SURİYE’NİN KUZEYİNDE BİR İLERLEME OLABİLECEK ARAP-KÜRT ANLAŞMASI
Haid Haid (Güvenlik
politikaları, çatışma çözümü, Kürtler ve İslami hareketler uzmanı Suriyeli köşe
yazarı ve Chatham
House üyesi)
Middle East Eye, 15.5.2017
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
Mayıs ayı başlarında ÖSO’ya bağlı ABD destekli Mutasım Tugayları,
rakibi (…) Kürtlerin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile daha
evvel görülmemiş bir anlaşmaya vardığını duyurdu.
ABD’nin arabuluculuğundaki anlaşmaya göre hâlihazırda SDG’nin
kontrolündeki 11 köy Mutasım Tugaylarına bırakılacak. Anlaşma karşılığında
SDG’nin ne elde ettiği ise henüz net değil.
(…)
Birçok uzman bu Amerikan inisiyatifini, Suriye Arapları ile Kürtleri
arasındaki gerginliği yatıştırma çabası olarak görüyor.
(…)
(…) anlaşmanın üç temel şartı şu şekilde:
-- Belirlenen köylerde yalnızca Mutasım Tugayları silah
taşıyabilecek.
-- Özgür Suriye Ordusu personeli de dahil olmak üzere
bölgede yaşayan siviller, silahsız olmak şartıyla, köylerine dönebilecek.
-- Kürt sivillerin Mutasım Tugayları’nın kontrolü altındaki
köylere girme ve buralara yerleşme hakkı bulunacak.
Genel olarak anlaşma, yerinden olmuş on binlerce Suriyelinin
köylerine geri dönmesine imkan verecek.
Müteakip çatışmaları önlemek
Daha geniş çerçevede bu anlaşma Türkiye, Suriyeli Araplar ve Kürtler
arasındaki gerginlikleri yatıştırmayı hedefliyor.
SDG, köyleri 2016 Şubat’ında Suriye rejiminin kuzeydeki isyancı
gruplara karşı saldırıları sırasında ele geçirmişti.
(…)
Kürt gruplar da Türkiye’yle bağları nedeniyle varoluşsal bir tehdit
olarak algıladığı Suriyeli isyancılara güvenmiyor.
(…)
Mutasım Tugayları’nın siyasi büro şefi Mustafa Secari 9 Mayıs’ta
bana dedi ki “Bu anlaşmanın temel saiki, Araplar ve Kürtler arasında her iki
taraf için de felaketvari sonuçlar doğuracak çatışmaları önlemek. Bu tür bir
barış, insanların evlerine dönebilmelerini sağlayacak şekilde güven inşa edici
tedbirlerle başlamalı.”
“Çok az, çok geç”
Bazı Suriyeli uzmanlar anlaşmaya desteklerini ifade etseler de
anlaşma hayata geçirildiği takdirde bunun ne denli etkili –ve kalıcı– olacağı
konusundaki beklentileri sınırlı.
Suriyeli gazeteci Manhal Bariş dedi ki “Bu anlaşma çok yetersiz ve
çok gecikmiş… Araplarla Kürtler arasındaki gerginlik, çatışmaların artık
kaçınılmaz hale geldiği bir seviyeye çoktan ulaştı.”
Diğer Suriyeli uzmanlar ise anlaşmanın uygulanacağı köylerde
Kürt-Arap ilişkilerinin gelişebileceğini düşünüyor.
Gaziantep merkezli bir STK olan Evimiz Suriye’nin idarecisi Essaad
el-Aşi dedi ki “Bu anlaşmanın Arap-Kürt ilişkilerine olumlu etkisi olabilir,
ama tabii ki doğru düzgün bir şekilde uygulanırsa. Ancak olumlu etkisinin
sadece ve sadece anlaşmanın geçerli olduğu bölgelerle sınırlı kalması
muhtemel.”
Türkiye’yle gerginlikleri yatıştırması mümkün değil
Genel varsayımlardan biri de anlaşmanın (…) Türkiye’yle gerginliği
yatıştırmayı hedeflediği yönünde.
Midan web sitesi politika
editörü Ubeyde Amir’e göre, anlaşmanın temel hedefi, ABD’nin gerginlikleri
azaltma ve SDG’yle Türkiye arasında tampon bölgeler kurma “taktik”
politikasının bir parçası olabilir.
(…)
Ancak konuyla ilgili görüştüğüm uzmanlar, tek başına bu adımın
Türkiye ile komşuları arasındaki gerginlikleri yatıştırmasını mümkün
görmüyorlar. Zira Mutasım Tugayları, Türkiye’nin değil, ABD’nin güçlü bir
müttefiki olarak biliniyor ve zaten bu yüzden ABD, sözkonusu köylerden sorumlu
olarak bu tugayı seçti.
Mutasım Tugayları,
Türkiye’nin anlaşmayı sabote etmeye kalkışacağını düşünmüyor. Secari dedi ki
“Türkiye müzakerelere doğrudan dahil olmadı, ama anlaşmaya karşı olacağını
düşünmüyorum.”
Anlaşmanın uygulanıp uygulanmayacağı hala net değil, zira
mutabakatın son taslağı tüm taraflarca henüz imzalanmış değil. Secari dedi ki
“Anlaşma, sabote etme niyetiyle esrarengiz bir şekilde sızdırıldı. Ama hayata
geçirilmesi için çalışmaya kararlıyız.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder