ABD ENERJİ İÇİN ORTADOĞU REJİMLERİNE DAHA AZ BAĞIMLI
David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe yazarı, ödüllü gazeteci
ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı yazarı)
Washington Post, 16.1.2014
Tercüme: Zahide Tuba Kor
Onlarca yıldır Amerikalılar, adeta migrenin siyasi eşdeğeri olan “enerji
politikası”ndan bahsediyorlardı. Bu ifade [yani enerji politikası] akıllara
hep ağrı getiriyordu: sürekli yükselen doğalgaz fiyatları, maliyetli hükümet
planları ve istikrarsız/riskli Ortadoğu rejimlerinden ithalata bağımlılık. Ama
enerji üretimi ve teknolojisiyle ilgili son dönemdeki gelişmeler o kadar
şaşırtıcı ki bu alanda uzun yıllardır var olan pesimizmi boşa çıkarabilir.
Şaşırtıcı olan şu ki hemen hemen tüm cephelerde Amerika’nın enerji umudu, bir
on yıl evvel hayali bile imkansız olan bir şekilde gelişti. Enerjiye talep
düşmeye başlamasına rağmen petrol, doğalgaz ve alternatif enerjiler yükselişte
ve bu hep yeni teknoloji sayesinde.
Amerikan
Enerji Bakanlığına bağlı EIA (Energy Information Administration), ABD’nin
2016’ya gelindiğinde günlük 10 milyon varil petrol pompalayacağını tahmin
ediyor ki bu miktar neredeyse Suud üretimiyle denk (…) kaya petrolündeki hızlı
gelişmeler sayesinde (…) Doğalgaza gelince, 2012’den 2040’a üretimin %56
artacağı tahmin ediliyor (…) Kısa bir süre sonra kaya gazı, Amerikan doğalgaz
üretiminin yarısını oluşturacak (…)
(…)
Bu neredeyse inanılmaz bir iyimser hikaye. Artan iç üretim ve azalan talep
sayesinde 2005’te %30 olan ABD’nin dış enerji ithalatına bağımlılığı 2040’ta
%4’e düşecek. Ama bu enerji bağımsızlığının ve Ortadoğu’daki kargaşadan daha az
etkilenir hale gelinmesinin sonuçlarını hala tartışmış değiliz.
Enerjiyi
milli bir baş ağrısı olarak görmekten artık vazgeçmek öyle çok da kolay değil;
ama bu şaşırtıcı tahminler geleceğin –bunu söylemek biraz cesaret gerektirse
de- parlak olduğunu ortaya koyuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder