YAVAŞÇA VE İNATLA
ÇİN ORDUSU KÜRESEL YAYILMASINI SÜRDÜRÜYOR
Brendon Hong
The Daily Beast,
29.2.2016
Tercüme: Zahide Tuba Kor
Amerikan, Fransız, Alman, İtalyan
ve Japon askeri üslerine ev sahipliği yapan Afrika Boynuzu’nun minik ülkesi
Cibuti şimdi bir de Çin ordusunu ağırlamak üzere. Geçen kasım ayında Çin ile
Cibuti, -ağustos ayında bir Amerikan ileri karakolunun tahliye edildiği ülkenin
kuzeyindeki Obock bölgesinde- bir donanma üssü kurma konusunda anlaştı.
Mevcut Amerikan üssü Camp
Lemmonier’in ABD’ye maliyeti, gerek verilen kira gerekse kalkınma yardımı
olarak toplamda 70 milyon dolar. Çin ise 10.000 askerini konuşlandıracağı üs
karşılığında Cibuti’yle Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’yı birbirine bağlayan
3 milyar dolarlık demiryolu inşasını tamamlama ve Cibuti limanını 400 milyon
dolar yatırımla genişletip modernize etme sözü verdi.
Bu, Çin’in denizaşırı ilk askeri
üssü olacak. Çinli yetkililer, üssün bir lojistik ve tedarik merkezi olacağını
söylüyor, kulağa gayet masum gelecek şekilde. Ama üssün yeri son derece
stratejik bir noktada (…)
Aslında her kim Cibuti’nin
stratejik pozisyonunu kontrol ederse küresel ticaretin kilit bir geçidini
kontrolü altında tutuyor demektir.
(…)
Çin’in Cibuti’deki bu yeni üssü
Afrika ve Ortadoğu politikasından bağımsız değil. Geçtiğimiz aralık ayında
Devlet Başkanı Xi Jinping Çin’in Afrika’daki ortaklarına 60 milyar dolar vaat
etti. Ertesi ay da Suudi Arabistan, Mısır ve İran’ı ziyaret etti.
Yıllardır Suudi Arabistan, Çin’in
en büyük ham petrol tedarikçisi olageldi (şimdi ise zaman zaman Rusya bu alanda
Suud’un karşısına bir rakip olarak çıkıyor) ve 2014’te iki ülkenin ticaret
hacmi 69 milyar dolara ulaştı. Çin, [Mısır’ın eriyen] döviz rezervine
destek için Mısır Merkez Bankasına 1 milyar dolar borç verecek. Yine Xi, İran’a
yaptırımların kalkmasının ardından Tahran’ı ziyaret eden ilk devlet başkanı
oldu ve gelecek 10 yıl boyunca ticaret hacmini 600 milyar dolara çıkarmak üzere
toplamda 17 anlama imzaladılar.
Ticaretin ötesinde Pekin artık
Ortadoğu jeopolitiğine de ilgi duyuyor. (…)
Cibuti’deki yeni üs, Çin
donanmasının yayılmasının bir unsuru olarak da görülebilir; anavatana yakın coğrafyadaki
toprak ihtilaflarının ve -Çin ticaretinin bir milli güvenlik meselesi olarak
görüldüğü bölgelerde ve kendi arka bahçesinde- Amerikan nüfuzuna karşı atak
yapma arzusunun da tetiklediği bir yayılma…
(…)
Kongre’nin talebiyle Pentagon’un,
Asya-Pasifik bölgesinde Amerikan stratejisinin bağımsız bir göz tarafından
değerlendirilmesi için görevlendirdiği Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar
Merkezi ocak ayında raporunu yayınladı. Rapor Güney Çin Denizi’nin –çok sayıda
Çin uçak gemisinin devreye girmesiyle- 2030’a kadar “adeta bir Çin gölü”ne
dönüşeceği konusunda uyarıyor.
(…)
Nihayetinde Çin’in Cibuti üssü
Xi’nin “Tek Kuşak Tek Yol” inisiyatifinin bir parçası niteliğinde. Yüzeysel
olarak bakıldığında Çin ile birçok ticaret ortağı arasında iktisadi bağları
derinleştirme projesi gibi gözükse de Çin’in inşa etmekte olduğu, genişlettiği
veya ilgilendiği limanlar dizisine dikkatle bakmak gerekir.
Sri Lanka’nın başkentinde inşa
ettiği Colombo Liman Şehri ki liman işletilmeye başlandığında Çin, bu liman
şehrinin asıl sahibi haline gelecek. Bangladeş’in Chittagong limanını
dönüştürmeyi istiyor (ama Japonya buraya çoktandır el attığından bunu
gerçekleştiremeyebilir.) Pakistan’daki serbest ticaret bölgesi Gwadar Limanını
bir Çin devlet şirketi 40 yıllığına kiraladı. Petrol ve doğalgaz boru hattını
güvence altına almak için Burma’daki Maday Adasındaki bir limana 2,5 milyar
dolarlık yatırım yaptı. Seyşeller’de korsanlıkla mücadele operasyonlarında
yakıt ikmali noktası olarak bir limanı kullanıyor. (…)
10 yıl evvel hazırlanan Booz
Allen Hamilton raporu, büyük deniz geçiş noktalarında ve stratejik
yerlerde sıralanan bu limanlara “inci dizilen bağ” adını vermişti.
Şimdi ise Çin ordusunun batıya
doğru yayıldığını görüyoruz. Çin, dış politikasında başka devletlerin içişlerine
karışmama prensibini sürdürdüğünü söylese de askeri birliklerinin Cibuti’ye
ayak basmasıyla görülecek ki Xi’nin “Tek Kuşak Tek Yol” iktisadi planının
aslında güçlü bir askeri bileşeni var. Çin küresel denizcilik rotalarında
iktisadi ve askeri hakimiyet kurma çabasıyla aslında tedirgin/rahatsız edici
bir örnek teşkil ediyor.
(…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder