ANGELA’NIN KÜLLERİ:
ALMAN SEÇİMLERİNDEN BEŞ ÇIKARIM
Matthew
Karnitschnig (2015’ten bu yana Politico gazetesi
Avrupa baş temsilcisi; daha evvel BusinessWeek, Reuters ve Bloomberg’de
gazeteciliğin yanısıra, 15 yıl Wall Street Journal’da ABD ve Avrupa muhabiri ve
editörü olarak çalıştı)
Politico, 25.9.2017
Tercüme: Zahide Tuba Kor
(…)
1. Merkel’in alacakaranlığı başladı
Sosyal Demokratların lideri Martin Schulz, canlı yayında Merkel’e
seçimlerin “en büyük kaybedeni” dedi. Belki biraz sert bir yorum (hele de kendi
partisi tarihinin en kötü sonucunu elde etmişken) ama gerçeklik payı da var.
Göç gibi zorlu meselelere değinmek yerine Merkel (…) müphem ve kendini iyi
hissettiği bir kampanya yürüttü.
(…) Evet, seçimleri kazandı, ama partisine olan destek 2013’e kıyasla %20
azaldı; hem de işsizliğin az, ekonominin güçlü olmasına ve Hristiyan
Demokratların kolayca kazanmasını sağlaması gereken diğer bir dizi
olumluluklara rağmen. Ancak Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’in dengeli bütçesi,
seçmenleri Merkel’in mülteci krizini ele alma şeklini affetmesi için yeterli
olmadı.
Merkel blogundaki muhafazakârlar, özellikle de Bavyeralılar, çoktan “Ben
demiştim” diye fısıldamaya başladı bile. (…)
2. Almanya’nın uzlaşmacı siyasi modeli paramparça
Yeni mecliste, öncekine kıyasla ülkedeki siyasi topluluğun çok daha
karmaşık bir kesitini temsil eden yedi (…) parti yer alacak. Birbirlerine
girmeleriyle kızılca kıyamet kopacak.
Meclise aşırı Sağ’ın girmesi Alman siyasetinin tonunu yükselteceği gibi
daha da çirkinleştirecek. AfD lideri Jörg Meuthen, meydan okuma ve
“provokasyon”un parti stratejisinin merkezine oturacağını pazar günü açıkça
söyledi. Popülistlerin güçlü bir zemin kazandığı diğer Avrupa ülkelerini bir
gösterge sayarsak, elinden geleni ardına koymama ruhu, kuşkusuz daha kulak
tırmalayıcı bir politik iklim yaratarak siyasi ana-akıma da hastalık
bulaştıracak.
3. Anlamlı Avro Bölgesi reformlarını unutun
Merkel’in muhafazakârları, seçimlerden önce dahi Fransa Cumhurbaşkanı
Emmanuel Macron’un reform tekliflerine şüpheyle yaklaşıyordu. Almanya’da [Sosyal
Demokratların dahil olacağı] büyük koalisyon, Fransız cumhurbaşkanının
vizyonunu hayata geçirebilmesi için elindeki en iyi fırsat. Ama bu seçenek
artık masada olmadığından zayıflamış bir Merkel’in, istese dahi, Hür
Demokratları ve kendi partisi içindeki şüphecileri kazanabilmesi mümkün
görünmüyor. Fransa ve Almanya, bir tür bütçe oluşturma ve maliye bakanlığı
altında Avro Bölgesi için bir denetim makamı kurma noktasında uzlaşabilir; ama
bunların her ikisi de, bırakın birçok iktisatçıyı, Fransızların ümit ettiği
ölçekte dahi olmayacak.
4. Berlin mülteciler konusunda Avrupa’ya sert davranacak
Mülteciler cephesinde Avrupa’nın dayanışma göstermemesine karşı Alman sabrı
çoktan taştı. Seçim sonuçlarının ardından Polonya ve Macaristan gibi ülkelerle
adamakıllı karşı karşıya gelinmesini bekleyin. Birçok Hristiyan Demokrat’a
göre, eğer ki diğer Avrupa ülkeleri, Almanya’nın tek başına bu yüke
katlanmasına yol açmak yerine, kendilerine düşen mülteci kotasını alsalardı AfD
kesinlikle bu denli oy alamazdı. Ödeşme vakti geldi.
5. Bu, Weimar değil
Bütün nefes kesici tarihî kıyaslamalara rağmen, derin bir nefes alıp
Almanya’nın istikrarlı bir demokrasi olduğunu hatırlamakta yarar var.
Almanların kahir ekseriyeti AfD’ye oy vermedi, oy verenlerin çoğu da bunu
protesto amacıyla yaptı. Önümüzdeki yıllar pek de hoş olmayacak; ancak
Almanya’nın demokratik temelleri popülist hücuma karşı yeterince güçlü ve
dirençli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder