Musul’un tüm unsurları orada mutlu olsun ve yaşayabilsin.”
Bazı Iraklı yetkililer, Musul’da İslam Devleti’ni kovmak için yerel
nüfus arasında bir isyan baş gösterdiğinden ümitli bir şekilde bahsediyorlar.
Barzani “Bu bir hüsnükuruntu” diyor. Saldırının başarılı olacağından emin hale
gelmeden Musul halkı kendisini ateşe atmaz diye de açıklıyor.
Bu savaşta Obama yönetiminin payına ilişkin dramatik bir emare Başkan
Yardımcısı Joe Biden’ın perşembe günkü sürpriz Bağdat ziyaretiyle ortaya çıktı.
Musul’a saldırı, Amerikan destekli operasyonda nihai an olacak; ama savaş
alanından gelen kanıtlar gösteriyor ki başarılı bir saldırı için önümüzde nice
aylar var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder