29 Mayıs 2017 Pazartesi

B.WAHAB: KÜRTLERİN ARTIK YÖNETMELERİ GEREKİYOR



KÜRTLER SAVAŞABİLİR, AMA ARTIK YÖNETMELERİ GEREKİYOR

Bilal Wahab (Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü’nde Sofer araştırmacısı; Süleymaniye’deki Irak Amerikan Üniversitesi’nde öğretim üyesi; Fulbright bursuyla ABD’de yüksek lisans yapmış ilk Iraklı)
The Cipher Brief, 27.4.2017

Tercüme: Zahide Tuba Kor

 (…) IŞİD’le savaş, yiğitlikleriyle ve uluslararası askeri destekle yüreklenen yeni bir genç askeri komutanlar sınıfı üretti. Evet, Kürtler savaşabilir; ama acaba etkili bir yönetim sergileyebilecekler mi? Bir sonraki liderler sınıfı, sadece savaş meydanındaki başarılarına göre değil, iktisadi fırsatların ve kalkınmanın yokluğuna karşı vermeleri gereken “diğer savaş”taki becerilerine göre de seçilmeli.
Kürdistan’ın yönetme sicili, savaşma siciline kıyasla gayet donuk. Yarı özerk Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY), uluslararası toplumun sağladığı Kürt güvenli bölgesinde 1992’de yapılan seçimlerle ortaya çıktı. İlk seçimleri kazanan liderler, meşruiyetlerini Baas Partisi’ne karşı verdikleri savaştan almışlardı. Özgürlük savaşçıları belediye başkanlığı, hastane yönetimi gibi önemli yönetim makamlarına getirilerek ödüllendirildiler.
Bu karar, Kürtleri geri bırakan bir zayıf yönetişim modeli inşa etti. Devlet kurumları ve kapasitesine yatırım yapmak yerine IKBY’yi oluşturan siyasi partiler, hâkimiyetlerini sürdürebilmek için iltimas/adam kayırma ağlarına yatırım yaptılar. Mesela Kürt peşmerge komutanlarının sadakati, bölgesel yönetime değil, iktidardaki partilere. Ekonomi kronik şekilde petrole bağımlı ve servet verimsizlik ve adam kayırmayla bozulmuş haldeki kamu sektöründe yoğunlaşmış durumda.
Hükümet temsilcileri herkesi ve her şeyi hemencecik suçlayıveriyorlar; ama aynaya bakmaları lazım. Çoğu zaman haklılar; IKBY, Baas modeli olan bir merkezî yönetimi miras aldı. Hükümet gelirleri, uluslararası petrol fiyatlarına ve Bağdat’la ilişkilere göre artıp azalıyor. IKBY milyarlarca dolarlık borca batmış durumda ve kamu çalışanlarına aylardır ödenememiş maaş borcu var.
Yakın gelecekte Irak’ta IŞİD’in sona ermesiyle ve seçim döneminin yaklaşmasıyla Kürtler, 1992 seçimlerindekine benzer bir tercihle karşı karşıya kalabilirler: savaş mahareti ve yiğitliği olan adaylar veya yönetme ehliyetine sahip adaylar.
IŞİD’e karşı direnmiş genç Kürtler, soydaşlarının amansız savaşçılar şöhretini sürdürüp yeni nesle aktardılar. Ancak eski savaşçılar yaşlanırken, politika ve hizmet sunarak siyasi sermaye biriktirmiş daha genç nesil Kürt liderler ortaya çıkmış durumda. Bu, Saddam sonrası ve IŞİD öncesi Kürdistan’ın başarısını da açıklıyor. Sonuç, petrol sektörüne, havaalanlarına ve yeni üniversitelere alan açan güvenli bir çevrenin ortaya çıkışı oldu. Sonbaharda yapılacak seçimlerle Kürtler, bir kez daha genç askeri komutanlar grubundan asker veyahut yönetici seçmek arasında bir tercihle yüz yüzeler.
(…)
Washington da bir seçim yapmak zorunda: Irak ve Kürt siyasetini kendi haline bırakmak veya onu doğru yöne hafifçe iteklemek. Ulus inşası, Washington’da aşırı derecede hassas ve tartışmalı bir kavrama dönüşmüş durumda; ancak Irak’taki IŞİD karşıtı ortaklarını bir istisna sayması, Amerika değerlerine ve menfaatlerine hizmet edecektir. Erbil hükümetinin yozlaşmış, gayrimeşru ve temsil kabiliyeti olmadığı algılaması, IŞİD’in yükselişini besledi ve bundan sonra da İran’a ve radikal gruplara hizmet eden vekâlet savaşlarına zemin hazırlamaya devam edecektir. Gerçekten de yönetim sistemini doğru düzgün bir hale sokmak, savaş ağalarına ve terörizme karşı koymada Irak ve Amerika için bir milli güvenlik meselesi. Irak’ın ve Kürtlerin asıl ihtiyaç duyduğu şey, Amerikan parası değil, istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomi için petro-dolarını nasıl harcamaları gerektiği konusunda Washington’dan akıl almaktır. Bu bağlamda petrol gelirlerindeki dalgalanma ve savaşla yıkılmış şehirleri yeniden inşa etme sorununun üzerine eğilme, müthiş bir başlangıç olacaktır.

(…)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder