SSCB’NİN İSLAM’I
YOK ETME ÇABASI NASIL RADİKAL BİR NESİL DOĞURDU
Amanda Ercikson (Washington Post dış politika yazarı)
Washington Post, 5.1.2017
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
1929’da Sovyet
lider Mihail Kalinin Orta Asya vizyonunu hazırladı: “(…) Leningrad
işçisinin ideallerini aşılamak”
Ama iş dine
geldiğinde emir uzundu. Nüfusun yaklaşık %90’ı Müslüman’dı, ancak ateizm
SSCB’nin resmi diniydi. Bu nedenle Sovyet yönetimi 1920’lerde Orta Asya’da
İslam’ı etkin bir şekilde yasakladı. Arapça kitaplar yakıldı ve Müslümanlar
görev yapmaktan men edildi. Dini mahkemeler ve okullar kapatıldı; Müslüman
ibadetlerini ifa etmek neredeyse imkânsızlaştı. 1912’de Orta Asya’daki cami
sayısı 26.000 iken 1941’de 1000’e düştü.
Bu çabalar
İslam’ın kökünü kazımak yerine sadece inananları radikalleştirdi. Bu, geçen
yüzyılda tekrar tekrar sahnelenen ve teröre karşı savaşta korkunç sonuçları
olabilecek bir eğilim. Günümüzde Orta Asya Müslümanları alarm verici bir oranda
radikalleşiyorlar. Binlercesi İslam Devleti’ne aktı. Türk medyasına göre 39
kişiyi öldüren Reina saldırganı Kırgızistan’dan gelen bir Uygur.
1930’larda
Sovyetlerin İslam’a karşı attığı adımlar ılımlı imamları ve liderleri susturdu.
Ancak fundamentalist liderler gizlice destekçi kazanmaya başladı. (…)
1970’lerde
İslam, Orta Asya’nın çoğuna geri döndü. Ramazan bayramı ile Nevruz resmen
kutlanmaya başlandı. (…)
1980’lerde
fundamentalistler, birçok Orta Asyalıyı SSCB aleyhine döndüren Sovyetlerin
Afganistan’ı işgaliyle ve daha sonra seyahat kısıtlamalarının zayıflaması ve
böylelikle Ortadoğu’dan daha serbestçe sağlanan bilgi ve insan akışıyla daha da
cesaretlendi.
SSCB çökene
kadar radikal Müslümanlar güçlü ağlar inşa etmişlerdi ve bu da yeni kurulan
devletlerin henüz yeşeren hükümetleriyle boy ölçüşmelerine imkân verdi. 1991’de
bir grup militan, şeriatın uygulanacağı bir din devleti kurulması ve okulların
kız-erkek ayrılması talebiyle Özbek şehirlerinden birindeki eski Komünist Parti
binasını ele geçirdi. 1992’de aynı militanlar yerel yetkilileri rehin aldılar.
Dönemin Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, daha hesap verebilir bir hükümet
çağrısıyla ülkenin bir başka yerinde gösteri düzenleyen binlerce İslamcıyla
karşı karşıya kaldı.
Kerimov ve
bölgenin diğer liderleri kısa zamanda bu tür hareketleri bastırma kararı aldı.
Dindar Müslümanlar artık rejimlerine yönelik bir tehditti ve bu tür otokrat
yöneticiler, dini devletin kontrolü altıda tutmak için Sovyet tipi araçları
kullandılar. Artık devlet komiteleri dini anlatıyı düzenliyor, dini literatürü
sansürlüyor ve hoşlarına gitmeyen grupları ve faaliyetleri yasaklıyordu. Orta
Asya’da Müslümanlar, cami dışında dinden bahsettikleri veya resmen onay almamış
bir Kur’an’ı taşıdıkları için cezalandırılabiliyordu. İnsan Hakları İzleme
Örgütü’ne göre, dini özgürlüğünü yaşadığı için binlerce Müslüman işkenceden
geçti ve hapse atıldı. Kırgızistan’da vaizlerin hutbeleri önceden sıkı
kontrolden geçiriliyor. Özbekistan sakal uzatmayı ve İslami kıyafeti dahi
yasaklamış durumda ve helal restoranları kapatmakta.
Bu zulüm, bir
kez daha ana-akım Müslümanları yerin altına ve radikallerin kollarına itmekte.
Uluslararası Kriz Grubu’nun tahminlerine göre, Orta Asya’da 2000 ila 4000 kişi
radikalleşmiş durumda. (…)
Hükümet
yetkilileri dahi bu dalgadan muaf değil. Tacikistan elit polis gücünün başı,
geçen sene saf değiştirerek İslam Devleti’ne katıldı. YouTube’a yüklenen bir
videosunda Tacik hükümetine “köpekler” diye sesleniyor ve cihadı Rusya’ya ve
ABD’ye taşıma yemini ediyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder