5 Şubat 2017 Pazar

A.ETZIONI: TRUMP, KÜRT DEVLETİNİ DESTEKLEMELİ?



TRUMP NİÇİN BİR KÜRT DEVLETİNİ DESTEKLEMELİ?

Amitai Etzioni (George Washington Üniversitesi uluslararası ilişkiler profesörü)
National Interest, 18.1.2017

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Kimileri, Trump yönetiminin IŞİD Hilafetini bitirip Amerikan birliklerini bölgeden geri çekeceğine inanıyor. Diğerleri, Trump’ın Ortadoğu’da Amerikan rolünü yeniden tesis edip İran ve Rusya’yı püskürteceği ümidinde. Her iki durumda da ABD bölgede bir Kürt devletini desteklemeli. Doğrudur, böyle bir adım Bağdat ve Ankara yönetimlerinin hilafına gerçekleşecektir. Ancak Kürtler bağımsızlık hakkını çoktan kazandı. Üstelik Kürt devletini desteklemek suretiyle Washington, müttefiklerini (geçmişte Kürtlere defalarca yaptığı üzere) terk etmek yerine yanında durduğunu göstererek bölgede, Avrupa’da ve Güneydoğu Asya’da diğer Amerikan müttefiklerinin tekrar güvenini kazanabilir.
Haritaları yeniden çizme vakti geldi. (…)
Ayrıca ABD, şimdiye kadar Ortadoğu’da güvenilmez müttefikler olan savaşçı grupları veya milletleri sıklıkla destekledi. Mesela Afganistan’da daha sonraları Taliban’a dönüşecek mücahitlere destek vermişti. Libya’da desteklediği isyancılar, (etnik temizlik de dâhil) Kaddafi güçleriyle aynı düzeyde ve türde mezalimler işledi. Irak’ın Şii hâkimiyetindeki hükümeti, ABD’nin eğitip donattığı güçleri Sünnilere karşı ölüm mangaları olarak kullandı. Suriye Ordusu’ndan ayrılan karmakarışık bir güruh olan Özgür Suriye Ordusu’ndan birçokları, daha sonra yoluna Nusra Cephesi’nde devam edecekti. Bu birliklerin çoğu, zamanla güçsüz savaşçılara ve güvenilmez müttefiklere dönüştü.
Bunun tam aksine, Kürt peşmerge güçleri son derece etkili savaşçılar olduğunu mütemadiyen ispatladı. (…) Üstelik Kürdistan, 2003 işgalinden sonra ABD’nin Irak’ta hiçbir can kaybı vermediği, on küsur yıllık çalkantılı iç savaşta Amerikan birliklerinin dinlenme ve nekahet için gidebildiği bir bölgeydi.
(…) Her şeye rağmen Kürtler kendi kararlarını alma fırsatını hak ediyorlar.
Bir Kürt devletini desteklemeye karşı bir dizi meydan okuma sözkonusu; nitekim Ortadoğu’da kolay hiçbir şey yoktur. Birincisi, böyle bir adım Bağdat’taki yönetimi düşmanlaştıracak. Aslına bakılırsa, ABD’nin IŞİD’e karşı kendini adayarak çarpışmasına rağmen Kürt güçleri silahlandırmayı ve finansmanı ağırdan almasının bir sebebi, böyle bir yardımın merkezî hükümet üzerinden gitmesi gerektiğine dair hukuki görüştü. (Bir Amerikan mahkemesi de aynı sebeple Kürtlerin merkezî hükümetten bağımsız petrol satışını engellemişti.) Ancak Bağdat yönetimi, ABD’nin kapsayıcı bir hükümet kurması için yaptığı teşvikleri sürekli görmezden gelmekte ve İran’ın artan nüfuzu altında büyük ölçüde Şiiler tarafından Şiiler için bir hükümet olmaya devam etmekte. Bağdat’ın rahatsızlığı ve gücenmesi, ABD’nin Kürt devletine desteği reddetmesi için yeterli bir sebep değil.
Türklerin muhalefeti de hiç şüphesiz çok şiddetli. Türkler sınırlarının öte tarafında bir Kürt devletinin kendi Kürlerinin özerklik arzusunu kamçılamasından korkuyor. Kürt güçlerin büyük bir kısmını terör örgütü olarak görüyor. Geçmişte ABD, Kürtlerden ziyade Türkiye’yi destekleme eğilimindeydi. Zira Türkiye’yi önemli bir müttefik, bir NATO üyesi ve ABD’ye üs sağlayan bir ülke olarak görüyordu. ABD PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmişti.
Yakın geçmişte ise Türkiye, Amerikan ordusunun Türk hava üslerini IŞİD’e karşı kullanmasına izin vermesinden iki gün sonra Irak’taki PKK mevzilerini bombaladı ve daha sonra bölgeye askeri birliklerini konuşlandırdı. ABD ve müttefikleri uluslararası hukukun bu apaçık ihlaline pek ses çıkarmadı. Problemin çoğu Türkiye’nin kendi Kürt nüfusuna karşı aşırı muhalefetinden kaynaklanıyor. (…) 2013’te PKK Türk hükümetiyle ateşkesi kabul etmişti; ancak Temmuz 2015’te Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki Kürt hedefleri bombalamasından sonra PKK, ateşkesten geri adım atıp hükümete karşı yeni bir hamle başlattı. Yeni Amerikan yönetimi, PKK’nın bütün terör faaliyetlerini durdurma taahhüdü karşılığında Türklerin kendi Kürtlerine özerklik vermesini teşvik için elinden geleni yapacaktır.
Savaşlar sona erdiğinde büyük güçler dalga geçercesine hareket etmeleriyle meşhurdurlar. ABD de yaklaşık 15 yıldır kendisiyle işbirliği yaparak hayatlarını tehlikeye atan Iraklıları ve Afganları büyük ölçüde terk etti ve onlardan sadece bir avuç kadarına ABD’de sığınılacak bir liman sağladı. Geçmişte Saddam Hüseyin’e karşı isyan eden Kürtler, ya ABD tarafından cesaretlendirilmişler ya da ABD’nin kendilerine yardıma geleceğine inanmışlar, ama sonunda Irak ordusu kendilerini bombalarken ve kimyasal silah kullanırken yapayalnız olduklarını keşfetmişlerdi.

Eğer ki Suriye’deki savaş dinerse, şüphesiz ki bazı realistler, ABD’nin Kürtleri bırakıp –gelecekte ortaklığına ihtiyaç duyacağı– Türkiye ve Irak hükümetlerinin yanında saf tutması gerektiğini savunacaklar. Bu sadece ahlaki bir başarısızlık değil, aynı zamanda akılsızca bir politika olur. Dünyanın her yerinde Amerikan müttefikleri olan biteni takip ediyor. Kürt savaşçılara artık ihtiyaç kalmadığında Washington’ın Kürtlere muamele şeklini, –İran, Rusya ve Çin’le ilişkilerinde risk alarak Amerikan politikalarını desteklediklerinde– ABD’ye ne ölçüde güvenebileceklerinin bir turnusol kâğıdı olarak görecekler.

2 yorum:

  1. Yüzsüzlükte zirve yapmış bir yazı. Terörist Pkk-Pyd-Ypg şeytanlarını, algıyı yöneterek, yönlendirerek dünyaya farklı göstermeye çalışmayın boşuna. ABD’nin Kürtleri bırakıp, gelecekte ortaklığına ihtiyaç duyacağı Türkiye hükümetinin yanında saf tutması gerektiğini sen de zamanı geldiğinde anlayacaksın.

    YanıtlaSil
  2. yazının tercümanı olarak bu yorumun yerinin burası olmadığı kanaatindeyim.
    eğer isterseniz http://nationalinterest.org/feature/why-trump-should-support-kurdish-state-19102?page=show linkinden yazının İngilizce orijinaline ulaşıp doğrudan yazarına kendi diliyle cevap verebilirsiniz. böylesi daha isabetli ve daha anlamlı olur.
    bu blogun asli amacı, yurtdışındaki etkili çevrelerin Türkiye, Ortadoğu ve dünya hakkında neler düşünüp planladığını, neler önerdiğini Türkiye'deki okuyuculara ulaştırmak, bir farkındalık oluşturmaktır. bu yüzden tasvip etmediklerimizi de tasvip ettiklerimiz kadar tercüme edip yayınlıyoruz.
    üstteki yazının yayınlandığı National Interest, Amerikan sağının etkili yayın organlarındandır. bu yüzden ilgili yazının burada tercüme edilip yayınlanması gerekli görülmüştür.

    YanıtlaSil