SUUDİ ARABİSTAN’DA CİHATÇI TEHDİDİN YENİ AŞAMASI
Stratfor Analizi, 20.5.2016
Tercüme: Zahide Tuba Kor
Tahminler
o
Her ne kadar
geçtiğimiz bir yılda İD bağlantılı saldırılar artmış olsa da zorlu hedeflere (hard
targets) yönelik saldırılar hala uzak görünüyor.
o
Yemen’de Arap
Yarımadası el-Kaidesi (AQAP), Suud öncülüğündeki koalisyonla bir yıllık
gayriresmi ateşkesin sona ermesinin ardından Suudi hedeflere yeniden odaklandı.
o
İD savaşçılarının
Suriye ve Irak’tan çok daha ileri yeteneklere kavuşarak geri dönmeleriyle
birlikte Suudi yetkililer cihatçı tehdidi kontrol altına almakta zorlanabilir.
Analiz
Suudi Arabistan’da cihatçılığın kökleri derinlerde olup Suudi gençler
Irak ve Suriye’deki yabancı savaşçıların ikinci büyük insan kaynağını
oluşturuyor. 2000’lerin ortalarından itibaren Suudi güvenlik güçleri (…)
kraliyetteki cihatçı tehdidi kontrol altına aldı. Ama son bir yılda ülkedeki İD
faaliyetleri, tehdidin güvenlik güçlerinin kontrol altına alamayacağı şekilde
artabileceği endişelerine yol açıyor.
(…)
Yeni bir nesil
Bu yeni saldırılar, el-Kaide’nin 2000’li yılların başında
yabancıları hedef alan ve bomba yüklü büyük araçların kullanıldığı saldırılarından
farklılaşıyor. El-Kaide’nin Suud kolu, yabancıların Suudi ekonomisindeki
öneminin farkına varmış, onları ülkeden çıkarmak suretiyle ekonomiyi felce
uğratmaya çalışmıştı. Bu bağlamda El-Kaide, daha ziyade suikastlar,
yabancıların kaldığı lojmanlara silahlı saldırılar ve hatta Cidde’deki Amerikan
Konsolosluğuna saldırı düzenlemekteydi. (…)
Önümüzdeki süreçte İD savaşçıları, Irak ve Suriye’deki savaş
alanında kazandıkları tecrübelerle geri döndükçe tehdit atmosferi çok daha
fazla değişebilir. (…) Çok daha karmaşık ve stratejik saldırılar
gerçekleştirebilirler. (…)
El-Kaide’yi unutmayın
Artan İD tehdidinin yanı sıra Suudi Arabistan, bir de Arap
Yarımadası el-Kaidesi (AQAP)’nden yeniden yükselen tehditlerle yüzleşiyor.
Yemen İç Savaşı’na Suudi öncülüğünde Mart 2015’te başlatılan müdahalenin
ardından el-Kaide ve Suud öncülüğündeki koalisyon gayriresmi bir ateşkes
yapmıştı: Suudi koalisyonu, cihatçıların Husi güçleriyle ve eski Yemen
Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih birlikleriyle savaşta işbirliği yapmaları karşılığında
el-Kaide’yi vurmaktan kaçınacaktı. AQAP bu anlaşmadan fazlaca istifade etti ve
kaosun yol açtığı fırsatı değerlendirerek kontrolü altına aldığı [Z.T.K.
güneyde sahil şehri ve önemli bir liman olan] Mukalla’dan büyük paralar,
silahlar ve insan gücü elde etti. Birçok kilit liderini Amerikan hava
saldırılarında kaybetmesine rağmen örgüt artık insan gücü ve kaynak bakımından
çok daha güçlü bir durumda.
Ancak ateşkes 25 Nisan’da sona erdi. AQAP’ın ağır kayıpları önlemek
için geri çekilmesinin ardından koalisyon güçleri Mukalla’ya girdi. İleride
grubun koalisyon güçlerine saldırması muhtemel. Dahası, Suudi Arabistan’a
terörü ihraç etmek için artan potansiyelinden de yararlanabilir. Suudi
vatandaşları AQAP’ın hep önemli bir bileşenini oluşturduğundan örgüt yeni
saldırıları için kraliyet içindeki bağlantılarını kullanmaya çalışabilir.
Öte yandan son bir senedir Suudi Arabistan’da cihatçı faaliyetler
artsa da Suudi otoritelerin kontrolü kaybedeceklerine dair henüz ortada
herhangi bir işaret yok. (…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder