12 Şubat 2020 Çarşamba

S.COOK: SUUDİ VELİAHTI KENDİ SİYASİ GÜCÜNÜ HARAÇ MEZAT SATIYOR






SUUDİ VELİAHT PRENSİ KENDİ SİYASİ GÜCÜNÜ HARAÇ MEZAT SATIYOR


Steven Cook (Dış İlişkiler Konseyi Ortadoğu ve Afrika araştırmaları kıdemli uzmanı)
Foreign Policy, 7 Kasım 2019

Tercüme ve editoryal katkı: Zahide Tuba Kor

NOT: Bu özet tercüme Fikir Turu web sitesinde 20.11.2019 tarihinde yayınlanmıştır. 

İngilizcesi “Mohammed bin Salman Is Having a Fire Sale of His Political Power” başlığıyla yayınlanan yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ

NOT: Blogda yer alan 800 içeriğe http://ortadogugunlugu.blogspot.com.tr/2018/01/bu-blogda-neler-var.html linkinden toplu olarak ulaşabilirsiniz.
Kaynak göstermeden blogdaki yazı, tercüme ve infografikleri kullanmamanız önemle rica olunur.


Özet: Ortadoğu uzmanı Steven Cook’a göre, nakit sıkıntısı içindeki Suudi Arabistan’ın petrol şirketi Aramco’nun ilk halka arzı, “Ortadoğu’nun açık ara en büyük hikâyesi” olarak tarihe geçecek. Fakat bu hareket, Suudi Veliaht Prensi’nin hiç istemediği sonuçlar doğurabilecek riskli bir hamle.

Son yıllarda Suudi Arabistan bir yanda düşen petrol fiyatları, diğer yanda birkaç cephede verdiği örtülü veya açık savaşlar yüzünden iktisadi zorluklar içinde. Öyle ki 2018 yılı başında birçok sektörde KDV’yi devreye sokarak halkından ilk kez vergi almaya başladı. Zira, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın başta 2030 vizyonu olmak üzere büyük planlarının masrafları için kaynak bulma sıkıntısı da yaşanıyor.
İşte bu bağlamda dünyanın en kârlı şirketi olduğu söylenen Aramco’nun küçük bir yüzdelik hissesini halka arz ederek 100 milyar dolarlık gelir elde etme planı devreye sokuldu. Londra Borsası’nda mı yoksa New York’ta mı şirketin halka arz edileceği ciddi bir rekabet ve pazarlık konusu olmuşken, bunun Suudi Arabistan borsasında 1 Aralık’ta yapılmasına karar verildi.
ABD’de Dış İlişkiler Konseyi Ortadoğu ve Afrika araştırmaları kıdemli uzmanı Steven A. Cook, düzenli yazılar yazdığı Foreign Policy dergisinde, kasım ayında yayınlanan bir makalesinde bu konuyu ele aldı.
Yazar, Irak ve Lübnan’daki protesto gösterileri ile kuzeydoğu Suriye’de gelişen dramatik durum yüzünden şu an gündemde hak ettiği yeri bulamayan Suudi Aramco’nun ilk halka arzının “Ortadoğu’nun açık ara en büyük hikâyesi” olarak tarihte anılacağı kanaatinde.

Aramco’nun çelişkileri
Cook’a göre, Aramco ile alakalı iki en önemli olgu hâlihazırda doğrudan birbiriyle çatışıyor: Aramco, kraliyetin sıkı kontrolü altında olup Suud ailesinin gücünün merkezi dayanağıydı. Buna mukabil Veliaht Prens Muhammed bin Selman, şirket hisselerini yatırımcılara satma sözü vererek -ve böylece onlara daha fazla kontrol imkânı sunarak- Aramco’yu “2030 vizyonu” olarak bilinen ülkeyi dönüştürme planının merkezine koydu.
Cook, “Muhammed bin Selman’ın bu kararını nasıl anlamalı?” sorusunu ortaya atarak şöyle devam ediyor:
“Basit cevap, para. Muazzam servetiyle nam salsa da Suudi Arabistan’ın şu an nakit paraya ihtiyacı var. Kararın bir başka boyutu daha mevcut: Veliaht Prens’in siyasi rehabilitasyonu. (…) 2030 vizyonunu başarmak için, 2017 ortasına kadar kendisine gösterilen uluslararası teveccühe ihtiyaç duyuyor.”
Yazara göre tek bir problem var; o da Aramco’nun halka arzının Suudilerin söylediğinden çok daha fazla riskli olması. Bu noktada tartışmalı bir mevzu olan şirkete değer biçme konusuna giriyor.
 “Yılların çekişmesi sonucunda bu değer 1,2 trilyon dolar (Bank of America) ile 2,3 trilyon dolar (Goldman Sachs) arasında biçiliyor. Suudilere göre ise Aramco’nun değeri 1,7 ila 2 trilyon dolar arasında. Bankaların biçtiği değerler arasında 1 trilyon dolarlık farklılık benzeri görülmemiş bir durum.”
Hisselerin Suudi Arabistan’ın iç borsası Tadawul’de aralık ayında halka arz edilecek olmasına ilişkin değerlendirmesi şöyle:
“Riyad yönetimi Suudileri yatırıma güçlü bir şekilde teşvik ediyor; bu da demek oluyor ki, maişetleri ve itibarları Muhammed bin Selman’ın programını desteklediklerini ispatlamaya bağlı olduğundan, başkaca bir şansı bulunmayan yatırımcılar mevcut.”

Halka arzın üç riski
Yazara göre, Veliaht Prens, hem 2030 vizyonuna ivme sağlayacağından hem de Kaşıkçı cinayetinden bu yana Suudi Arabistan’la ilgili tartışmalarda hâkim olan söylemi değiştireceğinden, halka arz için belirlenen vaktin iyi olduğu kanısında. Oysa bu hamlenin riskleri var.
Cook bu riskleri üç başlık altında el alıyor:
Birincisi, Muhammed bin Selman’ın atılımı için siyaseten iyi bir an olabilir ama aralık ayı halka arz için elverişli bir zaman dilimi değil. Çünkü yıllık kazançlarını belirlemiş uluslararası kurumsal yatırımcılar risk almakta gönülsüz olacak; diğerleri ise kendilerini daha fazla borca sokmak istemeyecek. (…) En hafif deyimiyle bu, muhteşem bir yatırım ortamı değil.
İkincisi, uluslararası yatırımcıların hesaplarıyla alakalı. Halka arz, iç ve uluslararası olmak üzere iki aşamalı olarak planlanıyor. Her ne kadar Aramco arzının yurtdışında hangi borsada gerçekleşeceği konusu çokça tartışılsa da analizciler bunun gerçekleşeceğine inanmıyor. Yabancı yatırımcılar, muhtemelen sadece Suudi Arabistan borsası üzerinden hisse alabilecek ki bu da şirket hissesine talep yaratmak üzere yatırım profesyonellerinin deyimiyle bir “tanıtım turu/roadshow” olacak.
Bu tanıtım turunda kurumsal yatırımcılar bağımsız şekilde Aramco’nun halka arzının değerini belirleyecek. Eğer değer Muhammed bin Selman’ın istediği şekilde sonuçlanmazsa iki şansı kalacak: Her ne olursa olsun yola devam etmek ya da fişi çekmek. Her ikisiyle de Veliaht’ın suratına yumurta atılmış olacak.
Son risk, mevcut jeopolitik ortamın halka arza elverişli olmaması. Aramco’nun Abkaik ve Hurays tesislerine yönelik 14 Eylül’deki saldırılardan bu yana Suudilerin İran’la gerilimi düşürmeye çalıştığı doğrudur. Ama İran Devrim Muhafızlarının, Suudileri savunmada tutmak ve Aramco hisselerinin halka arzına bulaşıp yatırımcıları germek için gerekçeleri var.

Her şey yolunda gitse bile, amaca hizmet etmeyebilir
Olası riskleri bu şekilde aktaran Cook yazısına şöyle devam ediyor:
“Farz edelim ki her şey yolunda gitti ve halka arz sonucunda Suudiler, [şirketin piyasa değerine dayanan farklı tahminlere göre] 24 ila 115 milyar dolar arasında bir kazanç sağladı.1 Bu durumda beklenmedik -ama son derece ihtiyaç duyulan- bir gelir elde edilecek. Yemen Savaşı pahalıya patlıyor ve Suudilerin büyük kalkınma planları ve birçok yükümlülükleri var. Hal böyleyken petrolün varili 2019’da 46 ila 64 dolar arasında dalgalanarak işleri zorlaştırıyor.”
Yazar, halka arzla kazanılacak paranın çoğunun, Veliaht Prens’in Suudi ekonomisi ve toplumunu yeniden inşa hedefine ulaşmasında kullanılacağını, ancak bu hedeflere ciddi bir şüpheyle yaklaşılması gerektiğini -geçmiş tecrübelere atıfla- anlatıyor:
“Suudiler, petrole bağımlılığı azaltmak için ekonomilerini çeşitlendireceklerini yıllardır dillendiriyorlar, ama bu hiçbir zaman gerçekleşmeyecek gibi görünüyor. On küsur yıl evvel, bir dizi yeni şehir inşa etme planlarını duyurdular. Planlar (ve tanıtım videosu) etkileyiciydi, ama fena halde başarısız oldu. Bu muazzam bir israftı.” Benzer şekilde Cook, şu an Kızıldeniz sahilinde (robotlarla!) fütürist bir şehir olarak planlanan Neom’un inşasını da bir kaynak israfı olarak görüyor.

Suud liderlerin asıl derdi
Yazara göre, Suudi Arabistan liderlerinin asıl derdi, kontrolü sürdürmek ve dolayısıyla Veliaht Prens’in giriştiği toplumsal reformlar da bu amaca matuf. Muhammed bin Selman, tebaasının sadakatini sinemalara, konserlere ve Dünya Güreş Eğlencesi (WWE) şirketinin güreş etkinliklerine izin vererek, dini polisi dizginleyerek ve kadınlara araba kullanma hakkı tanıyarak elde etme şansının çok daha fazla olduğu hesabını yaptı. Ancak insanların Veliaht Prens’in vermek istediğinden daha fazlasını talep etme riski her zaman var.
Cook bunu halka arza benzetiyor:
“Suudi liderliğinin imajı için iyi olduğundan süreci kontrol etmek istiyorlar. Ancak ülkenin en önemli şirketinin hisselerini piyasaya sürdüklerinde ve gerçek fiyat oluştuğunda Muhammed bin Selman kontrolü kaybedecek. Bir anda şeffaflık isteyen ve hükümetin kaprislerinden koruyacak kurallar ve tazminat yolları arayan yatırımcılar olacak. İşte buna piyasa ekonomisi deniyor.”
Yazar, Muhammed bin Selman ve destekçileri bunu istediklerini söyleseler de davranışlarının başka şeyler ima ettiğini vurguluyor.
“Halka arz, Muhammed bin Selman’ın vizyonunu ve ülkesini 21. yüzyıla taşımak için yoğun halkla ilişkiler çabalarını vurgulama anlamına gelen bir şovdan ibaret.”
Yazar bunu, Neom’a ve geçmişteki gereksiz işlere benzetiyor.
“Aramco hisselerinin halka arzı hiç şüphesiz mali açıdan bir talih kuşu olacak; ancak beraberinde belirsizliği ve başarısızlık potansiyelini getirecek” tespitinde bulunuyor.


1. Aramco’nun kasım ayı ortasındaki açıklamasına göre, şirketin piyasa değeri 1,6-1,7 trilyon dolar aralığında olup halka %1,5’luk hisse arz edilecek. Dolayısıyla ilk halka arzdan yaklaşık 25 milyar dolarlık bir gelir elde edilmesi hedefleniyor. https://www.bloomberght.com/saudi-aramco-halka-arzdan-25-milyar-dolar-gelir-hedefliyor-2238232.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder