6 Ocak 2017 Cuma

V.FROLOV: RUSYA, ELÇİSİNİN ÖLDÜRÜLMESİNDEN SONRA NE YAPACAK?



RUSYA, ELÇİSİNİN ÖLDÜRÜLMESİNDEN SONRA NE YAPACAK?

Vladimir Frolov (Rus siyasi analist)
The Moscow Times, 21.12.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov’un dehşet verici şekilde öldürülmesi, Moskova’yla Ankara’nın kenetlenmesini ve Suriye’deki savaşın bitmesi için işbirliğini artırmasını sağlayacak. Her iki ülke de çatışmaya askeri olarak dâhil olmalarının yol açtığı terörist tehdidini hafife almıştı.
Moskova büyük bir terör saldırısını öngörmekte ve gerekli tedbirleri almakta başarısız oldu.
Büyükelçi suikastı, 2015 Eylül’ünden beri bu tür ikinci başarısızlık. Zira Suriye’de hava saldırılarına başlamadan evvel Mısır’dan Rus turistleri tahliye etmemiş ve uçuşları iptal etmemişti.
Diplomatik güvenlikten sorumlu Rus Dışişleri Bakanlığı ve Dış İstihbarat Servisi (SVR), bu suçun büyük çoğunluğundan sorumlu.
Suikastçının Rus Büyükelçiliğini korumakla görevli Türk polis teşkilatında çalışması olgusu, Rus istihbarat ajanlarının zayıf iş tutuşunu ve Türk güvenlik servisleriyle “işbirliği”nin içler acısı durumunu gözler önüne seriyor.
Libya/Bingazi’de Amerikan elçisinin öldürülmesiyle ilgili Amerikan Kongresi’nin kendi bağımsız soruşturmasını yapmasının aksine, Rusya’da bir meclis soruşturması olmayacak.
Ayrıca Moskova’nın “Acaba uyguladığım acımasızca askeri taktikler, Rusya’yı terörizmden korumama yardımcı oluyor mu, yoksa fiiliyatta dünya çapında Rus hedeflerine karşı terör saldırılarını cesaretlendiriyor mu?” sorusunu kendisine sorması lazım.
Kremlin için daha iyi bir strateji, IŞİD’den ve rejimin acımasızlığından sivilleri korumak ve caydırıcılığa vurgu, yani Rusya’nın Suriye’deki rolünü bambaşka bir yöne çevirmek olmalıydı: barışı getiren ve güvenilir bir arabulucu rolü.
Ancak Kremlin, Esed’in muhaliflerine karşı kaba kuvvet kullanmayı ve ekseriyeti Sünni olan isyancılara karşı tamamen İranlı Şiilerle ittifak kurmayı tercih etti.
Türkiye’ye gelince, SVR’nin diplomatik güvenlik birimine bağlı silahlı korumaların kullanımı için Rusların yaptığı tekliflere Ankara yıllardır direniyordu. Sonunda, ev sahibi olarak başkentinde yabancı elçilerin güvenliğini sağlamaktan aciz zayıf ve düzensiz bir ülke olduğunu gösterdi.
Kuzey Karolayna Üniversitesi’nden Dimitar Bechev’e göre, Ankara’nın “bir yandan Rusya’yla anlaşmaya varırken, diğer yandan Suriye konusunda halkın infialine izin veren çifte stratejisi geri tepmişe benziyor.”
Türkiye’nin bundan böyle Suriye’de Rusya’yla uzlaşmak için elinden gelenin çok daha fazlasını yapması gerekecek ve Moskova bu kozu kendi lehine kullanacak.
Zaten suikastın ertesi günü Suriye konusunda Moskova’da yapılan üçlü zirvede bu görüldü. Ankara, ABD-Rusya öncülüğündeki BM sürecinden ayrı olarak Moskova’nın sunduğu tamamen farklı, Dayton tarzı müzakere formatına destek vermişe benziyor.
(…)
Görünen o ki bu adım, ABD (…), Suudi Arabistan ve Katar’la birlikte Suriyeli silahlı muhalif grupların çoğunun temsil edildiği Suudi destekli Yüksek Müzakere Heyeti’ni tamamen bir kenara itiyor.
Suriye rejiminin kiminle müzakere etmekte olduğu net değil; ancak 2014-2015’te Rusya ve Mısır’ın başarısız şekilde Moskova, Astana ve Kahire’de bir araya getirdiği Suriyeli muhalif gruplardan oluşması kuvvetle muhtemel.
Kilit konu şu: Acaba Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde IŞİD ve Kürtlerle savaşmak üzere yolladığı Özgür Suriye Ordusu’ndan bir kısmı aynı masaya oturtabilecek mi?
(…)
Moskova’nın bu cüretkâr ve güçlü adımı eğer başarılı olursa, Ortadoğu’nun vazgeçilmez gücü ABD’yi koltuğundan ederek Rusya’yı siyasi nüfuzuyla bölgede liderleri belirleme kapasitesine sahip bir aktör konumuna taşıyacak.
İşte bu, niçin Amerikan başkanı seçilen Donald Trump henüz yemin edip göreve başlamadan alelacele anlaşmanın yapıldığını kısmen açıklıyor. Bu adım yeni yönetim tarafından da sonunda hoş karşılanabilir. Zira böylelikle Trump, daha evvel vaat ettiği üzere Amerikan yönetiminin Suriye’den kurtulmasını sağlayabilir.
Moskova’nın aciliyet hissinin diğer bir nedeni, Suriye savaşını kendi lehine sonlandırarak buradaki gelişmelerin bir sene sonra yapılacak Rus devlet başkanlığı seçim yarışını olumsuz etkileme potansiyelinin önüne geçmek. Barış için aktif arabuluculuğa doğru bu kayışın Rusya’ya yönelik Sünni terörist tehdidini azaltıp azaltmayacağını hep birlikte bekleyip göreceğiz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder