Gordon Duff (Veteran’s Today kıdemli editörü; dünyadaki en büyük özel istihbarat şirketlerinden
birini yönetmekte olup dünyanın sayılı istihbarat uzmanlarından biri olarak kabul
ediliyor)
Veteran’s Today,
15.5.2018
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
NOT:
Lütfen kaynak göstermeden tercümenin bir kısmını veya tamamını
kullanmayınız, alıntılamayınız, yayınlamayınız.
Blogda yer alan
750 küsur içeriğe http://ortadogugunlugu.blogspot.com.tr/2018/01/bu-blogda-neler-var.html linkinden
toplu olarak ulaşabilirsiniz.
Dün Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, beklenmedik bir adım atarak, -görünüşte-
3000 kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan Gazzeli göstericilere
saldırılardaki rolleri nedeniyle Amerikan ve İsrail büyükelçilerini kovdu.
Trump ve neocon menajerleri ile onların üstadı/akıl hocası Netanyahu
arasında planlanan bir kumpasın arka plan hikâyesi var. Erdoğan bir kumpası
daha açığa çıkardı ve ABD ile İsrail’i teşhis etti. Bildiklerimizi aşağıda
özetleyeceğiz.
Erdoğan’ın suikasta uğramasıyla başlayacak bir darbe planlanmakta. Bunu
planlayan İsrail; sözkonusu bilgiyi her yerden edindik, özellikle de Türk
Ordusu içindeki bağlantılarımızdan.
Bu, Erdoğan’ın Amerikan ve İsrail büyükelçilerini kovmasından çok önce
başladı.
Erdoğan’ın canına tak etti; 3000 kişi İsrail ordusunun ateşi altındayken
Kushner ile İvanka’yı ağzı kulaklarına varan gülücüklerle gördüğünde
dayanamayıp patladı.
Russia Today’den: “İsrail
dışişleri bakanlığına göre, İsrail Türkiye konsolosuna Yahudi devletini terk
etmesini söyledi. Bu adım Ankara’nın Gazze’deki şiddet yüzünden İsrail
büyükelçisine Türkiye’yi terk etme emri vermesinin ardından geldi.”
Reuters’ın haberine
göre, bakanlık sözcüsü, konsolosun resmen çağrılıp “bir süreliğine
istişarelerde bulunmak üzere” Türkiye’ye dönmesinin söylendiğini bildirdi.
Bu adım, Türkiye’nin İsrail büyükelçisine ülkeyi terk etmesini
bildirmesinin hemen ardından geldi. Bir Türk Dışişleri kaynağı dedi ki “İsrail
büyükelçisine, İsrail’deki kendi elçimizi istişareler için geri çağırdığımız
söylendi ve kendisinin de bir süreliğine ülkesine dönmesinin yerinde olacağı bildirildi.”
Haaretz gazetesine göre
İsrail Büyükelçisi Eitan Naeh, salı günü Ankara’da Dışişleri Bakanlığına
çağrıldı. Ekim 2015’ten beri bu görevdeydi.
Bu adım, pazartesi günü Türkiye’nin İsrail ve ABD’deki kendi
büyükelçilerini şiddet olaylarıyla ilgili “istişareler için” geri çağırmasının
ardından geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin Filistin halkıyla dayanışma taahhüdünün
altını yeniden çizerken İsrail birliklerinin göstericileri bastırmasını
“soykırım” olarak niteledi ve İsrail’e “terrorist devlet” dedi.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’dan da karşılık gelirken Türkiye
cumhurbaşkanını “Hamas’ın baş destekçileri arasında olmakla” suçladı ve devam
etti: “Terörizm ile katliamı kendisinin gayet iyi bildiğine hiç şüphe yok… Bize
ahlakı vaaz etmemesini tavsiye ederim.”
Bunun üzerine Erdoğan da Netanyahu’nun “BM kararlarını ihlal ederek 60
küsur yıldır savunmasız bir halkın topraklarını işgal eden ırkçı apartheid
devleti”nin lideri olduğunu belirten bir tweet attı.
Sadece İngilizler Erdoğan’ın yanında duruyor, ABD’den uzaklaştırarak.
Türkiye’de sokaklarda, hükümette ve bölge çapında ABD aleyhtarlığı giderek
artıyor.
Biz ayrıca Erdoğan’ın Suriye Cumhurbaşkanı Esed’e elini uzatmasını
bekliyoruz; Türkiye ile Rusya’nın İdlib bölgesinin kurtarılmasına yardım için
el ele vereceğine dair söylendiler var.
Nihayetinde, salt Hizbullah’tan ziyade İsrail hedef olacaktır; ama -İsrail’in
baş destekçisi Suudi Arabistan’ın yanısıra Körfez’deki askeri müttefiklerinin
kararlılığını da test edecek- bir kara savaşının içine doğru itilecektir.
Bölgeyi rahatsız eden şey, Moskova’da Zafer Gününde [9 Mayıs] Netanyahu’yu Putin’le birlikte kürsüde görmekti; adeta
hakaret edercesine Netanyahu elini -sanki Devlet Başkanı Putin küçük bir
çocukmuşçasına- sırtına koymuştu.
Yoksa Putin yeniden dirilen Rus askeri gücünün ellerinden yaşayacağı kaderi
mi gösteriyordu? Bekleyip göreceğiz.
Erdoğan çağımızın en esrarengiz şahsiyetlerinden biri. NATO’nun iktisadi
güç merkezi olan, son derece sanayileşmiş ve stratejik bir konumdaki Türkiye,
ABD tarafından “sokağa düşmüş hayat kadını” muamelesi görüyor. ABD’nin
Erdoğan’a karşı tertiplenen 2016’daki darbenin arkasında olduğu konusunda pek
de bir soru işareti yok.
Şu an için net olan şu ki Erdoğan, ABD’nin gizli gizli Türkiye içinde Kürt
merkezli bir terör örgütü kurup ona Amerikan silahlarına boğduğu görüşünde.
ABD, şimdilerde ilk önce Erdoğan’ı öldürmeden İran’a saldıramayacağına ve
Putin’in de -Erdoğan kendi safında yer almadığı takdirde- Esed’e destekten çark
edeceğine veya İran’a -Suud’a karşı ve hatta Suudi hava sahası içinde kullanıma
müsait 4. ve 5. nesil savaş uçağı başta olmak üzere- daha fazla silah satmayı
teklif etmekten geri duracağına inanıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder