20 Nisan 2010 Salı

ABD ORTADOĞU'DA BAŞA DÖNÜYOR

Z. Tuba Kor, Anlayış Dergisi, Sayı: 52, Eylül 2007, sf. 62-63.

NOT: Her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

ABD Baş­ka­nı Ka­sım 2003’te “Or­ta­do­ğu’da öz­gür­lü­ğün ol­ma­ma­sı­nın ma­zur gö­rül­me­si bi­zi da­ha gü­ven­li kıl­ma­dı; çün­kü uzun va­de­de is­tik­rar öz­gür­lük­ler pa­ha­sı­na sa­tın alı­na­maz” söz­le­riy­le 60 yıl­dır iz­le­dik­le­ri po­li­ti­ka­yı eleş­tir­miş; da­ha ön­ce ih­mal et­tik­le­ri ül­ke­le­re öz­gür­lü­ğü ge­tir­me za­ma­nı­nın gel­di­ği­ni, de­mok­ra­si­yi güç­len­di­re­rek So­ğuk Sa­vaş’ta ya­pı­lan ha­ta­la­rı te­la­fi ede­cek­le­ri­ni ilan et­miş­ti. An­cak ge­li­nen nok­ta­da, ne “te­rö­re des­tek ve­ren re­jim­le­ri” de­vi­re­rek mo­del ül­ke­ler ya­rat­ma po­li­ti­ka­sıy­la ne de es­ti­ri­len de­mok­ra­si rüz­gar­la­rıy­la ide­alin­de­ki Or­ta­do­ğu’ya ula­şa­bi­len Bush yö­ne­ti­mi, kla­sik Ame­ri­kan po­li­ti­ka­sı­na ge­ri dö­nü­yor.

Bu­nun en so­mut gös­ter­ge­si Tem­muz ayın­da açık­la­dı­ğı as­ke­rî des­tek pa­ke­ti ile böl­ge­yi si­lah­lan­dır­ma gi­ri­şi­mi. Was­hing­ton önü­müz­de­ki 10 yıl için­de İs­ra­il’e 30 mil­yar do­lar­lık si­lah hi­be ede­cek; Suu­di Ara­bis­tan ve Kör­fez ül­ke­le­ri­ne 20, Mı­sır’a da 13 mil­yar do­lar tu­ta­rın­da si­lah sa­ta­cak. He­nüz Kon­gre’den geç­me­yen bu pa­ke­ti ön­ce­ki­ler­den ayı­ran, İs­ra­il’e yar­dı­mın %25 art­ma­sı ve da­ha ön­ce bu ül­ke­ye yö­ne­lik bir teh­dit oluş­tu­ra­ca­ğı ge­rek­çe­siy­le Arap ül­ke­le­ri­ne ver­me­di­ği ile­ri tek­no­lo­ji ürü­nü fü­ze­ler ve has­sas bom­ba­la­rı ilk kez Suu­di Ara­bis­tan’a sa­ta­cak ol­ma­sı. Bu pa­ket­le he­def­le­nen, ABD’nin İran’a ve müt­te­fik­le­ri­ne kar­şı oluş­tur­ma­ya ça­lış­tı­ğı ‘ılım­lı’ Sün­ni cep­he­yi si­lah­lan­dı­ra­rak, yük­se­len Şii ve “ra­di­kal İs­lam” teh­di­di­ni den­ge­le­mek ve ta­bii bir de iyi­ce bo­zu­lan ül­ke eko­no­mi­si­ni si­lah sa­tış­la­rıy­la bi­raz ol­sun dü­zelt­mek.

Ame­ri­kan yö­ne­ti­mi­nin böl­ge­yi si­lah­lan­dı­ra­ca­ğı­nı ilan et­me­si­nin he­men ar­dın­dan 30 Tem­muz-2 Ağus­tos ta­rih­le­ri ara­sın­da ABD Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Con­do­le­ez­za Ri­ce ve Sa­vun­ma Ba­ka­nı Ro­bert Ga­tes, Mı­sır, Suu­di Ara­bis­tan, İs­ra­il ve Fi­lis­tin’i kap­sa­yan Or­ta­do­ğu tu­ru­na çık­tı. Ri­ce ve Ga­tes’in ana gün­dem mad­de­le­ri İran, Irak ve Fi­lis­tin-İs­ra­il ba­rı­şıy­dı. İki önem­li ba­ka­nın bir­lik­te yap­tık­la­rı Or­ta­do­ğu tu­ru­nun he­de­fi, ABD’nin böl­ge­ye yö­ne­lik po­li­ti­ka­la­rı için des­tek ara­mak­tı. Ge­zi bu yön­de Arap ül­ke­le­ri­nin, İran’ı çev­re­le­me stra­te­ji­si­nin ya­nı sı­ra sal­lan­tı­da­ki Irak hü­kü­me­ti­ni des­tek­le­me­le­ri­ni ve Sün­ni­le­ri ye­ni­den ma­sa­ya dön­me­le­ri için teş­vik et­me­le­ri­ni sağ­la­ma­yı, ba­ğım­sız po­li­ti­ka­lar iz­le­me­le­ri­nin önü­ne geç­me­yi (me­se­la Kral Ab­dul­lah’ın Ha­mas ve el-Fe­tih’i bir ara­ya ge­ti­re­rek ulu­sal bir­lik hü­kü­me­ti için Mek­ke An­laş­ma­sı’na im­za koy­dur­ma­sı, Ah­me­di­ne­jad’ın Suu­di Ara­bis­tan ve di­ğer böl­ge ül­ke­le­ri­ne yap­tı­ğı zi­ya­ret­ler­le ara­da­ki buz­la­rı erit­me gi­ri­şim­le­ri vs.); Or­ta­do­ğu ba­rı­şı­nı can­lan­dı­ra­cak bir böl­ge­sel kon­fe­rans için ge­rek Arap dün­ya­sın­da ge­rek­se Fi­lis­tin ve İs­ra­il’de ze­min yok­la­ma­yı ve hal­kın oy­la­rıy­la se­çi­len Ha­mas’ı ta­ma­men dış­la­ya­rak Ab­bas ve Fay­yad yö­ne­ti­mi­ni güç­len­dir­me­yi amaç­lı­yor­du.

Ge­zi sı­ra­sın­da, el-Fe­tih’e bağ­lı gü­ven­lik güç­le­ri­ni des­tek­le­mek üze­re Fi­lis­tin yö­ne­ti­mi­ne 80 mil­yon do­lar ve­ril­me­si ko­nu­sun­da bir an­laş­ma im­za­lan­dı. Yi­ne, Arap Bir­li­ği’nin ta­ri­hin­de ilk kez İs­ra­il’e bir he­yet gön­de­re­rek 2002’de ha­zır­la­nan (1967 sı­nır­la­rı­na çe­kil­me­si, mül­te­ci­ler me­se­le­si­ne adil bir çö­züm bu­lun­ma­sı ve Fi­lis­tin dev­le­ti­nin ku­rul­ma­sı kar­şı­lı­ğın­da İs­ra­il’i ta­nı­ma­yı ön­gö­ren) Arap Ba­rış Pla­nı’nı sun­ma­sı­nın he­men ar­dın­dan ger­çek­le­şen bu ge­zi­de, Ka­sım ayın­da bir ‘ba­rış’ kon­fe­ran­sı dü­zen­len­me­si­ne ka­rar ve­ril­di. An­cak bu kon­fe­rans­tan di­şe do­ku­nur her­han­gi bir so­nuç çık­ma­sı müm­kün de­ğil. Zi­ra Fi­lis­tin­li­le­rin ço­ğun­lu­ğu­nun tem­sil­ci­si du­ru­mun­da­ki Ha­mas’ın ya­nı sı­ra Su­ri­ye gi­bi her­han­gi bir ba­rış ara­yı­şı için ki­lit olan böl­ge ül­ke­le­ri­nin dış­lan­ma­sı, Suu­di Ara­bis­tan gi­bi Arap ül­ke­le­ri­nin ma­sa­ya otur­ma­sı ih­ti­ma­li ol­sa bi­le, ümit­le­ri bo­şa çı­ka­rı­yor. Üs­te­lik İs­ra­il Baş­ba­ka­nı Ol­mert’in, ye­di se­ne ev­vel mü­za­ke­re­le­ri tı­ka­yan ha­ya­ti ko­nu­la­rı gö­rüş­mek ye­ri­ne ye­ni bir “il­ke­ler bil­dir­ge­si” tek­li­fi, kon­fe­ran­sın, Arap­la­rın is­te­di­ği üze­re kap­sam­lı çö­züm için atı­lan bir adım­dan zi­ya­de göz bo­ya­ma­dan iba­ret ola­ca­ğı­nın işa­re­ti. Lüb­nan baş­ta ol­mak üze­re böl­ge­de pat­lak ver­me­si muh­te­mel ye­ni şid­det dal­ga­sı da bu gi­ri­şi­mi göl­ge­le­ye­cek gi­bi gö­rü­nü­yor.

As­lın­da her­kes bu ça­ba­nın na­fi­le ola­ca­ğı­nın far­kın­da; an­cak gi­de­rek güç kay­be­den ta­raf­la­rın su­ni ba­rış ha­va­sı­na ih­ti­ya­cı var: Ab­bas ve eki­bi, Ha­mas kar­şı­sın­da eli­nin güç­len­di­ril­me­si ve ra­ki­bi­nin ta­ma­men saf dı­şı kal­ma­sı; Lüb­nan ile sa­vaş­ta iz­le­nen po­li­ti­ka­yı so­ruş­tu­ran Wi­nog­rad Ko­mis­yo­nu’nun ni­hai ra­po­run­da ken­di­si­ni he­def ala­ca­ğı­na ke­sin gö­züy­le ba­kı­lan Ol­mert kol­tu­ğu­nu ko­ru­ya­bil­me (ni­te­kim Ge­nel­kur­may Baş­ka­nı Dan Ha­lutz is­ti­fa et­mek zo­run­da kal­mış, Sa­vun­ma Ba­ka­nı Amir Pe­retz ise gö­rev­den alın­mış­tı) ve böl­ge­de meş­ru­iye­ti­ni ar­tır­ma; Bush yö­ne­ti­mi ise Or­ta­do­ğu’da sü­re­ge­len ba­şa­rı­sız­lık­la­rı­nı te­la­fi et­me ve İran’a kar­şı ata­ca­ğı adım­lar­da eli­ni ra­hat­lat­ma der­din­de.

Ame­ri­kan yö­ne­ti­mi­nin son dö­nem­de ken­di­si­ni he­def alan gi­ri­şim­le­ri kar­şı­sın­da İran da boş dur­mu­yor. Cum­hur­baş­ka­nı Ah­me­di­ne­jad baş­ta Or­ta As­ya ol­mak üze­re böl­ge ül­ke­le­ri­ne yap­tı­ğı zi­ya­ret­ler­le iki­li iliş­ki­le­ri ge­liş­ti­re­rek ABD ku­şat­ma­sı­nı kır­ma­ya ça­lı­şı­yor. Göz­lem­ci ola­rak ka­tıl­dı­ğı ve ba­şı­nı Rus­ya ile Çin’in çek­ti­ği Şang­hay İş­bir­li­ği Ör­gü­tü’nün 16 Ağus­tos’ta­ki top­lan­tı­sın­da Ame­ri­kan ya­yıl­ma­sı­na kar­şı alı­nan eko­no­mik ve as­ke­rî iliş­ki­le­ri ge­liş­tir­me ka­ra­rı bu açı­dan önem­liy­di. ABD’nin böl­ge ül­ke­le­ri­ne si­lah sat­ma ka­ra­rı­nın ar­dın­dan Rus­ya’nın da İran’a son tek­no­lo­ji ürü­nü sa­vaş uçak­la­rı sa­ta­ca­ğı ge­len ha­ber­ler ara­sın­da.

ABD yıl­lar ev­vel Sad­dam eliy­le İran teh­di­di­ni ber­ta­raf et­me­ye ça­lış­mış­tı. Bu kez fark­lı pi­yon­la­rı kul­la­na­rak, Irak ve Af­ga­nis­tan iş­gal­le­riy­le biz­zat güç­len­dir­di­ği İran’ı çev­re­le­me­ye ça­lı­şı­yor. Bir yan­dan su­ni ba­rış rüz­gar­la­rı es­ti­ren, di­ğer yan­dan ku­tup­laş­ma ve si­lah­lan­ma ya­rı­şı­nı te­tik­le­yen Bush yö­ne­ti­mi­nin ye­ni Or­ta­do­ğu po­li­ti­ka­sı da ha­yır ge­tir­me­ye­cek. Gaz­ze, Irak ve Lüb­nan’da de­rin­le­şen kriz­le­rin fark­lı coğ­raf­ya­la­ra sıç­ra­ma­sı iş­ten bi­le de­ğil.

Lüb­nan’da Cum­hur­baş­kan­lı­ğı Kri­zi

Ye­ri gel­miş­ken Bü­yük Or­ta­do­ğu Pro­je­si’nin önem­li ayak­la­rın­dan bi­ri olan Lüb­nan’a da kı­sa­ca de­ğin­mek­te ya­rar var. Zi­ra Lüb­nan’da 5 Ey­lül’de cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çim­le­ri var. Ha­li­ha­zır­da ger­gin­li­ğin had saf­ha­da ol­du­ğu Lüb­nan’da bu se­çim­ler, sa­de­ce içe­ri­de­ki güç den­ge­si­ni de­ğil, ül­ke­nin Su­ri­ye nü­fu­zun­dan ta­ma­men çı­kıp Ba­tı ek­se­ni­ne ka­yıp kay­ma­ya­ca­ğı­nı da be­lir­le­ye­cek. Ül­ke­de Hiz­bul­lah’ın ba­şı­nı çek­ti­ği Su­ri­ye yan­lı­sı mu­ha­le­fet ile Ba­tı ta­ra­fın­dan des­tek­le­nen mev­cut hü­kü­met ta­raf­tar­la­rı ara­sın­da­ki güç den­ge­si ne­re­dey­se bir­bi­ri­ne denk du­rum­da. 2005’te Ha­ri­ri sui­kas­tı­nı mü­tea­kip ya­pı­lan se­çim­ler­de Su­ri­ye kar­şıt­la­rı cum­hur­baş­ka­nı­nı se­çe­cek mec­lis­te ço­ğun­lu­ğu el­de et­se­ler de, ge­çen se­ne İs­ra­il ile ya­pı­lan sa­va­şın ar­dın­dan Hiz­bul­lah ve Su­ri­ye ta­raf­tar­la­rı top­lum­sal des­tek­le­ri­ni bü­yük oran­da ar­tır­dı­lar. Do­la­yı­sıy­la mev­cut hü­kü­me­tin -ki Şii ba­kan­la­rın çe­kil­me­si ne­de­niy­le meş­ru­iye­ti ay­lar­dır tar­tış­ma ko­nu­su- ve mec­li­sin top­lum­sal ger­çek­le­ri tem­sil et­me­di­ği sık­ça di­le ge­ti­ri­li­yor. Üs­te­lik ta­raf­lar cum­hur­baş­ka­nı­nın yüz­de kaç oy­la se­çil­me­si ge­rek­ti­ği üze­rin­de da­hi he­nüz uz­la­şa­bil­miş de­ğil­ler. Bu şart­lar al­tın­da mev­cut kri­zin çö­zü­mü ol­duk­ça zor gö­rü­nü­yor. Uma­rız Lüb­nan, da­ha ön­ce ol­du­ğu gi­bi, yi­ne bir cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­mi ari­fe­sin­de iç sa­va­şa sü­rük­len­mez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder