27 Mayıs 2022 Cuma

Ö.AŞUR: PUTİN’İN ORDUSU UKRAYNA’DA NASIL IŞİD GİBİ SAVAŞIYOR?

 

PUTİN’İN ORDUSU UKRAYNA’DA NASIL IŞİD GİBİ SAVAŞIYOR?

Ömer Aşur (Doha Lisansüstü Çalışmalar Enstitüsü’ndeki Eleştirel Güvenlik Çalışmaları Programı’nın kurucu başkanı ve Arap Araştırma ve Politika Çalışmaları Merkezi’ndeki Stratejik Çalışmalar Birimi’nin başkandır)

Middle East Eye, 9.5.2022

Tercüme: Zahide Tuba Kor

 

NOT: Bu tercüme Perspektif web sitesinde 17.5.2022 tarihinde yayınlanmıştır.   https://www.perspektif.online/putinin-ordusu-ukraynada-nasil-isid-gibi-savasiyor/

How Putin’s army fights like Islamic State in Ukraine” başlığıyla yayınlanan yazının İngilizcesini okumak için TIKLAYINIZ

NOT: Blogda yer alan 850 küsur içeriğe http://ortadogugunlugu.blogspot.com.tr/2018/01/bu-blogda-neler-var.html linkinden toplu olarak ulaşabilirsiniz.

Kaynak göstermeden blogdaki yazı, tercüme ve infografikleri kullanmamanız önemle rica olunur.

 

Spot: Rusya’nın Ukrayna’da uyguladığı, konvansiyonel güçle kazanımları güvence altına alan yoğun hibrit savaş taktiği militan grubun taktiklerini yansıtıyor. Putin’in ordusunun, İslam Deveti’nin Irak, Suriye ve Libya’da karşı karşıya kaldığı kaderin aynısıyla Ukrayna’da yüzleşmesi muhtemel: Olağanüstü operasyonel zaferler, ama sonunda stratejik mağlubiyet.

 

Şubat 1993’te eski CIA başkanı James Woolsey, Soğuk Savaş sonrası ortamı şu meşhur sözle tanımlamıştı: ABD ve müttefikleri büyük bir ejderhayı (Sovyetler Birliği) öldürdü; ancak kendilerini yılanlarla dolu bir ormanla (başarısız devletlerdeki savaş ağaları, terörizm ve çeşitli devlet-altı tehditlerle) buldular. 

David Kilcullen bir başyapıtında,  “ejderhalar”ın (uluslararası ve bölgesel güçlerin) askerî etkinliklerini artırmak için “yılanlar” (devlet-altı aktörler) gibi savaşabileceğini öne sürmüştü. 

Rus kuvvetleri Ukrayna’da her iki savaş yöntemini de kullandı. Sözde “İslam Devleti Örgütü” (İD) tarafından kullanılanlara benzer taktiklere başvurdu. Bu taktikler ideolojiden bağımsız ve savaşta etkili. Bunların çoğu yasaklanmış olup sonuçları savaş suçu teşkil edebilir.

İslam Devleti Nasıl Savaşır?

İD ve selefi Irak İslam Devleti (IİD), 2011’de Suriye’nin ve 2014’te Libya’nın bazı bölgelerini işgal etmek için “özel askerî operasyonlar”ına başladı. Örgüt, hedeflediği bölgelerdeki mevcudiyetini başlangıçta inkâr ederken –benzer düşüncedeki örgütleri ve bireyleri kendine çekerek, düzmece paravan sivil örgütler oluşturarak, hedeflenen bölgelerdeki cemaat liderleri hakkında istihbarat (ve “çamur atacak bilgiler”) toplayarak– hem isyancıların hem de rejimin güvenlik ve askerî yapılanmalarına sızmak için örtülü operasyonlara bel bağladı.

Bu operasyonlar “yetkili casuslar”, yani suikast düzenleme, bombalama, rüşvet verme, adam devşirme, hedeflenen bölgelerin haritasını çıkarma ve yerel fraksiyonları ve toplulukları belirleme kinetik araçlarına ve yetkisine sahip istihbarat şefleri tarafından yönetildi. Bu “yetkili casuslar”ın en meşhuru, daha ziyade Hacı Bekir olarak bilinen Samir el-Khlifawi idi.

İzlenen bu yöntem meyvesini verdi. Eylül 2013 itibarıyla İD, neredeyse tamamen şehir terörizmi taktiklerine ve sızma operasyonlarına dayanarak Rakka şehrinde hâkim silahlı örgüt haline geldi.

Bu eylemleri hem Esed rejiminin hem de silahlı muhalefetin konvansiyonel cephaneliklerine baskınlar ve yağmalamalar izledi ve bu sayede İD değişip dönüştü, daha üst bir modele evirildi.

Benzer bir yöntem 2015’te Libya’nın Sirte şehrinde ve güney Filipinler’den batı Libya’ya ve daha yakın zamanda Batı Afrika’ya titizlikle seçilmiş bir dizi ilçe ve şehirde uygulandı.

Rusya Ukrayna’da Nasıl Savaşıyor?

“İyi halk-kötü yönetim ayrımı (Ukrayna’da) işlemiyor. Bu gerçeğin kabul edilmesi, Nazilerden arındırma politikasının temelidir… ‘Ukrayna’ ismi, görünen o ki, tamamen Nazilerden arındırılmış herhangi bir devletin ismi olarak korunamaz… Nazilerden arındırma kaçınılmaz olarak Ukraynalılardan arındırma olacaktır.”

Rus resmî haber ajansı RIA Novosti’de yayınlanan nahoş bir makaleden bu alıntılar, ayak uydurmayan halklara karşı kitlesel şiddeti ve mevcut devletlerin tasfiyesini meşrulaştıran bir propaganda türünü temsil ediyor. Bu, İD’ninki de dahil, diğer modern tarihî bağlamlarda kullanılan propaganda türlerine benziyor.

Ancak Rusya ve İD’nin taktikleri arasındaki paralellikler propagandayla bitmiyor. Vladimir Putin yönetimindeki Rus silahlı kuvvetleri ve İD’nin muharip birlikleri tarafından kullanılan savaş yöntemlerinde de benzerlikler bulunabilir.

Rusya ve yerel vekilleri, Şubat 2014’te Kırım’da ve Nisan 2014’te Donbas’ta 2012-2014 yılları arasında İD ve selefleri tarafından kullanılanlara çok benzer taktiklere başvurdular.

Mesela hem Rusya hem de İD düzmece paravan sivil örgütler, adam kaçırma ve suikast, propaganda ve dezenformasyon kampanyaları, psikolojik harp ve üst düzey rütbelilerin sızması taktiklerini kullandı. Rusya başlangıçta bu taktikleri (maskirovka) uyguladığını kabul etmedi; İD de öyleydi.

Rusya, stratejik kazanımlarını güvence altına almak için Kırım’da Doğu Avrupa tarihinin en büyük hava saldırısı operasyonlarından birini gerçekleştirdi ki İD hiçbir zaman böyle bir askerî kapasiteye sahip olmadı.

Kapasitelerdeki büyük farka rağmen, yoğun hibrit savaşa eşlik eden konvansiyonel bir kuvvetle kazanımların güvence altına alınması, Haziran 2014’te Irak’ta Musul da dahil birçok şehirde defalarca uygulanan İD benzeri bir yöntem.

Rusya Mart 2014’ün sonunda Ukrayna’nın en önemli jeostratejik bölgesini asgari düzeyde bir dirençle işgal edince, Nisan 2014’te Donbas bölgesi de dahil Doğu Ukrayna’daki çeşitli şehirlerde benzer bir yöntem uygulandı. Bu operasyonlara öncülük edenler, Kırım’ın işgalini yönetmiş GRU komutanları olup bunlardan en bednamı Albay Igor Gurkin’di.

Donetsk, Luhansk, Harkiv, Dnipro ve diğer yerlerdeki bu operasyonların sonuçları, kısmi ile tam başarısızlık arasında değişiyordu. “Harkiv Halk Cumhuriyeti” 7-8 Nisan 2014 tarihleri arasında 24 saat bile sürmedi. Ukrayna’nın Rusça konuşulan bu en büyük şehrinde Ukraynalı Rusça konuşanlar, Putin’in vekil cumhuriyetini hızla devirdi.

Tecavüz ve El Yapımı Patlayıcılar

Şimdi hızlı ileri sarıp 2022’ye geçelim; İD ile Putin’in savaş biçimleri arasındaki benzerlikler artık daha da belirgin. Sosyal medyada aşırı vahşetin teşhiri, savaş esirlerinin infaz edildiği iddiası, Buça ve İrpin’de kimliğe dayalı infazlar, tecavüz ve diğer cinsel şiddet biçimlerinin tümü birer savaş suçu. İD tarafından bunlara, bir topluluğa –özellikle de kuzey Irak’taki Yezidilere– hükmetmek veya onu yok etmek için psikolojik harp araçları olarak başvuruldu.

Bir savaş suçu olarak tecavüz, daha evvel defalarca, bilhassa birinci ve ikinci Çeçen savaşları sırasında Rus silahlı kuvvetlerinin unsurları tarafından bir silah olarak kullanıldı. 160. Tank Muhafız Alayı’ndan tecavüzcü subay Albay Yuri Budanov vakası, belki de ayyuka çıkmış olanların en reziliydi. Uluslararası Af Örgütü, Memorial ve diğer insan hakları örgütleri öne sürülen başka vakaları da belgeledi.

Bir Rus askeri ile eşi arasında Ukraynalı kadınlara tecavüzle ilgili bir görüşmenin dinlemeye takılması oldukça ürkütücü bir gelişme. Resmî Rus televizyonu ve diğer medya kuruluşlarındaki propagandanın yoğunluğu, muhtemelen bu davranışa doğrudan veya dolaylı katkıda bulunuyor.

Bilhassa manevralar ve geri harekâtlarda el yapımı patlayıcılara (EYP’ler) ve EYP’ye dayalı silah sistemlerine bel bağlamak İD’nin yenilikçi savaş tarzının bir alametifarikasıydı.

Ocak 2014 ile Aralık 2015 arasında Rusya ve Rus öncülündeki ayrılıkçı güçler (RLF’ler), 24’ü araç kaynaklı ve yine 24’ü uzaktan kumandalı EYP saldırısı olmak üzere toplamda 600 küsur kez EYP kullandı.

2022’de çocuk parkları ve okul bahçeleri de dahil kentsel alanlarda Rus muharebe birliklerinin arkalarında bıraktıkları EYP’lerin ve mühimmatların yoğunluğu, ölçeği, kapsamı ve yerleri, askerî açıdan hem şok edici hem de anlaşılması zor.

İngiltere’nin en tecrübeli terörist bombalarını imha uzmanı Binbaşı Chris Hunter, “Irak’takinin kötü olduğunu düşünmüştük, ancak Ukrayna’daki devasa boyutta” dedi.

Ukrayna’nın devlet acil durum hizmetlerindeki yetkililer, şimdiye kadar mayın temizleme uzmanlarının binlerce EYP ve bubi tuzağı da dahil 70 binden fazla patlayıcı düzeneği temizlediği iddiasında. Bunların 18 bini aşkını yalnızca Kiev Bölgesi’nde imha edildi.

Dini Kullanmak

İD ayrıca harekete geçirmek, adam devşirmek, saldırganlığı ve kitlesel şiddeti haklı çıkarmak için dinî metinleri kötüye kullanması ve silaha dönüştürmesiyle meşhur. Örgüt, tarihî olayların yanlış ve/veya seçici versiyonlarına dayalı anlatılar oluşturma, bunları bağlam dışı dinî metinlerle kaynaştırma ve ardından multimedya etkisini kullanarak geniş çapta yayma konusunda uzman. Sonuç olarak İD, kendini adamış binlerce yabancı savaşçıyı ve ulusötesi destek ağlarını seferber edebildi.

Ukrayna’ya karşı saldırganlığı dinen meşrulaştırma Rus propagandasında da eksik olmadı.

Moskova Patriği Kirill, yalnızca “özel harekâtı” meşrulaştırmakla kalmadı, aynı zamanda Ulusal Muhafızların (Rosgvardiya) başkomutanı General Viktor Zolotov’a askerleri ve savaşı kutsamak için bir ikona hediye etti.

Rosgvardiya’nın askerleri arasında, Çeçenistan’ın en yüksek dinî otoritesi konumundaki eski müftü ve isyancıdan dönme devlet başkanı Ahmed Kadirov’un oğlu Ramazan Kadirov’un taburu (Kadırovtsi) da var.

Ramazan, muharebe görevini üstlendikleri Mariupol şehrinin yıkıntıları arasında “Allahu Ekber” diye bağıran Kadırovtsi-Rosgvardiya askerlerinin bir videosunu Telegram hesabından yayınladı.

Operasyonel Zaferler, Stratejik Mağlubiyet

Tıpkı İD gibi, Rus silahlı kuvvetleri de yapısal bir krizden muzdarip: Stratejik hedeflerine ulaşmak için sınırlı insan gücü. İD, ister devlete bağlı isterse devlet dışı güçlere karşı verdiği savaşların kahir ekseriyetinde hem savaşçı hem de silah bakımından üstün durumda değildi.

Başlangıçtaki stratejik hedefleri göz önüne alındığında Rusya da benzer bir krizden muzdarip. 130 tabur taktik grubuyla, yüksek yıpratma oranı, güçlü yerel direniş düzeyi ve Ukrayna’ya eşi benzeri görülmemiş NATO desteği ve uluslararası yardım karşısında 604.000 kilometrekarelik bir alanı kontrol edemez.

İD’nin 2013-2015 yılları arasında birçok taktik ve (neredeyse mucizevi) operasyonel zaferi söz konusuydu; tıpkı Rusya’nın 2014 ve 2022’deki zaferi gibi. Bununla birlikte İD, kısmen sınırlı insan gücü, yerel direniş, düşmanlarına dış destek ve genel gayrimeşru ve suç sayılan davranışı nedeniyle bu zaferlerin hiçbirini güvence altına alamadı.

Putin’in ordusu da benzer yapısal, askerî, ahlaki ve hukuki meydan okumalarla karşı karşıya. İD’nin Irak, Suriye ve Libya’da karşı karşıya kaldığı kaderin aynısıyla Ukrayna’da yüzleşmesi muhtemel: Olağanüstü operasyonel zaferler, ama sonunda stratejik mağlubiyet.