30 Nisan 2016 Cumartesi

B.CASPIT – İRAN’A SALDIRIYI DURDURAN ESKİ MOSSAD BAŞKANI


NETANYAHU’NUN İRAN’A SALDIRISINI DURDURAN ADAM

Ben Caspit (İsrail basınında kıdemli köşe yazarı ve siyasi yorumcu)
El-Monitor, 21.3.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Mossad’ın son dönemlerdeki [2002-2011] başkanı olan Meir Dagan bir katildi. İsrail ordusunun tarihi boyunca onun kadar kendine hakim ve onun kadar korkusuz ancak bir avuç insan çıkmıştır. (...)
Dagan 17 Mart’ta hayatını kaybetti. (...)
(...)
(...) Hayatının son dönemlerinde, diğer birçokları gibi, insanların salt bıçakla [yani şiddetle] yaşayamayacağını, politikaların da salt kılıca [yani güce] dayanarak sürdürülemeyeceğini anladı. [ona göre] Uzun vadede, “akıl”la desteklenmediği sürece, “kudret/güç” tek başına hiçbir şeyi çözemeyecekti. Dagan İsrail’in kendini savunması gerektiğini kabul ediyordu. Bunun için savaşmalıydı, ama aynı zamanda barışa el uzatıp yeni fırsatlar da aramalıydı.
(...)
(...) Dagan ikinci defa üzerinde düşünmeden doğrudan savaşa/mücadeleye atlamaya meyyal bir maceracı olarak nam kazandığından, onu Mossad başkanlığına atamak başa bela açmak olabilirdi.
(...)
Ariel Şaron çekinceleri olmasına rağmen yine de Dagan’ı 2002’de bu makama atadı. (...)
Gerçek ise çok farklıydı. Dagan İsrail tarihinde Mossad’ın en büyük liderlerinden biri haline geldi. Modern dijital çağın gereklerini hayata geçirerek, özellikle muharebe elektronik istihbaratıyla (SIGINT) ve siber savaşla istihbarat teşkilatının operasyon kapasitesini artırdı. Aynı zamanda operasyon kapasitesini daha önce görülmemiş zirvelere taşıdı.

İsrail tarihinin en uzun süre istihbarat başkanlığı görevini yürütenlerinden biriydi. Tam sekiz yıllık baş döndürücü bir operasyonlar dönemiydi - ki bu operasyonların ekseriyeti hiçbir zaman kamuoyuna duyurulmadı. (...) Yabancı basında çıkan haberlere göre, Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed’in Deyrezzor’da nükleer tesis inşa etmekte olduğunu ilk ortaya çıkaran Mossad olmuş; Suriye nükleer projesinin başındaki kişinin şahsi bilgisayarını Mossad ajanları 2007’de Avusturya’nın başkenti Viyana’da kaldığı otel odasından çalmıştı.

Yabancı kaynaklara göre, yıllar süren kovalamacanın ardından Hizbullah’ın beyni İmad Muğniye’yi suikastla öldüren de yine CIA’yle birlikte Mossad’dı. Doğrudan James Bond filmlerinden ilhamla hazırlanan sofistike bir operasyonla 2008’de Şam’ın merkezindeki patlamada öldürülmüştü.

Yabancı basın, Suriye Cumhurbaşkanı Esed’in en yakın sırdaşı [silah temini ve stratejik silahlar konusunda cumhurbaşkanı müsteşarı] olan Tuğgeneral Muhammed Süleyman’ın [2008 yılında] Tartus’ta deniz kıyısındaki villasında tatil yapmaktayken suikasta uğramasına yol açan istihbaratı ilk deşifre eden de Mossad’dı. Denizde bulunan keskin nişancılar çok uzaktan onu vurmuşlardı.

Ancak Dagan sadece kuvvet kullanımına odaklanmadı. Mossad’daki yılları onu İsrail’in gölge dışişleri bakanı haline getirdi; İsrail’le resmi diplomatik ilişkisi bulunmayan birçok ülkeyle devasa bir gizli ilişkiler ağını o yürüttü. İsrail Güvenlik Kabinesinde yer alan üst düzey bakanlardan birisi, bu hafta içinde el-Monitor’e –adı yayınlanmamak kaydıyla- şunu söyledi: “Dagan’ın Suudi Arabistan’da İsrail’dekinden daha fazla arkadaşı var.”

Dagan bölgenin potansiyelinin farkındaydı ve “bölgesel bir anlaşma”dan bahseden ilk kişilerdendi. Gücün sınırları olduğunun farkına varmış ve İsrail’in, kendisini duvarların ardında tahkim etmek ve çevresinden uzak durmak yerine, diplomatik fırsatlardan faydalanması gerektiği kanaatine varmıştı.

Cesurca bir ilişki kurduğu Başbakan Ariel Şaron ve halefi Ehud Olmert’le birlikte çalıştıktan sonra 2009’da Başbakan Netanyahu başa geçti. İkisi arasındaki ilişki, kamuoyu önünde çatışacak kadar bozuldu hızlı bir şekilde.

Dagan İran’ın nükleer programını durdurma amaçlı İsrail “görev gücü”nün başındaydı. Bu görev gücünde Mossad, askeri istihbarat birimleri ve İsrail güvenlik güçlerinin diğer kolları da yer alıyordu. (Yabancı kaynaklara göre) gizli operasyonları sayesinde Mossad, İran’ın nükleer projesini ciddi bir şekilde geciktirebilmiş, ancak uzun vadede nükleer gelişimini engellemenin imkansız olduğu da aşikar hale gelmişti. İsrail güvenlik birimlerinin diğer başkanlarıyla (dönemin Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi, iç istihbarat birimi Şin-Bet Başkanı Yuval Diskin ve Askeri İstihbarat Başkanı Amos Yadlin’le) birlikte Dagan, İran’a yönelik bir İsrail askeri saldırısına kategorik bir muhalefet ortaya koyarak Başbakan Netanyahu ve dönemin Savuma Bakanı Ehud Olmert’in öncülüğündeki siyasi liderliğe karşı durmuştu.


Emekliliğinin ardından Dagan, Netanyahu’yu başbakanlıktan düşürmek için ülke içindeki birbirine rakip siyasi güçleri birleştirmeye çalışsa da başarısız oldu. O süre zarfında kanser yüzünden zaten sağlığı kötüye gitmekteydi. 2012’de Belarus’ta kendisine karaciğer nakli yapılsa da ömrü ancak birkaç yıl uzadı. Ama kendisi de arkadaşları da ölümünün an meselesi olduğunu biliyordu. Son görüşmelerimizden birinde bana dedi ki “Çok yakında artık bu dünyada olmayacağım. Bu dünyayı endişe içinde terk ediyorum. Daha evvel İsrail’in kaderine ilişkin hiç korku duymamıştım. İsrail’in ayakta kalacağına emindim. Ama artık o kadar da emin değilim. Ülkenin gittiği yön oldukça tehlikeli ve artık İsrail’in kaderinden korkuyorum.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder