NÜFUZ ALANI: AMERİKALI LİBERTERYENLER LATİN AMERİKA SİYASETİNİ NASIL
YENİDEN İNŞA EDİYORLAR?
Lee Fang (Uzun yıllardır örgütlü çıkar
grupları ve akıtılan paralarla kamu politikalarının nasıl etkilendiğine odaklanan
bir gazeteci. Milyarder Koch kardeşlerin Çay Partisi hareketini finanse
etmedeki rolünü ortaya çıkarmıştır. Siyasi yolsuzluk ve yozlaşmaları ifşa eden
RepublicReport.org blogunun kurucularındandır. Yazıları VICE, The
Baffler, The Boston Globe, the San Francisco Chronicle, The
Progressive, NPR, In These Times, and The Huffington Post gibi medya
organlarında yayınlanmaktadır.)
The Intercept, 9.8.2017
Tercüme: Zahide Tuba Kor
Arjantin’in başkenti Buenos Aires’teki Brick Otel’de
geçtiğimiz ilkbaharda yapılan toplantı, Alejandro Chafuen için yuvaya dönüş
olduğu kadar aynı zamanda bir zafer turuydu da. (…) Arjantinli Amerikalı
Chaufen, orta yaşlarını Orta ve Güney Amerika’daki Solcu toplumsal hareketlerin
ve hükümetlerin altını oymaya ve bunun yerine liberteryenizmin iş dünyası dostu
bir çeşidini ikame etmeye çalışarak geçirmişti.
Bu, onlarca yıldır yapayalnız verdiği bir savaştı.
Chaufen 2017 Latin Amerika Özgürlük Forum’undaki dostlardandı. Liberteryen [Z.T.K.
yani devletin mümkün olduğunca küçük olması gerektiğini savunan, mutlak ve sınırsız
özgürlük yanlısı aşırı liberaller] aktivistlerle gerçekleştirilen bu
uluslararası toplantının sponsoru, Atlas Network olarak bilinen ve Chafuen’in
1991’den bu yana yönettiği, kâr amacı gütmeyen liderlik eğitimine odaklanan
Atlas İktisadi Araştırmalar Vakfı’ydı. Chafuen, Brick Otel’de son dönemdeki
zaferlerini bir bir ortaya döktü. Yıllar yılı yürüttüğü çabalar, –siyasi ve
iktisadi şartlar sağ olsun– artık meyvesini vermeye başlamıştı; ama tabii
Chafuen’in çok uzun yıllardır yetiştirmeye çalıştığı aktivistler ağının
buradaki payını da unutmamak gerekir.
Chafuen dedi ki, geçtiğimiz 10 küsur yıllık süreçte Solcu
hükümetler, rahat rahat lobide oturarak “seçmenin oylarını satın almak, yeniden
dağıtmak için para”yı kullandılar. Ancak son dönemde yolsuzluk skandallarına
eşlik eden [başta petrol olmak üzere] emtia fiyatlarındaki düşüş, Atlas
Network’e bağlı gruplara harekete geçme fırsatı sundu. Chafuen, merhum Milton
Friedman’dan esinlenerek dedi ki: “Bir boşluk ortaya çıktığında krize
girersiniz; değişim talebi belirdiğinde belirli politikaları dayatmak için
eğitilmiş insanlarınız devreye giriverirler… Ve biz de bugünkü vakada kamu
problemlerine karşı özel çözümleri destekleme eğilimi[yle devre]deyiz.”
Chafuen, şu an birer ilgi odağına dönüşen Atlas Network
ile bağlantılı birçok lidere işaret etti: Arjantin’in yeni muhafazakâr
hükümetindeki bakanlar, Bolivya’daki senatörler ve Dilma Rousseff’i Brezilya
devlet başkanlığından indiren Özgür Brezilya Hareketi liderleri hep Chafuen’in
ağında hayat bulmuşlardı.
Chafuen heyecanla dedi ki “Brezilya’daki sokak
gösterilerindeydim ve içimden ‘Hey, bakın, ben bu kişiyle daha henüz 17-18
yaşlarındayken tanışmıştım, şimdi otobüsün üzerinden gösteriye önderlik ediyor.
Bu inanılmaz!’ diyesim geliyordu.” Atlas’ın yörüngesindekiler de Buenos
Aires’teki bu toplantıda Chafuen’le rastlaşmaktan daha az heyecanlı değillerdi.
Birçok ülkeden aktivistler, otele doğru yürüyen Chafuen’e methiyeler düzmek
için sık sık durduruyorlardı. Zira birçokları için Chafuen, Atlas’taki
konumuyla, ülkelerindeki yeni siyasi paradigmanın bir akıl hocası, bir mali
sponsoru ve kılavuzluk eden bir deniz feneri olarak hizmet etmekteydi.
***
Şu an Latin Amerika siyasetinde Sol’dan Sağ’a doğru bir
kayış yaşanıyor. 21. yüzyılın büyük kısmında –Arjantin’de Cristina Fernández de
Kirchner’den tutun Honduras’ta popülist toprak reformcusu Manuel Zelaya’ya
kadar– başarılı sosyalist hükümetler, fakir kesim için yeni programların
bayraktarlığını yaparak, ekonomiyi millileştirerek ve [Güney]
yarımküredeki meselelerde Amerikan tahakkümüne meydan okuyarak bölgeyi kasıp
kavurmuşlardı.
Ancak son yıllarda Solcu liderler, zaman zaman olağanüstü
şekillerde birbiri ardına düşmekteler. Mesela Honduras’ta yapılan darbeyle
Zelaya, devlet başkanlığı sarayından pijamalı halde çıkartıldı. Arjantin’de
Kirchner hakkında yolsuzluk suçlamasıyla soruşturma açılırken bir emlak kralı
devlet başkanlığı koltuğuna konuverdi. Brezilya’da giderek büyüyen yolsuzluk
skandalları ve kitlesel protesto hareketiyle karşı karşıya kalan iktidardaki
İşçi Partisi, bütçede usulsüzlük suçlamasıyla azledilerek yönetimden
uzaklaştırıldı.
Bu değişim, öyle basitçe, iktisadi şartların etkisiyle
tetiklenen daha geniş çaplı bölgesel yeniden dengelenmenin bir parçası olarak
görülebilir. Bu durumda Atlas Network de siyasi gelişmeleri hafifçe dürtükleyen
ortak bir bağ olarak zaten ortada hep varmış gibi görülür.
Atlas Network’ün hikâyesi ve onun ideoloji ve siyasi
iktidar üzerindeki derin etkisi hiçbir zaman tamı tamına dillendirilmedi. Ancak
üç kıtadan iş dosyaları ve kayıtlarının yanısıra yarımküredeki liberteryen
liderlerle yapılmış mülakatlar, ağın etkileyici tarihinin kapsamını ifşa
ediyor. Bölge ülkelerinde birbiri ardına siyasi iktidarları yeniden
şekillendiren liberteryen ağ, aynı zamanda Amerikan dış politikasının sessiz
bir uzantısı olarak hareket ediyor. Nitekim Atlas ağıyla bağlantılı düşünce
kuruluşları, Amerikan Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal Demokrasi Vakfı (NED)’ndan
sessiz sedasız finansman sağlanmakta olup Amerikan yumuşak gücünün kritik bir
kolu olarak işlev görüyor.
Her ne kadar son dönemdeki araştırmalar, liberteryen
düşüncenin iş dünyası dostu bir versiyonunun geliştirilmesinde Koch kardeşler
gibi güçlü muhafazakâr milyarderlerin rolünü su yüzüne çıkarsa da, Koch
vakıflarından finansman sağlayan Atlas Network, Batı dünyasının gelişmekte olan
ülkeler için kullandığı metotları yeniden kurguluyor.
Sözkonusu ağ giderek genişlemekte olup şu anda dünyanın
dört bir yanından 450 düşünce kuruluşuyla gevşek ortaklıklar kuruyor. Atlas,
sadece 2016 yılı içinde ortaklarına 5 milyar dolar dağıttığını söylüyor.
Yıllar içinde Atlas ve ona bağlı hayırsever vakıflar,
Latin Amerika’da –Özgür Brezilya Hareketi’ni destekleyen liberteryen ağ ve
Arjantin’de, ülkeyi şu an yöneten işadamı Mauricio Macri’nin kurduğu siyasi partiyle
birleşen Atlas’a bağlı düşünce kuruluşu Fundación Pensar (Pensar Vakfı) da
dahil, liberteryen atılımın ardındaki örgütlerin de aralarında bulunduğu–
muhafazakâr ve serbest piyasa yanlısı düşünce kuruluşlarına yüzlerce bağışta
bulundu. Özgür Brezilya Hareketi liderleri ve Honduras’taki –askeri darbe
sonrasının etkili neoliberal düşünce kuruluşu– Fundación Eléutera’nın kurucusu,
hep Atlas’tan mali destek almakta olup yine Atlas’ın eğitim seminerlerinden
geçmiş gelecek nesil siyasetçiler arasında yer alıyorlar.
Atlas Ağı, –Venezüella’da hükümet karşıtı hareketin
yayılmasının arkasındaki Sağcı güçler ve ayrıca Şili’de bu yıl yapılacak
cumhurbaşkanlığı seçimlerinde merkezin sağında yer alan gözde aday Sebastián
Piñera’nın kampanyasını destekleyen önde gelen gruplar da dahil– bölge çapında
onlarca düşünce kuruluşunu bünyesinde barındırıyor.
(Pensar Vakfı, Buenos Aires’te Atlas Ağı ile
bağlantılı bir düşünce kuruluşu olup 2015’te Arjantin Devlet Başkanı olan
Mauricio Marci’nin siyasi partisi PRO’yu saflarına çekti. Macri hükümetinde üst
düzey atamalar için seçilen isimler Pensar Vakfı ve yine Atlas’a bağlı bir
düşünce kuruluşu olan Özgürlük (Libertad) Vakfı’ndandı.)
(Honduras/San Pedro Sula’daki Eléutera Vakfı, Solcu
devlet başkanı Manuel Zelaya’yı deviren 2009’daki askeri darbenin ardından
kuruldu. Düşünce kuruluşunun lideri Guillermo Penã Panting, Kuzey
Karolayna’daki liberteryen bir düşünce kuruluşu olan John Locke Vakfı’nda staj
yapmış ve yıllar yılı Atlas’ın eğitim seminerlerine katılmıştı. Honduras’ın mevcut
hükümeti, –şehirlerin hukuki ve siyasi sistemden ayrı olarak iş dünyasının
liderleri tarafından idare edilmesini içeren tartışmalı bir proje olan–
ZEDE’lerin ilkini kurmak da dahil politikalarında destek sağlamak için Eléutera
Vakfı’na sırtını dayamış durumda.)
***
Atlas’ın metodunu, yeni kurulan Brezilya serbest piyasa
düşünce kuruluşları ağından daha iyi özümseyen hiçbir yer olmadı. Son dönemde
açılan kuruluşlar, sosyalist politikalara öfkeyi kışkırtmak için el ele vererek
çaba sarf ediyorlar; kimisi akademik merkezler üzerinden, kimisi aktivistleri
eğitmeye çalışarak ve Brezilya medyasında Sol fikirlere karşı daimi bir savaşı
sürdürerek.
Sola karşı öfkeyi odağa yerleştirme çabası, geçen sene
Brezilya Sağı için meyvelerini verdi. Birçoğu ABD’deki siyasi örgütlenmelerde
eğitilmiş Özgür Brezilya Hareketi’nin y kuşağı aktivistleri, merkezin Solundaki
Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff’e karşı devasa bir yolsuzluk skandalına kamuoyu
öfkesini kanalize etmek için bir kitle hareketine öncülük ettiler. “Operação
Lava Jato” veya “Araba Yıkama Operasyonu” adı takılan skandal, Brezilya’nın
–Sağcı ve merkez Sağ partileri de dahil– bütün büyük siyasi partilerinden önde
gelen siyasetçilerin dahil olduğu, hala daha dallanıp budaklanmaya devam eden
bir rüşvet hikayesi. Ancak Portekizce kısaltmasıyla MBL olarak bilinen sosyal
medya kurdu Özgür Brezilya Hareketi, öfkenin en büyüğünü doğrudan Dilma’ya
yönlendirmeyi başardı; alaşağı edilmesini ve başında bulunduğu İşçi Partisi’nin
refah odaklı politikalarına bir son verilmesini isteyerek…
Yerel sanayi holdinglerinin sessiz desteği ve yeni bir
komplocu aşırı Sağcı medya ağı özellikle göz önüne alınarak, Çay Partisi
hareketiyle mukayeseleri yapılan bu ayaklanma, Dilma’nın 2016’da görevinden
azliyle 13 yıllık İşçi Partisi iktidarının sonunu getirdi. [Z.T.K. Amerika
Bülteni’nde 2013’te Çay Partisi hakkında Cemal Tunçdemir’e ait çok iyi bir yazı
yayınlanmış. Okumanızı tavsiye ederim http://amerikabulteni.com/2013/10/19/cay-partisi-hareketi-nedir-nasil-dogdu-neyi-savunuyor/]
MBL’nin doğduğu ortam Brezilya’da yeni bir gelişme. Eski
bir serbest yatırım fonu yöneticisi, şimdilerde ise liberteryen bir filozof
olan Ludwig von Mises’in adıyla anılan kâr amacı gütmeyen Mises Enstitüsü’nün
başkanı Helio Beltrão şöyle diyor: “Bundan 10 sene evvel belki de faal sadece 3
liberteryen düşünce kuruluşu vardı; şu anda ise Atlas’ın desteğiyle Brezilya’da
aktif bu tür 30’a yakın enstitü bulunuyor ve bunların tamamı, Özgürlük İçin
Öğrenciler ve MBL gibi gruplarla işbirliği içinde çalışıyorlar.”
Beltrão, “Bu bir futbol takımı gibi. Savunma oyuncuları
akademi. Forvet oyuncuları siyasiler. Bazı hedeflerimizi başardık” diyor,
Dilma’nın azline atıfla. Orta saha ise kamuoyunu şekillendiren “aydın tipler”
diye de ekliyor.
Beltrão şöyle devam ediyor: Düşünce kuruluşu ağı, “kolay
lokma olan” Brezilya’daki milli postane teşkilatını özelleştirmeyi ümit ediyor
ki bu, daha büyük serbest piyasa reformları dalgasının önünü açabilir.
Brezilya’daki muhafazakâr partilerin çoğu, Dilma’yı protesto etmek üzere yüz
binlerce insanı harekete geçirebildiklerini gördüklerinde liberteryen kampanya
yürütenlere kucak açtılar; ama hala daha arz yönlü teorinin temel prensiplerini
benimsemiş değiller.
Brezilya’da Atlas’ın diğer bir düşünce kuruluşu olan
Milenyum Enstitüsü ile bağlantılı bir akademisyen ve köşe yazarı Fernando
Schüler, vakayı farklı bir şekilde ele alıyor.
Schüler, “Brezilya’da kamunun parasıyla dönen 17.000
sendika var; yılda bir günlük maaş, tamamen Solun kontrolündeki sendikalara
gidiyor” diyor. Bu sosyalist eğilimi geriye çevirmenin tek yolu, onları köşeye
sıkıştırarak üstünlük sağlamak. Liberteryenlerin Solcu siyasetçilere karşı bir
protesto hareketini nasıl seferber ettiğini anlatarak sözlerine devam ediyor:
“Teknolojiyle insanlar, kendi kendilerine WhatsApp, Facebook, YouTube gibi
ağları kullanarak düşük maliyetle halk protestolarını örgütleyip katılım
sağlayabilir durumdalar.”
Dilma’ya karşı protestoları örgütleyenler, bir yandan
İşçi Partisi hükümetiyle alay eden YouTube videoları üzerinden günlük yaylım
ateşine başladılar, diğer yandan vatandaşları, kendi milletvekillerinin azil
oylamasını desteklemeleri için lobi faaliyeti yürütmeye teşvik ettiler.
Schüler, Özgür Brezilya Hareketi ve kendi düşünce
kuruluşu Milenyum Enstitüsü’nün yerel sanayici tüccar gruplarından mali destek
aldığını belirtti; ama bu hareketin başarılı olma sebebinin, kısmen, genel
kamuoyunun şüpheyle yaklaştığı siyasi partilerle ilişkilendirilmemesi olduğuna
dikkat çekti. Ona göre, toplumu radikal biçimde yeniden şekillendirmenin ve
refah devletine olan halk desteğini kırmanın tek yolu, Solcu entelektüellere ve
medyaya karşı kalıcı bir kültürel savaşa girişmek.
(Milenyum Enstitüsü, Brezilya’da serbest piyasa
çözümlerini destekleyici konferanslara ve etkinliklere ev sahipliği yapan Rio
de Janeiro’da Atlas Network’ün “savunucu bir düşünce kuruluşu”. 2006’da
kurulmuş olup Brezilya’da aktif birçok büyük şirketten mali destek alıyor: Bank
of America Merrill Lynch, Grupo RBS, Gerdau ve Amerikan şirketlerinden
müteşekkil bir ticaret grubu olan the AmCham-Brasil. Enstitü, bilhassa
Rousseff’e karşı sokak gösterilerini desteklemekte aktifti.)
***
Schüler’in Milenyum Enstitüsü’nün kurucularından biri
olan Brezilyalı blogger Rodrigo Constantino, Brezilya siyasetini aşırı partizan
bir söylemle kutuplaştırdı. Komplocu görüşleri ve zehirleyici Sağcı
yorumlarıyla “Brazilya’nın Breitbart’ı” olarak nam salan Constantino, Liberal
Enstitü isimli bir başka Atlas düşünce kuruluşuna başkanlık ediyor. [Z.T.K.
Breitbart, ABD’de aşırı Sağcı bir medya kuruluşu olup başında henüz daha yeni
görevinden azledilen Trump’ın Beyaz Saray baş stratejisti Steve Bannon var] Dünya
Kupası’nda kırmızı renk kullanımından tutun fakir ailelere yönelik nakdi yardım
programı olan Bolsa Família’ya kadar Brezilya Solu’nun her hareketini üstü
örtülü birer demokrasiyi çökertme kalkışması olarak görüyor.
Constantino, “İşçi Partisi destekçileri limuzin
liberalleri”, “sözümona temsil ettikleri işçi sınıflarını hor görürken ahlaki
üstünlük iddiası taslamak için sosyalizme akın eden zengin riyakârlar”
söylemlerini yayarak puan topladı.
Kamusal söylemi Breitbartlaştırma, Atlas ağının siyasi
tartışmayı sinsice etkileme yollarından biri.
Schüler “Bu oldukça ataerkil bir devlet. Delice. Bolca
devlet kontrolünün varlığı uzun vadeli bir meydan okuma” diyor ve son dönemdeki
zaferlerine rağmen liberteryenlerin Brezilya’da kat etmesi gereken daha çok
mesafe oluğunu sözlerine ekliyor. Toplumda rağbet görmeyen reformları yürütmek
için liberteryen düşünce kuruluşları ağına bel bağlayan Margaret Thatcher
modelini kopyalama ümidinde. “Bu yatılı okul sistemi absürt. Ben olsam tüm
eğitimi özelleştirirdim” diyerek sendikalara mali yardımı kesmekten oy
kullanmayı zorunlu kılan kanununu feshetmeye kadar toplumda yapacağı değişimler
teranesini bir çırpıda anlatıyor.
Ona göre, bütün bunları yapmanın tek yolu, aynı
liberteryen hedeflere zorlamak üzere her biri ayrı bir savaşı yürütecek,
siyaseten aktif kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ağı kurmak. Mevcut model, yani
güçlü vakıflarca desteklenen Washington D.C.’deki Sağcı düşünce kuruluşları
grubu, Brezilya için ilerlemenin tek yolu, diyor Schüler.
Atlas, kendi adına tam da bunu yapmakla meşgul. Yeni
düşünce kuruluşlarına bağışlar yapıyor, siyasi yönetim ve halkla ilişkiler
nasıl olmalı konusunda dersler veriyor, dünyanın dört bir yanında ağ kurma
etkinliklerine sponsorluk yapıyor ve son yıllarda liberteryenleri sosyal medya
ve online videolar üzeriden kamuoyunu etkilemeye teşvik için özel kaynaklar
ayırıyor.
Her yıl düzenlenen bir yarışma, Atlas ağını serbest
piyasa fikirlerini teşvik edip refah devleti savunucularını alaya alan viral YouTube
videoları üretmeye teşvik ediyor. Gizli videolarıyla Demokratları iğnelemesiyle
meşhur provokatör James O’Keefe, kendi metodunu anlatmak için Atlas
toplantılarına da katıldı. (…)
(Rio de Janeiro’daki Liberal
Enstitüsü (Instituto Liberal), servetini kısmen Brezilya’nın askeri
diktatörlüğü sırasında USAID’in verdiği ihaleler sayesinde kazanan inşaat
sektörünün kodamanlarından ve liberteryen aktivist Donald Stewart Jr.
tarafından 1983’te kuruldu. Bu enstitü, Atlas Network’ün Latin Amerika’daki ilk
ortaklarından biriydi. Kısmen Ulusal Demokrasi Vakfı (NED)’nın
Uluslararası Özel Teşebbüs Merkezi tarafından finanse edildi. Grup, “Brezilya’nın Breitbart’ı”
olarak bilinen Rodrigo Constantino’nun da aralarında bulunduğu bir dizi
kışkırtıcı Sağcı uzmana sponsorluk yapıyor.)
***
Atlas’ın son dönemki maceralarından biri de Latin
Amerika’nın en akut siyasi ve insani krizine sürüklenen Venezüella’da oynadığı
rol. Benim ve aktivist Eva Golinger’ın Bilgi Edinme Hakkı Yasası çerçevesinde
edindiğimiz dosyalar/kayıtlar ve ayrıca muhbir Chelsea Manning tarafından ifşa
edilen [Amerikan] Dışişleri Bakanlığı yazışmaları, Hugo Chávez
yönetimini istikrarsızlaştırmak amacıyla girişilen uzun soluklu bir mücadelede
Atlas düşünce kuruluşlarını kullanmak için Amerikalı politika yapıcıların
sofistike çabalarını ortaya döküyor.
Atlas’ın Venezüella’nın başkenti Caracas’taki amiral
gemisi düşünce kuruluşu olan Cedice Libertad, daha 1998 gibi erken bir tarihte,
Uluslararası Özel Teşebbüs Merkezi’nden
düzenli mali destekler aldı. Bağış mektuplarından birinde, Cedice’e ayrılan Ulusal
Demokrasi Vakfı (NED) fonu, “hükümet değişimi”ni savunmaya yardım etme amaçlı
diye listelenmiş. Cedice’in yöneticisi, 2002’de Chávez’e karşı kısa süren bir
askeri darbeyi destekleyen, tartışmalı “Carmona Kararnamesi”ne imza koyanlar
arasındaydı.
2006’daki bir yazışma, Amerikan Büyükelçisi William
Brownfield’ın Venezüella’daki siyaseten aktif kâr amacı gütmeyen kuruluşlara
para aktarmakla güttüğü stratejiyi ortaya koyuyor: “1) demokratik kurumları
güçlendirmek, 2) Chávez’in siyasi tabanına nüfuz etmek, 3) Chavismo’yu [Z.T.K.
yani Chávez’in fikir ve siyasal eylemlerinden doğan Sol akımı] bölmek, 4)
hayati Amerikan ticari kuruluşlarını korumak ve 5) Chávez’i uluslararası alanda
yalnızlaştırmak.”
Venezüella’nın mevcut krizinde Cedice, Chávez’in sıkışmış
haldeki savaşa hazır halefi Devlet Başkanı Nicholás Maduro’ya karşı son
protesto dalgalarını teşvik ediyor. Cedice’in son aylarda hükümet karşıtı sokak
gösterilerinin liderlerinden biri olan muhalif isimlerden María Corina Machado
ile çok yakın bağlantıları var. Machado kamuoyu önünde bunu kabul etti. 2014’te
gruba yolladığı kamera kaydında “Atlas Network’e, tüm özgürlük savaşçıların
teşekkürler” diyor.
Venezüella’nın başkenti Caracas’taki Cedice Libertad,
hükümet karşıtı gösterilerin lideri olan Maria Corina Machado’nun da aralarında
bulunduğu muhafazakâr muhaliflere destek veriyor. Kuruluşun başkanı, 2002’de
Hugo Chávez’e karşı askeri bir darbeyi desteleyen tartışma yaratan “Carmano
Kararnamesi”ni imzalamıştı. Cedice, bir Atlas düşünce kuruluşu olup aynı
zamanda Ulusal Demokrasi Vakfı’nın Uluslararası Özel Teşebbüs Merkezi aracılığıyla Amerikan yönetiminden finansal destek alıyor.
***
Atlas Network’ün Buenos Aires’teki Latin Amerika Özgürlük
Forumu’nda genç liderler, üniversite kampüslerinde çetin mücadeleye girişmekten
tutun azli benimsemesi için bütün bir ülkeyi seferber etmeye kadar her düzeyde
sosyalizmi nasıl yenilgiye uğratmak gerektiği konusunda fikir teatisinde
bulunarak ileri geri konuştular.
(…)
Zenginlere vergi kesintisi yapmak, kamu sektörünü
küçültüp özel işletmelerin kontrolüne sokmak ve liberalleşmiş ticari kurallar
ve işçi sendikalarına sınırlamalar koymak gibi serbest piyasa fikirleri hep bir
[olumsuz] algı problemiyle mücadele etmiştir. Bu vizyonun savunucuları,
seçmenlerin bu tür fikirleri toplumun kaymak tabakasına hizmet aracı olarak
görme eğiliminde olduğunun farkındalar. İktisadi liberteryenizmi halkın
menfaatine bir ideoloji olarak yeniden pazarlamak, özenli kitle ikna
stratejilerini gerektiriyor.
Ancak bugün Latin Amerika’nın dört bir yanına hızla
yayılan Atlas modeli, ABD ve İngiltere’de –liberteryenlerin savaş sonrası [Z.T.K.
İkinci Dünya Savaşı’nı kastediyor] yükselen refah devleti dalgasını
yavaşlatıp önünü kesmeye çalıştığı– onlarca yıllık mücadeleyle olgunlaştırılan
bir metoda dayanıyor.
(Uluslararası Özel Teşebbüs Merkezi
(CIPE), gelişmekte olan ülkelerde siyasi örgütlenmeleri desteklemek suretiyle
Amerikan dış politika hedeflerine erişmek için tasarlanmış Amerikan hükümeti
destekli bir vakıf olan Ulusal Demokrasi Vakfı (NED)’na bağlı kâr amacı
gütmeyen bir kuruluş. CIPE, ABD’nin en büyük iş dünyası lobi örgütü olan
Amerikan Ticaret Odası Vakfı tarafından kuruldu. Ancak grubun fonlarının %96’sı
Dışişleri Bakanlığından ve USAID’den geliyor. CIPE, Atlas’ın dünya çapındaki
düşünce kuruluşları ortaklıklarının finansmanında merkezî bir rol oynuyor.
Chafuen, CIPE’yi düşünce kuruluşu “network gücü”nün temel kaynağı olduğunun
altını çiziyor.)
(Brezilya’nın
Rio de
Janeiro şehrindeki the Centro Interdisciplinar de Ética e Economia
Personalista, iş dünyası yanlısı ve liberteryen politikalara teolojik
argümanlar üreten Atlas’a bağlı bir dinî düşünce kuruluşu. Merkez, kısmen
Eğitim Bakanı Betsy DeVos tarafından finanse edilen bir Amerikan düşünce
kuruluşu olan Acton Enstitüsü’nü model almıştır. Merkezin yayın kurulunda
Alejandro Chafuen ile –Dilma Rousseff’in azlini savunan hukuki görüşü
hazırlayan ve kısa süre evvel de Dilma’nın halefi Michel Temer’in azline karşı
çıkan– avukat Ives Gandra da Silva Martins de yer alıyor.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder