29 Mayıs 2017 Pazartesi

H.HAID: SURİYE’NİN KUZEYİNDE ARAP-KÜRT ANLAŞMASI



SURİYE’NİN KUZEYİNDE BİR İLERLEME OLABİLECEK ARAP-KÜRT ANLAŞMASI

Haid Haid (Güvenlik politikaları, çatışma çözümü, Kürtler ve İslami hareketler uzmanı Suriyeli köşe yazarı ve Chatham House üyesi)
Middle East Eye, 15.5.2017

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Mayıs ayı başlarında ÖSO’ya bağlı ABD destekli Mutasım Tugayları, rakibi (…) Kürtlerin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile daha evvel görülmemiş bir anlaşmaya vardığını duyurdu.
ABD’nin arabuluculuğundaki anlaşmaya göre hâlihazırda SDG’nin kontrolündeki 11 köy Mutasım Tugaylarına bırakılacak. Anlaşma karşılığında SDG’nin ne elde ettiği ise henüz net değil.
(…)
Birçok uzman bu Amerikan inisiyatifini, Suriye Arapları ile Kürtleri arasındaki gerginliği yatıştırma çabası olarak görüyor.
(…)
(…) anlaşmanın üç temel şartı şu şekilde:
      -- Belirlenen köylerde yalnızca Mutasım Tugayları silah taşıyabilecek.
      -- Özgür Suriye Ordusu personeli de dahil olmak üzere bölgede yaşayan siviller, silahsız olmak şartıyla, köylerine dönebilecek.
      -- Kürt sivillerin Mutasım Tugayları’nın kontrolü altındaki köylere girme ve buralara yerleşme hakkı bulunacak.
Genel olarak anlaşma, yerinden olmuş on binlerce Suriyelinin köylerine geri dönmesine imkan verecek.

Müteakip çatışmaları önlemek
Daha geniş çerçevede bu anlaşma Türkiye, Suriyeli Araplar ve Kürtler arasındaki gerginlikleri yatıştırmayı hedefliyor.
SDG, köyleri 2016 Şubat’ında Suriye rejiminin kuzeydeki isyancı gruplara karşı saldırıları sırasında ele geçirmişti.
(…)
Kürt gruplar da Türkiye’yle bağları nedeniyle varoluşsal bir tehdit olarak algıladığı Suriyeli isyancılara güvenmiyor.
(…)
Mutasım Tugayları’nın siyasi büro şefi Mustafa Secari 9 Mayıs’ta bana dedi ki “Bu anlaşmanın temel saiki, Araplar ve Kürtler arasında her iki taraf için de felaketvari sonuçlar doğuracak çatışmaları önlemek. Bu tür bir barış, insanların evlerine dönebilmelerini sağlayacak şekilde güven inşa edici tedbirlerle başlamalı.”

“Çok az, çok geç”
Bazı Suriyeli uzmanlar anlaşmaya desteklerini ifade etseler de anlaşma hayata geçirildiği takdirde bunun ne denli etkili –ve kalıcı– olacağı konusundaki beklentileri sınırlı.
Suriyeli gazeteci Manhal Bariş dedi ki “Bu anlaşma çok yetersiz ve çok gecikmiş… Araplarla Kürtler arasındaki gerginlik, çatışmaların artık kaçınılmaz hale geldiği bir seviyeye çoktan ulaştı.”
Diğer Suriyeli uzmanlar ise anlaşmanın uygulanacağı köylerde Kürt-Arap ilişkilerinin gelişebileceğini düşünüyor.
Gaziantep merkezli bir STK olan Evimiz Suriye’nin idarecisi Essaad el-Aşi dedi ki “Bu anlaşmanın Arap-Kürt ilişkilerine olumlu etkisi olabilir, ama tabii ki doğru düzgün bir şekilde uygulanırsa. Ancak olumlu etkisinin sadece ve sadece anlaşmanın geçerli olduğu bölgelerle sınırlı kalması muhtemel.”

Türkiye’yle gerginlikleri yatıştırması mümkün değil
Genel varsayımlardan biri de anlaşmanın (…) Türkiye’yle gerginliği yatıştırmayı hedeflediği yönünde.
Midan web sitesi politika editörü Ubeyde Amir’e göre, anlaşmanın temel hedefi, ABD’nin gerginlikleri azaltma ve SDG’yle Türkiye arasında tampon bölgeler kurma “taktik” politikasının bir parçası olabilir.
(…)
Ancak konuyla ilgili görüştüğüm uzmanlar, tek başına bu adımın Türkiye ile komşuları arasındaki gerginlikleri yatıştırmasını mümkün görmüyorlar. Zira Mutasım Tugayları, Türkiye’nin değil, ABD’nin güçlü bir müttefiki olarak biliniyor ve zaten bu yüzden ABD, sözkonusu köylerden sorumlu olarak bu tugayı seçti.
 Mutasım Tugayları, Türkiye’nin anlaşmayı sabote etmeye kalkışacağını düşünmüyor. Secari dedi ki “Türkiye müzakerelere doğrudan dahil olmadı, ama anlaşmaya karşı olacağını düşünmüyorum.”

Anlaşmanın uygulanıp uygulanmayacağı hala net değil, zira mutabakatın son taslağı tüm taraflarca henüz imzalanmış değil. Secari dedi ki “Anlaşma, sabote etme niyetiyle esrarengiz bir şekilde sızdırıldı. Ama hayata geçirilmesi için çalışmaya kararlıyız.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder