David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe
yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan
casusluk romanı yazarı)
Washington
Post, 25.1.2018
Tercüme: Zahide Tuba Kor
NOT: Lütfen kaynak
göstermeden tercümenin bir kısmını veya tamamını kullanmayınız,
alıntılamayınız, yayınlamayınız
Modern CIA başkanlarının babası sayılan
Richard Helms, kamuoyu önünde ağzını sıkı tutmasıyla övünürdü. 1979 tarihli
biyografisinin başlığının Sırları Tutan
Adam olmasından gayet memnundu.
Ama köprülerin altında çok sular aktı. Günümüzün
medya odaklı dünyasında eski istihbarat başkanları kablolu televizyonlara düzenli
olarak çıkmaya başladı (…). Beş emekli veya görevi başındaki istihbarat başkanı
-John McLaughlin, Michael Hayden, Leon Panetta, Michael Morell ve John Brennan-
düzenli olarak televizyonlara çıkıp röportaj veriyorlar. Eski milli istihbarat
başkanı James R. Clapper Jr. da bunların arasında.
(…)
Benim endişem şu ki izleyiciler, Clapper
veya Brennan’ı televizyonda Trump’ı eleştirirken gördüklerinde “İşte sonunda
gerçek bir uzman!” demeyecekler. Aksine istihbarat başkanlarının popülist
başkana karşı harekete geçtiklerini düşünerek öfkelenecekler. Hayali bir “derin
devlet”e dair komplo teorileri daha da revaç bulacak ve milli güvensizlik
döngüsü daha da beter hale gelecek.
Trump, istihbarat görevlilerini Nazilere
benzeten ve FBI’yla “lime lime” diye dalga geçen gözü kara yorumlarıyla istihbaratın
siyasallaşmasını besledi. (…)
(…)
İstihbarat profesyonelleri kendilerini
sıkışmış ve savunma/savaş durumuna geçmiş hissediyorlar. Ancak eski yetkililer
(…) siyasi meseleler hakkında konuştuklarında acaba teşkilatın otoritesinin ve
inandırıcılığının altını mı oyuyorlar?
(…)
Eskiler, Trump hakkında fazla ileri
gitmeden yeteri kadar şeyi nasıl söyleyebilecekleri konusuyla cebelleşiyorlar.
(…)
CBS danışmanı olan Michael Morell, Politico’dan Susan Glasser’a Aralık
ayında verdiği mülakatta, 2016’da Hillary Clinton’ı desteklemenin “muhtemel
sonuçları”nı ve bunun Trump ve destekçilerince nasıl algılanacağını “tam
kapsamlı düşünemediği”ni belirterek sıkı bir özeleştiri yaptı. “O süreçte bizden
siyasallaşanlara bunun ciddi olumsuzlukları oldu” diye de ekledi.
MSNBC kanalına çıkan John McLaughlin bu
ikilemi şöyle özetledi: “Çoğumuz kariyerimiz boyunca tarafsız kaldık. Ancak
gerçekten de ülkenin tehlikeye girdiği kanaatindeyseniz bunu dillendirmekten
kendinizi alamazsınız. İstihbarat teşkilatından Trump hakkında konuşanların
hiçbiri bunu keyifle veya memnuniyetle yapmıyor. Bu bizim yetiştirildiğimiz
kültürel damara da aykırı.”
Ürkütücü kısım ise şu: CIA ve FBI,
Rusya’nın Trump’a yardım etmek için çevirdiği entrikayı soruştururken Trump
destekçileri buna karşı çıkarak asıl entrikanın istihbarat teşkilatı içinde
olduğunu savunuyor. Muhafazakâr medyanın hükmünden hareketle görünen o ki
milyonlarca insan Amerikan istihbarat teşkilatının hain olduğuna inanıyor.
Dikkat: Ülkeler, tam da siyasetçiler
yalan söylemleri besleyerek halkı koruyan kurumların altını oyduğunda çöküşe
geçerler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder