MISIR’I KURTARIN
Cemal Kaşıkçı (Suudi
kraliyet ailesine en yakın gazetecilerden; yazılı ve görsel birçok Arap medya
kuruluşunda yazar ve yorumcu. Geçmişte Suudi Arabistan’ın eski ABD Büyükelçisi Prens
Türki el-Faysal’ın basın müşavirliğini yürütmüş ve birçok Arap ülkesinde
muhabirlik yapmış)
(İngilizcesi) Arab News, 10.11.2015 / (Arapçası)
el-Hayat, 7.11.2015
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
(…) [Arap
medyası] Suudi Arabistan bütün sonuçlarına katlanırken Mısır’ın canının
istediği her şeyi yapabileceği yanılsamasına artık bir son verebilir.
Şimdiye kadar
hep Mısır’ın şartlarını dikkate aldık, zira biz de onun başarısını canı
gönülden istiyoruz. Bu yüzden hep sustuk, istikrarını ve barışını sağlayacağı
ümidiyle. Ve ayrıca hükümetin düşmanlarına hizmet etmiş olmamak için.
Bununla birlikte
parlamento seçimlerine düşük katılım oranı Mısır’da bazı şeylerin hiç de
yolunda gitmediğinin açık bir işaretiydi. Müslüman Kardeşler ve diğer partiler
seçimi boykot çağrısı yapmadı. Bazıları düşük katılım oranına ilişkin acayip
gerekçelendirmelerde bulundular; oysaki önceki seçimlerde yağmur altında
Mısırlıların upuzun kuyruklarda sıraya girdiklerini gösteren arşiv
fotoğraflarını kontrol ettiğimizde bu mazeretlerin doğru olmadığı ortaya
çıkıyor. Hiç kimse %26’lık resmi katılım oranına ikna olmuş değil; ama ilan
edilen bu oranı doğru bile varsaysak, iki halk devriminin ardından önemli bir
parlamento seçimine katılım için bu son derece düşük bir oran.
Hayal kırıklığı
Kısa zaman evvel
Müslüman Kardeşler mensubu olmayan ve Cumhurbaşkanı Mursi’yi deviren devrimi
destekleyen Mısırlı liderlerle bir araya geldim. Hepsi hayal kırıklığı
içindeydi. Aralarından en az kötümser olanı, durumu istikrarlı olarak niteledi
(…). Ama en kötümser olanı, Mısır’ın bir felakete doğru gittiği inancında;
iktisadi kriz, ödemeler dengesinde açık ve döviz rezervlerinde sürekli bir
azalış.
(…) Ortada
gerçek bir ekonomik reform yok ve karşılıklı suçlamalar ortamı krizi çözmek
için gerekli diyalogu engelliyor.
Bloomberg yeni Süveyş
Kanalı’nı Mısır’ın dünyaya gereksiz bir hediyesi olarak nitelendiriyor: “Eğer
dünyanın böyle bir projeye ihtiyacı olsaydı kanaldan faydalanan ülkeler ve mali
kuruluşlar borç vermek veya projenin uygulanmasına dahil olmak için sıraya
dizilirlerdi. Bu, zaten kıt olan paranın boşa savrulmasıydı.”
Mısır muhalefeti
ülke dışında giderek büyüyor ve artık sadece Müslüman Kardeşler’le de sınırlı
değil. (…)
Hadi yakıt
sıkıntısından veya işçi grevlerinden dolayı üretimi duran Mısır fabrikalarının
durumunu konuşalım. Hadi Suriye meselesinde Mısır’ın niye Suudi Kraliyetiyle
zıt düştüğünü ve niye Cumhurbaşkanı Esed’i ve Rus saldırılarını desteklediğini
açıklamaya çalışalım.
Niye acaba
Mısır, Suriye’de İran hegemonyasına yol açacak bir Esed zaferinden korkmuyor?
Mısır Suriye’nin İran’ın ellerine düşmesine nasıl izin verebilir? Niye Suud’un
gözüyle bakamıyor? Diğer hiçbir başkent, Riyad ve Kahire kadar, Suriye’yi kendi
stratejik güvenliklerinin bir parçası olarak düşünmüyor.
Mısır’a ve onun
liderliğine sessizliğimizle artık hizmet edemeyiz. Doğru söze ihtiyaçları var.
Mısır’ın durumunu, kendi görmek istediğimiz şekilde değil de, olduğu gibi görme
vakti artık gelip çattı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder