MUHAMMED DÖNEMİNDEN
BU YANA ORTADOĞU’NUN EN BÜYÜK KRİZİ
Jim Quirk (Amerikan siyaseti ve karşılaştırmalı siyaset uzmanı Washington Amerikan
Üniversitesi öğretim üyesi)
Jarusalem Post,
13.3.2017
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
Amerikan Başkanı
Trump, Filistin-İsrail anlaşmasından bahsededursun eski İsrail savunma bakanı
ve başbakan adaylarından General Moşe Ya’alon çok da iyimser değil. Ya’alon’a
göre, bugün Ortadoğu “Muhammed döneminden bu yana en büyük krizi”ni yaşıyor.
(...) Ona göre
yapay ulus-devletlerin çöküşü ABD’nin bölgeden çekilmesiyle hızlandı. Türkiye
ve İran doğan siyasi boşluğu dolduruyor. İki devletli çözüm kısa sürede mümkün
görünmüyor. Ve İsrail’in Amerikan Cumhuriyetçilerini desteklediği algısının
kendi çıkarlarına faydadan ziyade zarar vermesi çok daha muhtemel.
Ya’alon’a göre
modern Ortadoğu, Batı’nın cehaletine, hüsnükuruntusuna ve himaye politikasına
dayalı bir müdahalenin ürünü. Sykes-Picot’tan (1916) Irak’ta Geçici Koalisyon
Yönetimine (2003) kadar Batılı diplomatlar sınırları çizip yeni hükümetleri
kurarlarken bölgenin nüfus yapısını, coğrafyayı veya tarihi –aşiretleri,
mezhepleri ve ideolojileri– hiç dikkate almadılar. Seçimlerin insan haklarına
ve demokratik süreçlere saygıyı ve anlayışı beraberinde geliştireceğine saf saf
inandılar. Bu inanç gerçeklerden ziyade ümide dayalı kararlar almalarına yol
açtı. (...) İsrail de geçmişte aynı hatayı yaptı.
Ama ABD’nin
Ortadoğu’dan geri çekilmesi İran, Türkiye ve Rusya’nın güç boşluğunu
doldurmasına yol açtı. (...)
(...)
Filistin konusunda
Ya’alon idealistten ziyade pragmatik. Yakın gelecekte kalıcı bir çözüm ihtimali
görmüyor. Tam ayrılmanın güvenlik krizlerine ve insani krizlere yol açacağını
tahmin ediyor. Beklentisi, mevcut statükonun aynen sürdürülmesi değil,
bağımsızlık olmasa da daha fazla özerkliğe doğru istikrarlı ama artan bir
iyileşme. Bu da eğitim reformunu ve terörün finansmanını sona erdirmeyi vs.
gerektiriyor. (...)
Ona göre
Amerika’yla ilişkilerde en az iki yeni problem var: Genel partizanlık meselesi
ve İsrail’in “Demokrat değil de Cumhuriyetçi” olarak görülmesinin uzun vadede
olumsuz etkiler doğurabilmesi. Başkan Trump’la özdeşleşmesi halinde, eğer
Trump’ın popülaritesi yere çakılırsa bu, İsrail’e Amerikan desteğinin
azalmasını beraberinde getirebilir. Küresel olarak Ya’alon, birçok ülkede
popülizmin gerçek siyasi liderliğin yerine geçmesinden endişeli.
Her şeyden önemlisi
Ya’alon, İsrail ve ABD için en kritik endişenin altını çizdi: İran, İran, İran.
Ona göre, İran nüfuzunun giderek yayılması ve ABD’nin bölgeden geri çekilmesi
hem İsrail hem de Amerikan çıkarlarına yönelik hayati riskler yaratıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder