11 Temmuz 2016 Pazartesi

W.R.MEAD: ARAP İÇ PATLAMASI DEVAM EDİYOR



ARAP İÇ PATLAMASI DEVAM EDİYOR

Walter Russell Mead (Amerikalı dış politika profesörü, serbest yazar)
The American Interest, 2.5.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

(...)
Bu iki haber, dünyamızı şekillendiren önemli süregiden anlatılardan birine işaret ediyor: Arap cumhuriyetlerinin içeriden patlaması ve “modernleşmeci” Arap devletlerinde postkolonyal siyasi gelişmenin kapsamlı bir başarısızlığı. Gelenekçi monarşiler net bir şekilde cumhuriyetlerden daha iyi işliyor ve her ne kadar bu, kısmen birçoklarını ayakta tutan petrol gelirlerinden olsa da, aynı zamanda monarşilerin geleneksel güç merkezlerini dengelemedeki üstün becerisinden de kaynaklanıyor.

Modernleşmeci Arap cumhuriyetlerinin uzunca bir süredir gerilemelerinin ve sonunda düşmelerinin yol açtığı birçok sonuç var: Arap dünyasını –en sonuncusunda Rusya ve İran tarafından– müdahaleye açık hale getiren güç boşluğu, fanatik cihadi hareketleri ortaya çıkaran kültürel ve toplumsal kriz, iktisadi kriz ve büyük göç, düzenin ve güvenliğin hızla çöküşü, son olarak da yönetimlerin topraklarının çoğunu kontrol altında tutamaz hale gelmesi ve kurucu postkolonyal devletlerin zayıflamasıyla sözde bağımsız ayrılıkçı milislerin yükselişi.

ABD, silahlı müdahaleden tutun teknik destek sağlanmasına ve karşılıksız yardım teşvikine kadar çeşitli yollarla defalarca ulus inşasını denedi. Ama şimdiye kadar hiçbir gerçek başarıya ulaşamadık ve bundan sonra neyi denememiz gerektiği konusunda da hiçbir fikrimiz yok. Dindar çılgınlar meseleleri çözecek bir ideolojiye sahip oldukları iddiasındalar; ama kendilerinden evvel gelenlerden daha başarılı olacaklarına dair ortada çok az işaret var. Bu yüzden öngörülebilir gelecekte dünyanın geri kalanı, Arap başarısızlığının sonuçlarıyla baş etmek durumunda kalacak, ama buna yol açan temel şartlar hakkında pek bir şey yapmaksızın. 

Bu gerçeğin muhtemel sonuçları arasında şunlar var: İnsan hakları bakımından sicilleri kötü olsa da, en azından bir ölçüde düzeni temin edebilecek gerek bölgedeki gerekse bölge dışındaki rejimlere destek artacak. Dünya daha büyük ve daha acil meselelere odaklanacağından Filistin meselesine ilgi daha da azalacak. (...) Arap dünyasının zafiyeti karşısında İsrail içinde Yahudi yerleşimlerin artırılmasına dönük baskılar artacak. Bölgedeki boşluğu doldurmak için Körfez monarşileri, İran, Rusya ve diğerleri arasındaki nüfuz rekabeti daha da şiddetlenecek. Ve Akdeniz’le uzun sınırı olan ön cephe AB ülkeleri göç dalgalarına maruz kaldıkça problemler artacağından AB içindeki gerilim büyüyecek.


Bugün yaşadığımız şey, bir medeniyetler çatışmasından ziyade Arap medeniyetinin bir krizidir: Arap dünyasının, moderniteyle başa çıkmadaki başarısızlığıdır; yani temel kültürel ve toplumsal değerleri kaybetmeden modern koşullar altında siyaseten ve iktisaden başarılı olmanın bir yolunu bulmadaki başarısızlığı. Bu durum 19. yüzyıl Çin’inde yaşananlarla mukayese edilebilir; Çin, Batılı metotları ve fikirleri kendi şatlarına uyarlamak için bir yol bulmakta başarısız olmuş – bu, onlarca yıl devam edecek devletin iflasına, zayıflığına ve Çin halkının inanılmaz acılar çekmesine yol açmıştı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder