13 Aralık 2025 Cumartesi

Z.T.KOR: AKSA TUFANI BENİM DE TUFANIM OLDU

 

FİLİSTİN’İ KALEMLERİNDEN DÜŞÜRMEDİLER

Latife Beyza Turgut

Yeni Şafak, 15.10.2025

https://www.yenisafak.com/hayat/filistini-kalemlerinden-dusurmediler-4758546

İki yıldır süren işgalin gölgesinde, dünya vicdanının en büyük sınavını verirken; yazarlar Filistinlilere yönelik bu soykırıma kalemleriyle tanıklık ediyor. Kalemlerinden Filistin’i düşürmeyen yazarlar Raja Shehadeh, Khaled Beydoun, Asma Nadia, Nabila Adani, Kim Mehmeti, Yıldız Ramazanoğlu, Taha Kılınç, Savaş Ş. Barkçin ve Zahide Tuba Kor kişisel Filistin günlükleriyle insanlığın hafızasına not düşüyor.

Zahide Tuba Kor: “Aksa tufanı benim de tufanım oldu”

7 Ekim 2023’ten bu yana geçen iki yıl içerisinde Filistin meselesi sizin için kişisel gündeminizde nasıl bir yer tuttu?

“Aksa Tufanı benim de tufanım oldu” diyorum hep şakayla karışık. Özellikle ilk beş ay neredeyse her gün şehir şehir, ilçe ilçe gezip 7 Ekim neden yaşandı, neydi ne değildi anlattım. Son iki yıl ömrümün en yoğun dönemi. Konferanslar, seminerler, yazılar… Bir de bu süreçte İsrailli tarihçi Avi Shlaim’in hatıratını çevirdim ve iki tane de kitap yazdım; çünkü söz uçar, yazı kalır. Bu arada gündemim sadece Filistin de değildi, İsrail’in Lübnan ve İran’a saldırıları, Suriye’de rejim değişimi ve İsrail’in ülkeyi karıştırması… hepsini takip etmek, anlatmak, yazmak zorundaydım. Çok yorucu bir dönemdi.

Bu süreçte yaşam alışkanlıklarınızı etkileyen/dönüştüren şeyler oldu mu?

Zaten işkoliktim, tamamen işime göre yaşar oldum. İki senedir kendime ayırdığım tek bir günüm bile olmadı. Mecburiyetten birkaç saatliğine bir gezmeye gitmek zorunda kalsam vicdan azabı hissediyorum işlerim yarım kaldı diye. 2002’de İsrail’in Batı Şeria’daki Cenin mülteci kampı katliamından bu yana İsrail’e ve hamisi ABD’ye boykot uyguluyorum ve bu sayede tüketimimi en aza indirip sürekli üretmeyi hayat tarzı yapmıştım. Dönüşümü 2. İntifada yıllarında (2000-2005) yaşadığım için 7 Ekim’den sonra alışkanlıklarımı değiştirmem gerekmedi. Toplumdan ayrıksı bir hayat tarzım vardı; bana sadece doğru yolda olduğumu gösterdi.

Filistin mücadelesi edebiyatınızda ya da sanatsal üretiminizde nasıl bir iz bıraktı?

2004’ten beni Filistin üzerine yazıyorum, seminerler veriyorum. Filistin zaten 20 yıldır çalışma alanım. Bütün çalışmalarımın yer aldığı Ortadoğu Günlüğü blogumdaki 900 küsur içeriğin birkaç yüzü Filistin ve İsrail’le ilgiliydi. 7 Ekim, çalışmalarımı değiştirmedi, artırdı.

Tüm dünyanın gözü önünde Filistin’de yaşanan bu soykırımın geleceğe yönelik nasıl bir etki bırakacağını öngörüyorsunuz?

7 Ekim ve soykırım bir dönüm noktasıdır. Uluslararası sistemin ve devletler arası ilişkilerin işleyişini, Filistin-İsrail çatışması tarihini, ırkçı ve sömürgeci bir ideoloji olan Siyonizmin gerçek yüzünü, Siyonistlerle iltisaklı grupları, rejimlerin karakterini, toplumların ve bireylerin halini gösteren bir ayna oldu. Artık her şey değişiyor.

 

TAMİMİ’DEN ROBBİNS’A: 5 UZMAN, 5 CÜMLEDE 7 EKİM

Naman Bakaç

Perspektif, 8.10.2025

https://www.perspektif.online/tamimiden-robbinsa-5-uzman-5-cumlede-7-ekim/

Perspektif, üçüncü yılına giren Aksa Tufanı’nı, farklı disiplinlerden 5 şahsiyetin 5 cümleyle yorumlamasını istedi. Londra’da Arapça yayın yapan Alhiwar TV’nin Filistinli Genel Yayın Yönetmeni Dr. Azzam Tamimi, bağımsız analist Levent Kemal, Ortadoğu Uzmanı Zahide Tuba Kor, İstanbul Üniversitesi Dinler Tarihi Profesörü Şinasi Gündüz ve Columbia Üniversitesi Filistin Araştırmaları Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bruce Robbins, Aksa Tufanı’na dair duygu ve düşüncelerini 5 cümlede paylaştı.

Zahide Tuba Kor: “Sömürgeci Siyonizm’in Gerçek Yüzünü Gösterdi”

7 Ekim; hayatını kaybederken dünyaya hayat vermenin, ölürken diriltmenin, bir grup yiğit insanın dünya ve bölge tarihinin akışını değiştirebileceğinin inanılmaz bir örneği oldu.

7 Ekim öyle bir hamleydi ki dünyanın akıl ve vicdan sahibi insanlarına uluslararası sistemin ve devletler arası ilişkilerin işleyişini, bir yüzyıllık Filistin-İsrail çatışması tarihini, ırkçı ve sömürgeci bir ideoloji olan Siyonizmin gerçek yüzünü, Siyonistlerle iltisaklı grupları, rejimlerin karakterini, toplumların ve bireylerin halini gösteren bir ayna oldu.

Soykırım savaşına direnen şerefli insanlarıyla Gazze; dünyadaki bütün maskeleri düşüren, ezberleri bozan, bilgileri ve hayatları sorgulatan, bütün dünyaya türlü türlü dersler veren muazzam bir okul oldu.

7 Ekim ve Gazze dünyaya dedi ki “Kendi özgür iradenizle şekillendirdiğinizi zannettiğiniz hayatınızı ve düşüncelerinizi esir almış prangaları artık kırın, ideolojilerden ve önyargılardan bağımsız insanî ve vicdanî bir duruşu benimseyin, tüketimi bırakıp üretim toplumuna geçin, bir ömür boykot fikrini zihinlerinize yerleştirin ve yitirdiğiniz öz değerlerinize dönerek özgürleşin.”

20 yıldır Ortadoğu’nun savaş bölgelerini çalışan biri olarak kendime ne kadar doğru bir alan seçtiğimi, emeklerimin boşa gitmediğini, meselelere yaklaşımımın isabetli olduğunu, yıllardır hamasete karşı yürüttüğüm savaşın ve bilgi seferberliğinin haklılığını gösterdiği gibi, 2002’de Batı Şeria’daki Cenin mülteci kampı katliamından itibaren ABD ve İsrail’e karşı boykota başlamamın ve tüketimi iyice azaltıp sürekli üretmeye odaklanan hayat tarzımın da doğruluğunu teyit etti.

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder