20 Eylül 2017 Çarşamba

D.SERWER: KÜRT BAĞIMSIZLIĞI İÇİN UYGUN VAKİT DEĞİL



KÜRT BAĞIMSIZLIĞI İÇİN UYGUN VAKİT DEĞİL

Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Araştırmalar Bölümü profesörü ve Ortadoğu Enstitüsü araştırmacısı
Washington Post, 18.7.2017

Tercüme: Zahide Tuba Kor

(…)
Irak’taki Kürtlerin bağımsızlık istemek için ikna edici sebepleri var. (…)
(…)
Dikkatlice hareket etmeleri için de çokça nedenleri var. Irak Kürdistan’ı tam bağımsızlığa başarılı bir geçiş için gerekli kritik şartlardan mahrum. Petrol gelirleri mevcut üretim ve fiyat seviyesiyle bir devleti finanse etmeye yetmez. Rus hükümetinin kontrolündeki -bağlı kuruluşları Amerikan yaptırımlarına maruz kalan- Rosneft’le kısa süre evvel imzaladığı petrol anlaşması [IKBY’nin] ne denli çaresizlik içinde olduğunun bir göstergesi. Kürdistan’daki siyasi partilerin hiçbiri bu referanduma karşı çıkmayacak olsalar da halkın onayından geçtikten sonra sürecin nasıl işleyeceği üzerinde uzlaşmış değiller. IKBY lideri Mesud Barzani, referandumdan geçmesinin hemen bağımsızlık ilanını beraberinde getirmeyeceği, Bağdat’la ayrılığın -yeni devletin sınırlarının nereden geçeceği gibi- şartlarını iki yıl veya daha uzun bir süreçte müzakere edileceği güvencesini veriyor. 20’li yaşların altındakilerin bu iki yılı sabırla bekleyeceğini veya sınırlar üzerinde anlaşmanın kolay olacağını düşünen herkes Fantezi Dünyasında yaşıyor demektir.
Uluslararası şartlar da uygun değil. (…) Türkiye ve (…) İran referanduma karşı. Musul ve Rakka’da İslam Devleti’yle savaş büyük ölçüde Kürt savaşçılara bağlı olduğundan ABD’nin itirazı koşulsuz değil. Ama Bağdat bu ayrılığı kabul etmediği sürece Washington bağımsız bir Kürdistan’ı tanımaya hazır değil.
Avrupa’nın çoğu da Washington’ın attığı adımı takip edecektir; her ne kadar bazı ülkelerde bulunan sürgündeki Kürt topluluğu, bu konuda Avrupa’yı kendi içinde bölerek bağımsızlığın desteklenmesi doğrultusunda siyasi dengeyi değiştirebilecek olsa da... Çin, kendi toprakları içindeki Tibet veya Şincan’a [Z.T.K. yani Doğu Türkistan’a] bir örneklik teşkil etmesinden korkarak Kürdistan’ın bağımsızlığına karşı çıkacaktır. Rusya belki Güney Osetya, Abhazya, Kırım, Transdinyester ve Donbas’taki ayrılıkçılığın peşinden gelen böyle bir örneği hoş karşılayarak desteklemek isteyebilirdi; ama Bağdat’la son dönemde geliştirdiği ilişkileri bozmakta tereddüt edecektir.
Peki Bağdat ne yapacak? Şii Iraklılar, giderek omuz silkerek Kürdistan’ın ayrılmasına hazır olduklarını söylemekteler, ama Kerkük ile diğer ihtilaflı toprakları koparmaması kaydıyla. Bağdat yönetiminin ülkenin güneyinde bolca petrol yatağı var ve orada yaşayan birçok Şii, Kürdistan’ı uzak ve zapt edilmez, asi topraklar olarak görüyor. Sünni Araplar ise meseleye farklı bakıyorlar: Kürtler ayrıldıktan sonra, %75’inden fazlası Şii hale dönüşecek ezici çoğunluğu Arap bir Irak’ta kalmak istemiyorlar ve dahası, kendilerinin Irak’tan kopmalarını sağlayacak enerji kaynaklarından ve toprak kontrolünden de yoksunlar. Bağdat’taki müzakereciler, Sünnileri tatmin etmek için zorlu bir pazarlık yürütmek zorundalar veyahut davalarını terk edip petrolden mahrum Irak Sünnilerini kendi başlarının çaresine bakmaları için terk edebilirler. Bu durumda İslam Devleti, hiç şüpheniz olmasın, anında geri dönecektir.
Washington, Iraklı Kürtlerin ve Arapların kendi kendilerini dizginleyeceklerini ve barışçıl ve karşılıklı rızayla mutabık kalacakları bir sonuca varacaklarını ümit edebilirler. Ama ümit bir politika değildir. Hala referandumun ertelenme ihtimali var; ama eğer ki yapılırsa İslam Devleti’yle savaşı baltalaması, Bağdat ile Erbil arasındaki gerginliği artırması ve ihtilaflı topraklarda savaşı tetiklemesi muhtemeldir. Aynı zamanda Güney Yemen, Libya’nın doğusundaki Sireneyka/Berka bölgesi ve Suriye’de bağımsızlık yanlısı hareketleri cesaretlendirebileceği gibi Gürcistan, Moldova ve Ukrayna’da Rus destekli bağımsızlık iddialarını meşrulaştırabilir. Bunların hiçbiri ABD’nin hayrına olmayacağından referandumu engellemek için elinden gelen her şeyi yapmalı ve referandumun ardından değil evvelinde başarılı bir müzakere için ısrarcı olmalı.
***
[Z.T.K. IKBY’nin medya organı RUDAW’da 22 Ağustos tarihli “ABD niçin Kürtlerin referandumu ertelemesini istiyor?” başlıklı Ayub Nuri imzalı yazıdan kısa bir bölümün tercümesi: 
(…)
ABD referandumun 2018’deki Irak genel seçimlerinin ertesine ertelenmesini istiyor. Amerikalılar, Irak’ın önümüzdeki seçimlerinin problemsiz, kolayca yapılmasını ve Şii aşırıcıların Kürtlerin kopuşunu mevcut ılımlı Başbakan Haydar el-İbadi’ye karşı kullanamamasını istiyor.
(…) Bir sonraki referandum tarihi konusunda net ve yazılı garantiler verildiği takdirde bunu ertelemeye hazırlar. Ancak Kürtler bu türden garantiler alabilmiş değil ve geçmişte [2003’ten bu ana] Irak’ta kalıp Bağdat’la birlikte çalışma karşılığında Washington’dan aldıkları diğer birçok söz ve vaadin tamamı tutulmadı ve unutulup gitti.

(…)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder