ARAP
İÇ PATLAMASI DEVAM EDİYOR
Walter
Russell Mead (Amerikalı dış politika profesörü, serbest
yazar)
The
American Interest, 2.5.2016
Tercüme:
Zahide Tuba Kor
(...)
Bu iki haber, dünyamızı şekillendiren önemli süregiden anlatılardan birine
işaret ediyor: Arap cumhuriyetlerinin içeriden patlaması ve “modernleşmeci”
Arap devletlerinde postkolonyal siyasi gelişmenin kapsamlı bir başarısızlığı.
Gelenekçi monarşiler net bir şekilde cumhuriyetlerden daha iyi işliyor ve her
ne kadar bu, kısmen birçoklarını ayakta tutan petrol gelirlerinden olsa da,
aynı zamanda monarşilerin geleneksel güç merkezlerini dengelemedeki üstün
becerisinden de kaynaklanıyor.
Modernleşmeci Arap cumhuriyetlerinin uzunca bir süredir gerilemelerinin ve
sonunda düşmelerinin yol açtığı birçok sonuç var: Arap dünyasını –en
sonuncusunda Rusya ve İran tarafından– müdahaleye açık hale getiren güç
boşluğu, fanatik cihadi hareketleri ortaya çıkaran kültürel ve toplumsal kriz,
iktisadi kriz ve büyük göç, düzenin ve güvenliğin hızla çöküşü, son olarak da
yönetimlerin topraklarının çoğunu kontrol altında tutamaz hale gelmesi ve
kurucu postkolonyal devletlerin zayıflamasıyla sözde bağımsız ayrılıkçı
milislerin yükselişi.
ABD, silahlı müdahaleden tutun teknik destek sağlanmasına ve karşılıksız
yardım teşvikine kadar çeşitli yollarla defalarca ulus inşasını denedi. Ama
şimdiye kadar hiçbir gerçek başarıya ulaşamadık ve bundan sonra neyi denememiz
gerektiği konusunda da hiçbir fikrimiz yok. Dindar çılgınlar meseleleri çözecek
bir ideolojiye sahip oldukları iddiasındalar; ama kendilerinden evvel
gelenlerden daha başarılı olacaklarına dair ortada çok az işaret var. Bu yüzden
öngörülebilir gelecekte dünyanın geri kalanı, Arap başarısızlığının
sonuçlarıyla baş etmek durumunda kalacak, ama buna yol açan temel şartlar
hakkında pek bir şey yapmaksızın.
Bu gerçeğin muhtemel sonuçları arasında şunlar var: İnsan hakları
bakımından sicilleri kötü olsa da, en azından bir ölçüde düzeni temin
edebilecek gerek bölgedeki gerekse bölge dışındaki rejimlere destek artacak.
Dünya daha büyük ve daha acil meselelere odaklanacağından Filistin meselesine
ilgi daha da azalacak. (...) Arap dünyasının zafiyeti karşısında İsrail içinde
Yahudi yerleşimlerin artırılmasına dönük baskılar artacak. Bölgedeki boşluğu
doldurmak için Körfez monarşileri, İran, Rusya ve diğerleri arasındaki nüfuz
rekabeti daha da şiddetlenecek. Ve Akdeniz’le uzun sınırı olan ön cephe AB
ülkeleri göç dalgalarına maruz kaldıkça problemler artacağından AB içindeki
gerilim büyüyecek.
Bugün yaşadığımız şey, bir medeniyetler çatışmasından ziyade Arap
medeniyetinin bir krizidir: Arap dünyasının, moderniteyle başa çıkmadaki
başarısızlığıdır; yani temel kültürel ve toplumsal değerleri kaybetmeden modern
koşullar altında siyaseten ve iktisaden başarılı olmanın bir yolunu bulmadaki
başarısızlığı. Bu durum 19. yüzyıl Çin’inde yaşananlarla mukayese edilebilir; Çin,
Batılı metotları ve fikirleri kendi şatlarına uyarlamak için bir yol bulmakta
başarısız olmuş – bu, onlarca yıl devam edecek devletin iflasına, zayıflığına
ve Çin halkının inanılmaz acılar çekmesine yol açmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder