HAMAS’I FARKLI KELİMELERLE İFADE ETMEK
Jacob L. Shapiro (Geopolitical
Futures Analiz Direktörü)
Geopolitical Futures, 2.5.2017
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
(…)
(…) HAMAS’ın problemi herhangi bir iyi seçeneğinin olmaması. Hâlihazırda
katlanılmaz bir siyasi durumla karşı karşıya ve dolayısıyla görüşlerini
yumuşatarak uluslararası toplumun kabulünü/olurunu almak onun için mantıklı.
Ancak HAMAS direniş referansına sırtını dönemez. Gazze Şeridi’nde zaten
üstünlük/egemenlik mücadelesi veriyor ve İsrail’le mücadele pozisyonundan çark
etmesi, sınırın öte tarafındaki [Mısır’ın] Sina Yarımadası’nda aktif bir
şubesi bulunan İslam Devleti’ne [Z.T.K. yani Ensar Beytü’l-Makdis
örgütü] kapı aralayacaktır. Yerleşip gelişmek için memnuniyetsizlik
vahaları bulmaya çalışan diğer cihatçı grupların da işini kolaylaştırabilir.
Eğer ki HAMAS İsrail’le mücadeleyi bırakırsa boşluğu illaki bir başka grup
dolduracaktır.
O halde HAMAS’ın
kuruluş beyannamesinde değişikliklere gitmesinden pek de bir şey çıkması mümkün
görünmüyor. HAMAS uluslararası meşruiyet istiyor; ama bunu elde edebilmesi için
pozisyonunu yumuşatması lazım. Pozisyonunu yumuşatması ise HAMAS’ın Gazze’deki sağlam
olmayan dayanak noktasını hücuma açık hale getirecektir. Üç hafta evvel, Geopolitical
Futures olarak, Gazze Şeridi’nde son derece zorlu iktisadi şartlar
nedeniyle İsrail ile HAMAS arasında önümüzdeki dönemde yeni bir savaşın patlak
verme ihtimalini araştırmıştık. HAMAS’ın yeni bir beyanname yayınlaması ve
Halid Meşal’in görevini bırakmasının ardından yeni bir lideri başa geçirmesi,
bizi bu araştırmaya sevk eden yapısal nedenleri değiştirmiyor. İşin tuhafı
İsrail, HAMAS’ın yumuşamasına karşı en hassas/dirençli olan taraf. Şiddete
başvurmadan eşit hak talebinde bulunan (veyahut İsrail’i zımnen tanıyarak çok
daha az şiddet başvuran) bir Filistin hareketinin gelişmesi, İsrail’i hem
içeride hem de dışarıda aşırı derecede zor bir konuma sokacaktır.
Ama HAMAS’ın
sözkonusu adımı bu türden değil. Zira aslında bu, HAMAS’ın İsrailli komşusu var
olmadan bir İslami Filistin devleti arzusundan tamamen vazgeçmeksizin,
uluslararası pozisyonunu düzeltmek amacıyla, düşük maliyetli bir ya tutarsa
mantığıyla şansını deneme çabası. Yeni beyanname İsrail’i ablukayı kaldırmaya
zorlamayacaktır. Maaşları ödemesi ve Gazze halkına hizmet götürmesi için
HAMAS’ın kasasına para katmayacaktır. Bölgenin Müslüman ülkelerini HAMAS’ı
kabullenmeye veya İsrail’i ihtiyaç duymadığı ve istemediği halde HAMAS’la bir
anlaşmayı kabule zorlamayacaktır. Bu, Batı’yı, HAMAS’ı –AB, ABD, Mısır ve
diğerlerinin kategorize ettiği şekilde– terör örgütleri listesinden çıkarmaya
ikna etmek için çok hafif bir makyaj sadece. HAMAS’ın ne denli zor bir pozisyonunda
olduğunu anlamak faydalı olur. Bunun dışında “Genel İlkeler ve Politikalar
Beyannamesi” tarihin çöp sepetine atılıp gidecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder