KÜRT
BAĞIMSIZLIĞI İÇİN UYGUN VAKİT DEĞİL
Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Araştırmalar Bölümü
profesörü ve Ortadoğu Enstitüsü araştırmacısı
Washington Post,
18.7.2017
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
(…)
Irak’taki Kürtlerin bağımsızlık
istemek için ikna edici sebepleri var. (…)
(…)
Dikkatlice hareket etmeleri için de
çokça nedenleri var. Irak Kürdistan’ı tam bağımsızlığa başarılı bir geçiş için
gerekli kritik şartlardan mahrum. Petrol gelirleri mevcut üretim ve fiyat
seviyesiyle bir devleti finanse etmeye yetmez. Rus hükümetinin kontrolündeki -bağlı
kuruluşları Amerikan yaptırımlarına maruz kalan- Rosneft’le kısa süre evvel
imzaladığı petrol anlaşması [IKBY’nin] ne denli çaresizlik içinde
olduğunun bir göstergesi. Kürdistan’daki siyasi partilerin hiçbiri bu referanduma
karşı çıkmayacak olsalar da halkın onayından geçtikten sonra sürecin nasıl
işleyeceği üzerinde uzlaşmış değiller. IKBY lideri Mesud Barzani, referandumdan
geçmesinin hemen bağımsızlık ilanını beraberinde getirmeyeceği, Bağdat’la
ayrılığın -yeni devletin sınırlarının nereden geçeceği gibi- şartlarını iki yıl
veya daha uzun bir süreçte müzakere edileceği güvencesini veriyor. 20’li
yaşların altındakilerin bu iki yılı sabırla bekleyeceğini veya sınırlar
üzerinde anlaşmanın kolay olacağını düşünen herkes Fantezi Dünyasında yaşıyor
demektir.
Uluslararası şartlar da uygun değil.
(…) Türkiye ve (…) İran referanduma karşı. Musul ve Rakka’da İslam Devleti’yle
savaş büyük ölçüde Kürt savaşçılara bağlı olduğundan ABD’nin itirazı koşulsuz
değil. Ama Bağdat bu ayrılığı kabul etmediği sürece Washington bağımsız bir
Kürdistan’ı tanımaya hazır değil.
Avrupa’nın çoğu da Washington’ın
attığı adımı takip edecektir; her ne kadar bazı ülkelerde bulunan sürgündeki
Kürt topluluğu, bu konuda Avrupa’yı kendi içinde bölerek bağımsızlığın desteklenmesi
doğrultusunda siyasi dengeyi değiştirebilecek olsa da... Çin, kendi toprakları
içindeki Tibet veya Şincan’a [Z.T.K. yani Doğu Türkistan’a] bir
örneklik teşkil etmesinden korkarak Kürdistan’ın bağımsızlığına karşı
çıkacaktır. Rusya belki Güney Osetya, Abhazya, Kırım, Transdinyester ve
Donbas’taki ayrılıkçılığın peşinden gelen böyle bir örneği hoş karşılayarak
desteklemek isteyebilirdi; ama Bağdat’la son dönemde geliştirdiği ilişkileri
bozmakta tereddüt edecektir.
Peki Bağdat ne yapacak? Şii Iraklılar,
giderek omuz silkerek Kürdistan’ın ayrılmasına hazır olduklarını söylemekteler,
ama Kerkük ile diğer ihtilaflı toprakları koparmaması kaydıyla. Bağdat
yönetiminin ülkenin güneyinde bolca petrol yatağı var ve orada yaşayan birçok
Şii, Kürdistan’ı uzak ve zapt edilmez, asi topraklar olarak görüyor. Sünni
Araplar ise meseleye farklı bakıyorlar: Kürtler ayrıldıktan sonra, %75’inden
fazlası Şii hale dönüşecek ezici çoğunluğu Arap bir Irak’ta kalmak istemiyorlar
ve dahası, kendilerinin Irak’tan kopmalarını sağlayacak enerji kaynaklarından
ve toprak kontrolünden de yoksunlar. Bağdat’taki müzakereciler, Sünnileri
tatmin etmek için zorlu bir pazarlık yürütmek zorundalar veyahut davalarını
terk edip petrolden mahrum Irak Sünnilerini kendi başlarının çaresine bakmaları
için terk edebilirler. Bu durumda İslam Devleti, hiç şüpheniz olmasın, anında
geri dönecektir.
Washington, Iraklı Kürtlerin ve
Arapların kendi kendilerini dizginleyeceklerini ve barışçıl ve karşılıklı rızayla
mutabık kalacakları bir sonuca varacaklarını ümit edebilirler. Ama ümit bir
politika değildir. Hala referandumun ertelenme ihtimali var; ama eğer ki
yapılırsa İslam Devleti’yle savaşı baltalaması, Bağdat ile Erbil arasındaki
gerginliği artırması ve ihtilaflı topraklarda savaşı tetiklemesi muhtemeldir.
Aynı zamanda Güney Yemen, Libya’nın doğusundaki Sireneyka/Berka bölgesi ve
Suriye’de bağımsızlık yanlısı hareketleri cesaretlendirebileceği gibi Gürcistan,
Moldova ve Ukrayna’da Rus destekli bağımsızlık iddialarını meşrulaştırabilir.
Bunların hiçbiri ABD’nin hayrına olmayacağından referandumu engellemek için
elinden gelen her şeyi yapmalı ve referandumun ardından değil evvelinde
başarılı bir müzakere için ısrarcı olmalı.
***
[Z.T.K. IKBY’nin medya organı RUDAW’da 22
Ağustos tarihli “ABD niçin Kürtlerin referandumu ertelemesini istiyor?”
başlıklı Ayub Nuri imzalı yazıdan kısa bir bölümün tercümesi:
(…)
ABD referandumun 2018’deki Irak genel
seçimlerinin ertesine ertelenmesini istiyor. Amerikalılar, Irak’ın önümüzdeki
seçimlerinin problemsiz, kolayca yapılmasını ve Şii aşırıcıların Kürtlerin
kopuşunu mevcut ılımlı Başbakan Haydar el-İbadi’ye karşı kullanamamasını
istiyor.
(…) Bir sonraki referandum tarihi
konusunda net ve yazılı garantiler verildiği takdirde bunu ertelemeye hazırlar.
Ancak Kürtler bu türden garantiler alabilmiş değil ve geçmişte [2003’ten bu
ana] Irak’ta kalıp Bağdat’la birlikte çalışma karşılığında Washington’dan
aldıkları diğer birçok söz ve vaadin tamamı tutulmadı ve unutulup gitti.
(…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder