SURİYE DOĞUSU İÇİN
ÇEKİŞME: YENİ BİR BÜYÜK OYUN
Maysam Behravesh (Lund Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi araştırmacısı ve
Siyaset Bilimi doktora adayı; BBC Farsça da dahil Farsça basın için düzenli
olarak yazılar kaleme alıyor)
Middle East Eye,
28.4.2017
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
İslam Devleti’nin
Suriye’nin doğusunda bıraktığı boşluğu kimin dolduracağı ülkenin kaderini de
belirleyecek.
Suriye rejiminin
2016 Aralık’ında Halep’i geri alması ve bunun sonucu olarak ana isyancı
güçlerin İdlib’e itilip köşeye kıstırılmasından sonra Suriye İç Savaşı’nda
gidişat kesin olarak rejimin lehine döndü.
(…)
Ülkenin batısındaki
çatışmalar rejim yanlısı eksenin lehine değişse de Rakka ve ülkenin doğu ve
güneyinde İslam Devleti’nin elindeki diğer alanlarda yürütülen savaş daha henüz
yeni ivme kazandı.
Rakka ve Deyrezzor
vilayetlerinin zengin doğal kaynakları ve Türkiye ile Irak’a coğrafi yakınlığı
bağlamında stratejik önemi dikkate alındığında, doğudaki savaşın sonucu ve İD
kontrolündeki bölgelerde örgüt çıkarıldıktan sonra doğan boşluğu kimin
dolduracağı, Suriye’nin egemen bir devlet olarak geleceğini önemli ölçüde
etkileyecek.
(…)
Sınırın öte
tarafında Irak birlikleri Musul’da bir zafere doğru yaklaşırken İD’in,
başkentini Rakka’dan daha güneye, petrol zengini Deyrezzor’un el-Meyadin
bölgesine doğru kaydırmaya çalıştığına dair haberler var.
(…)
Sahada olayların
gidişatı Suriye yönetimini alarma geçirdi. 4 Nisan’da 89 kişinin ölümü ve
nicelerinin yaralanmasıyla sonuçlanan Han Şeyhun bölgesine yönelik kimyasal
saldırı, bana göre, Esed rejiminin doğu cephesinden dikkatleri dağıtıp buraya
yönelik lojistik ve askeri hazırlıkları tamamlamak maksadıyla zaman kazanmaya
amaçlı olağanüstü bir girişimiydi.
Suriye’nin
batısında eli güçlense de rejim, doğu ve kuzeydoğuda doğacak muhtemel boşluğu
doldurmada ABD ve Türkiye başta olmak üzere diğer oyuncuların çok daha
gerisinde.
(…)
Amerikan Savunma
Bakanı James Mattis’e göre, Şayrat askeri üssüne yönelik saldırıda Suriye hava
kuvvetlerinin beşte biri tahrip edildi. Hemen ardından –ve belki de Esed’in
imdadına yetişir şekilde– Amerikan öncülüğündeki koalisyon, muhtemel bir
Rusya-Suriye misillemesinden korkarak, doğuda İD’e yönelik hava saldırılarını
keskin bir şekilde azalttı.
Türk savaş
uçaklarının 25 Nisan’da Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kürt savaşçılara yönelik
sürpriz saldırısı da bu senaryoyla uyuşuyor. (…)
(…)
Son olarak bu
gelişmeler, 17 Nisan’da İran Kara Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Kiyumers
Haydari’nin artık “savunma”dan “saldırı” pozisyonuna geçeceklerine dair sürpriz
açıklamasıyla aynı zamana denk düştü.
Böyle bir yapısal
değişimin, arka planda İran ordusuyla Devrim Muhafızları arasında yoğunlaşan
kurumsal rekabet veyahut Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla İran’a
yönelik Amerikan ve Suudi politikalarının giderek saldırganlaşması gibi birçok
neden olmakla birlikte, Suriye’de sahadaki gelişmelerle bağını görmemek gaflet
olur.
(…)
Geçekten de
Suriye’nin doğusundaki Rakka savaşı da dâhil daha geniş çaplı askeri
seferberlik, 19. yüzyılda emperyal güçlerin Ortadoğu’daki Büyük Oyun’unu
andıran bir çok-taraflı çekişme. Bu öyle bir seferberlik ki sonucu, Suriye
devletinin gelecekteki statüsü, bölgesel ve küresel oyuncuların jeopolitik
menfaatleri ve Suriye’deki etnik grupların siyasi tutkuları üzerinde
belirleyici ve nihai bir etki bırakacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder