BÜTÜNLÜĞÜ KORUMAK ZORDUR, AMA
BÖLÜNMEK ÇOK DAHA ZOR
James Jeffrey (ABD’nin eski Irak ve
Türkiye büyükelçisi; hâlihazırda Amerikan bölgesel, diplomatik ve askeri
stratejisinin yanısıra Türkiye, Irak ve İran’a odaklandığı Washington Enstitüsü kıdemli üyesi)
The Cipher Brief,
17.10.2017
Tercüme: Zahide Tuba Kor
Kürtlerin kontrolündeki Kerkük
şehrine Irak askerî birliklerinin baskınına baktığınızda bunun nasıl
gerçekleştiğine dair ilk intibalarınız nelerdir?
Bunun
gerçekleme nedeni, (IKBY Başkanı Mesud) Barzani’nin hayatî bir hata yapması.
ABD’nin ve Türkiye’nin sadece onun bağımsızlığa doğru ilerleyişini değil, aynı
zamanda (…) Kerkük bölgesini almasını da destekleyeceğini düşündü. Ama bu
gerçekleşmedi.
İkincisi,
bunu yapmakla Barzani, Amerikan yönetiminin geçen cuma günü ilan ettiği ve
fakat hala daha oluşum aşamasındaki İran karşıtı stratejini büyük ölçüde sabote
etti. Zira ABD olarak bizim ihtiyacımız olan şey, İranlılara karşı
hedeflerimizde Kürtlerin büyük oyuncu olacakları bir ve bütün Irak’tı. Şu an
Kürtler çok kötü bir şekilde kendilerini tecrit etmiş oldular.
Kerkük’te
büyük bir silahlı çatışma türü vakalar yaşanmadığı (…) ve ABD, Kürtleri IŞİD
sahneye çıkmadan evvelki sınırlara geri dönmesi (…) için bastırma pozisyonunu benimsediği
sürece bunu çözme imkanınız var. ABD aynı zamanda Irak ordusu ve Haşdi Şa’bî
birliklerinin bu bölgelere girmemesi sözünün yeniden altını çizerek
pekiştirmeli.
Üçüncüsü,
ABD, Irak’ın kuzeyi ve güneyinden petrol ihracatında ve petrol gelirlerinin
paylaşımında hakkaniyetli bir çözüm için Bağdat, Erbil ve Ankara’yla çalışmalı.
ABD daha evvel bunu defalarca kısmî bir başarıyla yaptı; bu, çözülebilir bir
problem ama (IKBY’nin ana petrol ihracat ortağı olan) Türkiye’nin de sürece
dahil olması lazım. ABD’nin burada ana oyuncu olma nedeni, petrol gelirlerinin
New York Federal Rezerv Bankası’nda biriktirilmesi. Petrol meselesi Bağdat ile
Erbil arasındaki kilit ihtilaf mevzuu.
Ayrıca
ABD’nin bütüncül bir Irak’a desteğini pekiştirmesi, uzunca bir süredir önemli
bir hedef olduğunu vurguladığım şeye bizi zımnen götürmüş olacaktır: Biz
Irak’ın diğer kısımlarında kalamasak bile kuzeyde askerî mevcudiyetimizi
koruyacağız.
Peki, şimdiye kadar Trump
yönetiminden buna dönük herhangi bir hareket gördünüz mü?
Trump
yönetiminin bu konuyu düşündüğünü zannediyorum. Şahıslara inmeden, diyebilirim
ki şu an Suriye ve Irak politikası, tek meselenin cihatçılarla savaşmak
olduğunu düşünen Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları çalışanlarca yürütülüyor.
Zira cihatçılarla mücadele, işin kolayı olup bunda kazanıyoruz. İran ise çok
zorlu bir mücadele; ama Suriye’de İran’la baş etme konusunda Ruslara ve Irak’ta
da (Irak Başbakanı Haydar) el-İbadi’ye güvenebiliriz. Bu, mutlak bir felaketi
önlemenin bir reçetesi.
Amerikan
yönetimi bu spesifik meseleyle baş etmek için alışıldık otomatik duygusal
tepkileri verecektir: “Herkes [masada]
konuşsun, silahları sustursun”. Ancak yukarıda bahsettiğim, benim son derece
sınırlı Diplomasiye Giriş dersi seviyesindeki politika eylem planıyla birlikte…
Yani her iki tarafı da masaya çekmek için Amerikan Merkez Bankasını bir koz
olarak kullanmak, müzakerelere dahil etmek için Türkiye’yle ilişkilerimizden
istifade etmek ve yerel aktörlere bütüncül bir Irak taahhüdümüzü sürdürme
konusunda -en azından bir askerî birliğin varlığıyla zımni olarak- güvence
vermek.
Bu
tür bir ufacık diplomatik adım dahi, bizim Suriye ve Irak topraklarındaki
gerçek tehdidimiz olan İran’a karşı yine Suriye ve Irak’ta ne yapmak
istediğimiz konusunda biraz olsun bir fikir sahibi olmamızı gerektirmekte. Ama
şu an için böyle bir şey yok. Körfez’i hava savunma sistemine entegre etme gibi
şeylerden bahsediliyor ki bu sadece kullan-at tarzı [yani geçici] bir teknik politika.
Burada
kazançlı bir rol oynama fırsatına sahibiz; ancak Trump yönetiminin bu fırsatı
yakalayıp yakalamayacağını bilmiyoruz.
Irak’ın bir bütün olarak kalıp
kalamayacağına dair o eski soruya dönersek, sizce bu kriz sözkonusu tartışmayı
nasıl besliyor?
Irak’ın
bir ve bütün olarak kalması hep zordu, ama bölünmesi çok daha zor. Esasen IŞİD
bir Sünni Arabistan kurmak için Irak’ın bir parçasını koparmaya kalkıştığında doğurduğu
sonuca bir bakın. Hâlihazırdaki kriz Kürdistan’ın kopmaya kalkışması ki onun da
akıbetine bakın. Irak’ta birliği muhafaza edici merkezcil güçler, merkezkaç
kuvvetlerden daha güçlü olma eğiliminde.
Birincisi,
daha evvel yaptığım Diplomasiye Giriş seviyesindeki politika önerilerim
arasında yer alan bütüncül bir Irak’ı korumak, bu krizde yapılması gereken en
cazip şey; bu bizim Irak’taki geleneksel duruşumuz ve aslında Kosova ve Güney
Sudan dışında her yerde izlediğimiz tipik bir duruş. Ancak ikincisi, bütüncül
bir Irak’ı desteklediğimizi söylememek veyahut kapıyı açık bırakmayıp bu
aşamada sahada bu denli tehlikeli bir durumda (…) akıllı ve yaratıcı olmaya çalışmamak
benim destek vereceğim bir politika değil.
Ekmek
kapısında dur. Birlik ve bütünlüğü vurgula; de ki biliyoruz bu zor ama
alternatifi daha beter.
Bu krizle birlikte görünen o
ki iktidardaki KDP ile KYB arasında fiiliyatta bir bölünme zaten varmış. Kerkük’teki
KYB peşmergeleri, ilerlemekte olan Irak askerî birlikleriyle bir anlaşama bile yapmış
olabilir. Sizce Barzani şu an ne düşünüyordur? Kürtler bu durumdan nasıl geri
adım atıp bellerini doğrultabilir?
Bellerini
doğrultacaklar; zira bir kez daha Irak’taki gidişat, Irak’ın bir ve bütün
kalması ve KDP ile KYB’nin ihtilaflarını iğreti de olsa giderilmesi gibi, genel
olarak beklenen yönde ilerliyor. Çünkü insanları bir arada tutan güçler,
Irak’ın parçalanması için bastıran güçlere kıyasla çok daha kuvvetliler.
En
azından Kerkük çevresinde Kürtler tarafından ele geçirilen alanlar neredeyse
tamamen petrol sahalarıydı ve bu, Kürdistan’dan yeni bir Kuveyt yaratma
planının bir parçasıydı. Bu fikir, KDP’yle ve Mesud Barzani’nin bizzat
kendisiyle yakından bağlantılıydı. KYB, bu anlaşmada kendi haklı hissesini
hiçbir zaman alamadı; yine onlar, etrafa saçılan muazzam miktardaki paradan da
hak ettikleri paylarını elde edemedi. Türkiye’yle petrol ihracat anlaşması da
dahil bütün anlaşmaları yapan Barzani’ydi; dolayısıyla KYB bu sahalar için
ölmeyi göze almadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder