AMERİKAN BORÇLARININ
STRATEJİK SONUÇLARI
Richard N. Haass
(Amerikalı
diplomat ve Dış İlişkiler Konseyi başkanı)
Council on
Foreign Relations, 6.4.2016
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
CFR
Başkanı Richard Haass, Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde verdiği ifadesinde,
ABD’nin sürüklendiği bir “ağır çekim kriz” olan Amerikan borçları krizi, bunun
temel sebepleri ve Amerikan milli güvenliğine etkileri konusunu tartıştı.
İfadeden
özet notlar:
ABD’nin
kamu borçları hızla 14 trilyon dolara yaklaşıyor ve bu, GSYH’nin yaklaşık
%75’ine tekabül ediyor. On yıl sonra bu oranın GSYH’nin %80-90’ına kadar
ulaşması bekleniyor. Harcama-gelir tahminlerine bakıldığında önümüzdeki mesele,
borçların GSYH’yi aşıp aşmayacağı değil, ne zaman aşacağı ki bunun 2030’da
gerçekleşmesi bekleniyor.
Büyüyen
borç problemi düzelmeyip daha da içinde çıkılmaz bir hal alacaktır. Bunun en az
iki nedeni bulunuyor: Birincisi, harcamaların artışındaki temel saik olan
Medicare, Medicaid ve Sosyal Güvenlik gibi yükümlülüklerin Amerikalı
emeklilerin sayısı büyüdükçe ve ömürleri uzadıkça daha da artması muhtemel.
İkincisi, faiz oranları tarihinin en düşük seviyelerinde ve önümüzdeki on
yıllar boyunca bu oranların düşmesinden ziyade yükselmesi daha büyük bir
ihtimal.
Artan
borçluluğun birçok stratejik sonuçları var:
o
Borçları finanse etme ihtiyacı, Amerikan
bütçesinden daha büyük bir payı tüketecektir. Bu da demek oluyor ki aynı oranda
daha az kaynak; savunma, istihbarat, iç güvenlik, dış yardım gibi milli
güvenlik önceliklerine ve zorunlu olmayan iç harcamalara ayrılabilecektir.
o
Şişen borçlar dünyada ABD hakkında soru
işaretleri uyandıracak ve Amerikan siyasi ve iktisadi modeli eski cazibesini
yitirecektir. ABD’nin bir araya gelip zorlu kararlar alma becerisi hakkında
zihinlerde sorular uyanacağından diğer devletler ABD’ye imrenerek ona bel
bağlamakta pek de istekli olmayacaklardır.
o
Biriken borçlar, ABD’yi piyasaların ve
–Çin de dahil– devlet aygıtlarının kaprislerine karşı olması gerekenden daha
dayanıksız hale getirecektir. Zira bir memnuniyetsizlik işareti olarak Amerikan
borçlarını çevirmeyi yavaşlatabilir veya durdurabilirler ve hatta kendi milli
menfaatlerini korumaları gerektiğini düşündükleri bir senaryoda borçları elden
çıkarabilirler.
o
Artan borçlar, zaten düşük olan iktisadi
büyümeyi daha da aşağı çekerek yurtiçinde veya yurtdışında kullanılabilecek
fonları tüketebilir. Daha da kötüsü, yüksek borç oranı ve borç finansmanı,
yönetimin doların değerini korumak isteyip istemediğine veya daha kötüsü,
sorumluluklarını yerine getirip getiremeyeceğine dair endişeleri artıracaktır.
Bu da –borç finansmanının maliyetini daha da artıracak, diğer harcamalara imkan
vermeyecek ve büyümeyi düşürecek şekilde– bilhassa yabancıların borç için
yüksek faiz istemelerine yol açacaktır.
o
ABD yüksek seviyedeki borcu yeni normali
haline getirmek istemiyor. Zira yüksek seviyedeki borçlar, (…) esnekliği
ortadan kaldırıyor. Harcamaları artırabilmek için borç düzeyini –bir borç
krizini tetiklemeden– yeterli kadar düşük tutmak ihtiyatlı bir tedbire ve makul
bir getiriye benziyor.
o
Katlanan borçlar, dünyada rezerv para
birimi olan doların çöküşünü hızlandıracaktır. Zira Amerikan mali yönetimine
güven kaybolacaktır. (…)
(…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder