7 EKİM, SÖMÜRGECİ
SİYONİZM’İN GERÇEK YÜZÜNÜ GÖSTERDİ
Naman Bakaç, “Tamimi’den Robbins’a: 5 Uzman, 5 Cümlede 7 Ekim”, Perspektif Online, 8.10.2025, https://www.perspektif.online/tamimiden-robbinsa-5-uzman-5-cumlede-7-ekim/
Blogda yer alan 950 küsur içeriğe http://ortadogugunlugu.blogspot.com.tr/2018/01/bu-blogda-neler-var.html linkinden toplu olarak ulaşabilirsiniz.
Perspektif, üçüncü yılına giren Aksa Tufanı’nı, farklı disiplinlerden 5
şahsiyetin 5 cümleyle yorumlamasını istedi. Londra’da Arapça yayın yapan
Alhiwar TV’nin Filistinli Genel Yayın Yönetmeni Dr. Azzam Tamimi, bağımsız
analist Levent Kemal, Ortadoğu Uzmanı Zahide Tuba Kor, İstanbul
Üniversitesi Dinler Tarihi Profesörü Şinasi Gündüz ve Columbia Üniversitesi
Filistin Araştırmaları Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bruce Robbins, Aksa
Tufanı’nı 5 cümlede değerlendirdi
Zahide Tuba Kor: Sömürgeci Siyonizm’in Gerçek Yüzünü Gösterdi
7 Ekim; hayatını kaybederken dünyaya hayat vermenin, ölürken diriltmenin,
bir grup yiğit insanın dünya ve bölge tarihinin akışını değiştirebileceğinin
inanılmaz bir örneği oldu.
7 Ekim öyle bir hamleydi ki dünyanın akıl ve vicdan sahibi insanlarına
uluslararası sistemin ve devletler arası ilişkilerin işleyişini, bir yüzyıllık
Filistin-İsrail çatışması tarihini, ırkçı ve sömürgeci bir ideoloji olan
Siyonizmin gerçek yüzünü, Siyonistlerle iltisaklı grupları, rejimlerin
karakterini, toplumların ve bireylerin halini gösteren bir ayna oldu.
Soykırım savaşına direnen şerefli insanlarıyla Gazze; dünyadaki bütün
maskeleri düşüren, ezberleri bozan, bilgileri ve hayatları sorgulatan, bütün
dünyaya türlü türlü dersler veren muazzam bir okul oldu.
7 Ekim ve Gazze dünyaya dedi ki “Kendi özgür iradenizle şekillendirdiğinizi
zannettiğiniz hayatınızı ve düşüncelerinizi esir almış prangaları artık kırın,
ideolojilerden ve önyargılardan bağımsız insanî ve vicdanî bir duruşu
benimseyin, tüketimi bırakıp üretim toplumuna geçin, bir ömür boykot fikrini
zihinlerinize yerleştirin ve yitirdiğiniz öz değerlerinize dönerek
özgürleşin.”
20 yıldır Ortadoğu’nun savaş bölgelerini çalışan biri olarak kendime ne
kadar doğru bir alan seçtiğimi, emeklerimin boşa gitmediğini, meselelere
yaklaşımımın isabetli olduğunu, yıllardır hamasete karşı yürüttüğüm savaşın ve
bilgi seferberliğinin haklılığını gösterdiği gibi, 2002’de Batı Şeria’daki
Cenin mülteci kampı katliamından itibaren ABD ve İsrail’e karşı boykota
başlamamın ve tüketimi iyice azaltıp sürekli üretmeye odaklanan hayat tarzımın
da doğruluğunu teyit etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder