21 Nisan 2021 Çarşamba

D.WEINBERG: İSRAİL’İN SİYASİ UÇLARI: BIRAKIN ASLAN KUZUYLA BİRLİKTE YATSIN

 

İSRAİL’İN SİYASİ UÇLARI: BIRAKIN ASLAN KUZUYLA BİRLİKTE YATSIN

David M. Weinberg (Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü başkan yardımcısı)

Jerusalem Post, 25.3.2021

Tercüme: Zahide Tuba Kor

 

NOT: Bu tercüme Perspektif web sitesinde 4.4.2021 tarihinde yayınlanmıştır. https://www.perspektif.online/israilin-siyasi-uclari-birakin-aslan-kuzuyla-birlikte-yatsin/

Israel’s political extremes: Let the lion lie with the lamb” başlığıyla yayınlanan yazının İngilizcesini okumak için TIKLAYINIZ

 

Özet: Kurtlar, parslar ve aslanlar; kuzular, keçiler ve buzağılarla bir arada yatmayı öğrenmedikçe İsrail daimi bir hükümet işlevsizliğine mahkûm. İşaya Kitabı’nda 11: 6’nın sözlerinden hareketle, belki de “onları küçük bir çocuk güdecek” – yani yepyeni bir zihniyete sahip bir lider…

 

Adeta neresinden kesip alırsanız alın, geçen haftaki İsrail seçimlerinin göze çarpan sonucu, çok daha uzun süreli bir siyasi çıkmazın tarifesi olacak gibi görünüyor. Tabii eğer ki aslan kuzuyla birlikte yatmayı öğrenmezse…

[Weinberg’in Tevrat’ta İşaya 11:6 bölümünde geçen şu satırlardan ilhamla bu yazısını kaleme aldığı anlaşılmaktadır:

Onun döneminde kurtla kuzu bir arada yaşayacak

Parsla oğlak birlikte yatacak

Buzağı, genç aslan ve besili sığır yan yana duracak

Onları küçük bir çocuk güdecek.]

Eğer ki Ra’am Partisi’nin İslamcıları, [haredi (ultra Ortadoks) ve leumi (milliyetçi) kanadın birbirine yakınlaşması ile ortaya çıkan hareketi ifade etmek için yapılan bir kısaltma olan] “Hardal-cılar”ın Dini Siyonizm Partisi ile birlikte yatmazsa Binyamin Netanyahu’nun bir hükümeti olamaz.

Meretz ve İşçi Partisi’nin sol kanatçıları Yamina’nın sağ kanatçılarıyla bir arada yatamazsa, yeter ki Netanyahu olmasın kampı da hükümet kuramaz.

Aşırı ilericiler ve ultra-Ortodokslar din ve devlet meselelerinde uzlaşmayı öğrenemedikçe (ki orduda zorunlu askerlik, ihtida, eşcinsel hakları, Cumartesi günü ticareti gibi konularda büyük bir kargaşa kapıda), hiçbir surette uzun vadeli istikrarlı bir hükümet kurulamayacak. Yüksek Mahkeme bunun icabına bakacaktır.

Netanyahu [kendi partisinden koparak yeni siyasi partiler kuran] Naftali Bennett’e ve Gideon Sa’ar’a müsamaha göstermeyi ve hatta onlara saygı duymayı öğrenmedikçe -ki Nir Barkat ve Avi Dichter’den bahsetmeye gerek bile yok- sağ kanat kuruyup gidecek. Netanyahu’nun mahkemedeki duruşmaları bunun çaresine bakacaktır.

İsrail’in mevcut vasat siyasetçiler güruhu, kendi seçim bölgelerinde devlet hazinesinden finansmanı sağlanan projeleri bir kenara bırakıp (muazzam koronavirüs borçlarını ödemek, ekonominin asıl özüne yatırım yapmak, sağlık sistemini güçlendirmek ve orduyu desteklemek için) tasarrufa dayalı devlet bütçesinde uzlaşmadıkça, kurulacak herhangi bir yeni hükümet hemen düşüverecek ve seçimler otomatikman devreye girecek. Düşünsenize, iki yıl içinde beşinci seçim!

Hakikaten de kurtlar, parslar ve aslanlar kuzular, keçiler ve buzağılarla bir arada yatmayı öğrenmedikçe İsrail daimi bir hükümet işlevsizliğine mahkûm. İşaya Kitabı’nda 11: 6’nın sözlerinden hareketle, belki de “onları küçük bir çocuk güdecek” – yani yepyeni bir zihniyete sahip bir lider…

Kutsal dağımın hiçbir yerinde

Kimse zarar vermeyecek, yok etmeyecek.

Çünkü sular denizi nasıl dolduruyorsa,

Dünya da Rabb’in bilgisiyle dolacak. (İşaya 11:9)

Kısaca diyebiliriz ki, İsrail siyaseti -temel ideolojiler konusunda fikir ayrılığı sürse bile- acil temel yönetişim meselesi karşısında toplumsal, iktisadi, dini ve güvenlik politikasına ilişkin bölünmelerin kaçınılmaz olarak geri plana düşmesi gereken yeni bir evreye giriyor. Asgari milli birlik veya basit bir siyasi aklıselim hissi, aşırı uçlara doğru kayışa ağır basıp set çekmeli.

Aslına bakarsanız bu hafta İsrail gazetelerini dolduran ve muhtemelen önümüzdeki haftalarda da devam edecek olan kim yükseldi, kim düştü tarzı siyasi parti analizleri tamamen yersiz.

Netanyahu, ([Yamina Partisi lideri] Naftali Bennett ve [Yeni Umut Partisi lideri] Gideon Sa’ar’ı ezip geçtiği ve [Dini Siyonizm Partisi lideri] Bezalel Smotrich’e destek çıkarak oylarını yükselttiği için) başarılı mı, yoksa (Likud Partisi’nin sandalye sayısı 36’dan 30’a düştüğü ve Netanyahu kampı Knesset’te yine net bir çoğunluğu elde edemediği için) başarısız mı sayılmalı tartışması aslında hiçbir önem taşımıyor.

Merav Michaeli, (İşçi Partisi’ni tamamen unutulmaya yüz tutmaktan kurtardığı için) başarılı mı, yoksa (İşçi Partisi 40 ve üzerinde sandalye kazandığı tarihi zirvesinden utanç verici bir şekilde uzakta diye) başarısız mı sayılmalı tartışması da gerçekten bir önem arz etmiyor.

Aynısı Nitzan Horowitz’in Meretz, Benny Gantz’ın Mavi ve Beyaz, Avigdor Liberman’ın İsrail Evimiz ve Mansur Abbas’ın Ra’am partileri için de geçerli. Yönettikleri küçük hiziplerin galip mi mağlup mu sayılması gerektiği tartışması hakikaten önemsiz. Ya da koalisyon kurulması noktasında her iki eksene de kaymaya müsait kararsız güç oyuncuları olarak ne kadar iyi konumlandıkları da. Keza ana partiden kopmuş “günün havasına uyan” partilerin bir sonraki seçimde yarışmak için ayakta kalıp kalmayacağı da öyle.

Asıl önemli olan husus, bu partilerin kurulacak bir hükümet masasına sonu gelmez fikir ayrılıkları değil, makul politika ve yönetişimi sağlayacak ne türden gerçekçi fikirler getirecekleri. Keza oraya ulaşmak için diğer aslanlar ve kuzularla olgun bir birlikteliğe istekli olup olmadıkları.

Önemli olan, önümüzdeki fırsatları görüp göremedikleri (mesela İsrail’in Körfez ülkeleriyle diplomatik bağlarını geliştirmek gibi)  ve İsrail’in diplomasisine katkıda bulunup bulunamayacakları.

Yine önemli olan, hazırlıklı olunması gereken savunma tehlikelerini görüp göremedikleri (mesela İran’a karşı koyma, İran konusunda Biden yönetimi ile kapışma, Hamas’ın Batı Şeria Filistin siyasetindeki yükselişiyle başa çıkma ve Türkiye’nin Akdeniz’deki nice saldırganlıklarının yönünü değiştirtme gibi) ve tabii İsrail’in güvenliğine katkı sağlayıp sağlayamayacakları.

Mühim olan, bizi bekleyen ekonomi ve sağlıktaki gizli tehlikeleri görüp göremedikleri ve İsrail’in önündeki acil meydan okumalardan istihdam yaratma ve aşılama meselesine katkıda bulunup bulunamayacakları.

Formun Altı

Ve yine mühim olan, İsrail’in siyasi sistemini reformdan geçirmek için dar parti çıkarlarını aşarak bir araya gelip gelemeyecekleri; mesela Knesset’e girmek için seçim barajını önemli ölçüde yükseltmek gibi! Mevcut %3,5 yerine %10’luk bir baraj, İsrail’in siyasi sistemine istikrar ve sorumluluk getirecektir. Böylelikle siyasetçiler, -kısa ömürlü, gelip geçici, sorumsuz, ‘merkezci’ partiler olmadan- tek bir haredi partisi, tek bir Arap partisi, tek bir dini Siyonist parti, tek bir sol parti ve tek bir sağ partiyle anlaşmaya zorlanacak. Ardından mecburen siyasi yelpazeden kuzular ve aslanlarla koalisyonlara katılmak zorunda kalacak.

Bu, İsrail siyaseti için ve İsrail toplumu için iyi olacak. İsrail “büyük çadır”ında başkalarıyla nasıl geçinmemiz gerektiği konusunda hepimizi makul düşünmeye sevk edecek.

İsrail’in 25 çeşit siyasi didişmesinin ülkedeki tüm fraksiyonlara siyasi söz hakkı sunduğu, çok partili liste usulü seçim sisteminin rakip ideolojiler arasında hiç bitmeyen bir çekişmede tüm kabileleri koruduğu, en minicik kliklerin bile Knesset’te temsil hakkı elde edebilmesi ve “aidiyet” hissetmesi bakımından bu eski sistemin en sağlıklısı olduğu argümanlarına aşinayım.

Ne var ki, İsrail’in içine düştüğü tekrar tekrar çıkmaza sürükleyici seçim rutini, bahsi geçen mantığın miadını doldurduğunu gösteriyor. Son derece büyük ve oldukça bölünmüş Amerika “Birleşik” Devletleri yalnızca iki siyasi partiyle idare edebiliyorsa, bir lokmacık İsrail de yalnızca beş siyasi partiyle pekâlâ idare edilebilmeli.

İsrail’in siyasi komedi programı Eretz Nehederet durumu bakın nasıl ifade etti: Seçilmiş Halk, Seçen Halk (yani Oy Veren Kişiler) haline dönüştü ve bizi birbirimize bağlayan geriye çok az şey kaldı… Durum bu kadar hazin olmasaydı bu espri güldürüp eğlendirebilirdi.

Ortak amaç hissiyatına sahip olmak, her toplumda cemiyet ve ulus inşasının daima temeli olmuştur. Bu bir istikamet sağlamış ve esneklik katmıştır.

[İsrailoğullarının göç ederek Mısır’da kölelikten kurtuluşunun kutlandığı 7-8 günlük bir bayram olan] Fısıh/Hamursuz bayramının ilk akşam yemeğinde okunan ana Haggada metninin doğrudan bu medeniyet gerekliliklerine değinmesi bir tesadüf değil. Bu metin, Yahudi milletine aidiyet bilincini yüce değerlere dayandırır ve Yahudi tarihini İlahi takdire bağlar.

Elbette Yahudiliğin geleneksel pratiği açısından ülkedeki herkes “dindar” değil. Ancak İsraillilerin çoğu, Yahudi hayatının ve halkının modern dönemde yeniden doğuşunun arkasında bir tür Yol Gösterici El olduğunu hisseder.

Bu yüzden neredeyse herkes Fısıh Bayramı kutlamasına ve yemeğine katılır. Bizim parti siyasetimiz de ortak bir misyon ve sorumluluk duygusunu yansıtmalıdır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder