30 Nisan 2016 Cumartesi

R.N.HAASS - ABD BORCUNUN STRATEJİK SONUÇLARI


AMERİKAN BORÇLARININ STRATEJİK SONUÇLARI

Richard N. Haass (Amerikalı diplomat ve Dış İlişkiler Konseyi başkanı)
Council on Foreign Relations, 6.4.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

CFR Başkanı Richard Haass, Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde verdiği ifadesinde, ABD’nin sürüklendiği bir “ağır çekim kriz” olan Amerikan borçları krizi, bunun temel sebepleri ve Amerikan milli güvenliğine etkileri konusunu tartıştı.

İfadeden özet notlar:
ABD’nin kamu borçları hızla 14 trilyon dolara yaklaşıyor ve bu, GSYH’nin yaklaşık %75’ine tekabül ediyor. On yıl sonra bu oranın GSYH’nin %80-90’ına kadar ulaşması bekleniyor. Harcama-gelir tahminlerine bakıldığında önümüzdeki mesele, borçların GSYH’yi aşıp aşmayacağı değil, ne zaman aşacağı ki bunun 2030’da gerçekleşmesi bekleniyor.

Büyüyen borç problemi düzelmeyip daha da içinde çıkılmaz bir hal alacaktır. Bunun en az iki nedeni bulunuyor: Birincisi, harcamaların artışındaki temel saik olan Medicare, Medicaid ve Sosyal Güvenlik gibi yükümlülüklerin Amerikalı emeklilerin sayısı büyüdükçe ve ömürleri uzadıkça daha da artması muhtemel. İkincisi, faiz oranları tarihinin en düşük seviyelerinde ve önümüzdeki on yıllar boyunca bu oranların düşmesinden ziyade yükselmesi daha büyük bir ihtimal.

Artan borçluluğun birçok stratejik sonuçları var:
o       Borçları finanse etme ihtiyacı, Amerikan bütçesinden daha büyük bir payı tüketecektir. Bu da demek oluyor ki aynı oranda daha az kaynak; savunma, istihbarat, iç güvenlik, dış yardım gibi milli güvenlik önceliklerine ve zorunlu olmayan iç harcamalara ayrılabilecektir.
o       Şişen borçlar dünyada ABD hakkında soru işaretleri uyandıracak ve Amerikan siyasi ve iktisadi modeli eski cazibesini yitirecektir. ABD’nin bir araya gelip zorlu kararlar alma becerisi hakkında zihinlerde sorular uyanacağından diğer devletler ABD’ye imrenerek ona bel bağlamakta pek de istekli olmayacaklardır.
o       Biriken borçlar, ABD’yi piyasaların ve –Çin de dahil– devlet aygıtlarının kaprislerine karşı olması gerekenden daha dayanıksız hale getirecektir. Zira bir memnuniyetsizlik işareti olarak Amerikan borçlarını çevirmeyi yavaşlatabilir veya durdurabilirler ve hatta kendi milli menfaatlerini korumaları gerektiğini düşündükleri bir senaryoda borçları elden çıkarabilirler.
o       Artan borçlar, zaten düşük olan iktisadi büyümeyi daha da aşağı çekerek yurtiçinde veya yurtdışında kullanılabilecek fonları tüketebilir. Daha da kötüsü, yüksek borç oranı ve borç finansmanı, yönetimin doların değerini korumak isteyip istemediğine veya daha kötüsü, sorumluluklarını yerine getirip getiremeyeceğine dair endişeleri artıracaktır. Bu da –borç finansmanının maliyetini daha da artıracak, diğer harcamalara imkan vermeyecek ve büyümeyi düşürecek şekilde– bilhassa yabancıların borç için yüksek faiz istemelerine yol açacaktır.
o       ABD yüksek seviyedeki borcu yeni normali haline getirmek istemiyor. Zira yüksek seviyedeki borçlar, (…) esnekliği ortadan kaldırıyor. Harcamaları artırabilmek için borç düzeyini –bir borç krizini tetiklemeden– yeterli kadar düşük tutmak ihtiyatlı bir tedbire ve makul bir getiriye benziyor.
o       Katlanan borçlar, dünyada rezerv para birimi olan doların çöküşünü hızlandıracaktır. Zira Amerikan mali yönetimine güven kaybolacaktır. (…)
 (…)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder