The Katehon, 22.6.2018 [The Katehon, Rus Avrasyacılığının babası Aleksandr Dugin ve ekibine ait bir web sitesidir]
Tercüme:
Zahide Tuba Kor
NOT:
Lütfen kaynak göstermeden tercümenin bir kısmını veya tamamını
kullanmayınız, alıntılamayınız, yayınlamayınız.
Blogda
yer alan 750 küsur içeriğe http://ortadogugunlugu.blogspot.com.tr/2018/01/bu-blogda-neler-var.html linkinden toplu olarak ulaşabilirsiniz.
Suriye’de
askeri ve askeri-siyasi gidişatın hâlihazırdaki duraksaması belki de tarihe
“futbol ateşkesi” adıyla geçecek.
En
azından, teröristlerin işgali altındaki Suriye toprak parçası Deraa’yı
kurtarmak için çoktan başlayan harekât askıya alınmış durumda. Bilinmeyen
nedenlerle Moskova, Şam’ı destekleyen Hizbullah hareketi destekçilerinden ve
İranlı birlikler ile İran yanlısı savaşçılardan geri çekilmelerini istedi. Bu,
İran’ın hoşnutsuzluğuna ve Tahran-Moskova ilişkilerinde gözle görünür bir soğukluğa
yol açtı. Ancak bu savaşçılardan bazıları Suriye hükümet birlikleri içinde yer
alıyor.
Bu
arada, genel olarak Suriye konusunda Moskova ve Şam’ı sürekli ve aktif şekilde
sıkıştırıp duran Amerikalılar, [güneybatıdaki]
Deraa sözkonusu olduğunda saldırıyı durdurma talebini kestiler. Bu arada Suriye’nin
işgal altındaki toprakları olan [Irak-Suriye-Ürdün
sınırının kesişim noktasında bulunan] Tenef çevresindeki Efrat’ta ve
Kürtler hesabına Türkiye’yle karşı karşıya geldikleri kuzeydoğuda kendilerini
güvence altına aldılar. Bu durum zaten pek kalıcı gözükmeyen Rusya, İran ve
Türkiye ittifakına bir darbe daha vurmuş oldu.
“Büyük futbol ateşkesi”
Bu
noktada işler değişiyor, eşzamanlı olarak Suriye’yi açıkça parçalara ayırırlarken.
Son dönemde birçok gözlemci, Rusya’nın karmaşık Suriye politikasında ivme
kaybettiği, kendi çıkarları pahasına ABD ve İsrail’le bir kez daha iyi
ilişkiler kurmaya çalıştığı hissiyatında.
Bazı
gözlemciler, bu gidişatın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun 9 Mayıs’taki
Moskova ziyaretiyle bağlantılı olduğu kanaatindeler. Uzmanlara göre ziyaret
sırasında, kapsamlı bir çatışma halinde İsrail’in kuvvet kullanmaması
karşılığında, Rusya’nın da İran’ı İsrail-Suriye sınırından askeri birliklerini
geri çekmeye ikna etmesi konusunda bir anlaşmaya varıldı. Tel Aviv, ABD’nin de katılacağı -ve bu durumda Rusya’nın da
müdahale etmek durumda kalacağı- Beşşar Esed’e karşı ciddi bir savaş
başlatmakla tehdit ediyor. Muhtemel bir Rus müdahalesi, Moskova’yı sadece
İsrail ve ABD’yle değil, aynı zamanda dünya çapında bir bankerler ağıyla veya
derin devletle de kapsamlı bir savaşa sürükleyecektir. Rusya bu türden bir
savaşa henüz hazır değil.
Rus liderliğine bir “şeker” olarak Dünya Kupası’nı barışçıl bir
ortamda düzenlemesi için teminatlar verildi.
Durumun gerek Rusya gerekse Suriye ve İran için olumlu şekilde gelişmesi
mümkün görünmüyor. Büyük ihtimalle çatışma dondurulacak. Bu en iyi ihtimal. En
kötüsü ise Amerikan öncülüğündeki koalisyonun, kontrolü altındaki bölgeleri
genişletmeye kalkışması olacak. Bazı provokasyonlar olabilir. Mesela Deraa
vilayetinde Nusra Cephesi tarafından kimyasal silahların kullanımı
kışkırtılmaya kalkışılabilir; bu durumda Amerikalılar Suriye hükümet ordusunu
vuracaklardır.
Bu, gelecekte yeniden vuku bulabilir. Ortada sadece birkaç
olumlu öngörü var. En aktif ve savaşma kapasitesi en iyi silahlı grupları
bastırmaksızın siyasi bir sürecin işlemesi imkânsızdır. Bu besbelli. Ama henüz ufukta
görünmüyor.
Görünen o ki Rus siyasiler, Suriye konusunda aynı anda elde
etmeleri imkânsız iki alternatife birden oynuyorlar: bir taraftan Suriye’de
kendi milli devlet çıkarlarını korumaya, diğer taraftan Batı’yla dost olmaya
çalışıyorlar. Ancak bunun işe yaraması mümkün gözükmüyor.
teşekkürler...
YanıtlaSil