TRUMP, ESKİ DÜNYA DÜZENİNİ TARUMAR EDEBİLİR AMA YERİNE NE KOYACAK?
David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı yazarı)
Washington Post, 19.1.2017
Tercüme: Zahide Tuba Kor
NOT: CIA ve Amerikan yönetimindeki etkili kişilerle sıkı bağlantıları olan ve yazılarında içeriden önemli bilgiler veren David Ignatius'a ait bu blogda yer alan 63 yazının tercümesini toplu olarak okumak için TIKLAYINIZ.
NOT: CIA ve Amerikan yönetimindeki etkili kişilerle sıkı bağlantıları olan ve yazılarında içeriden önemli bilgiler veren David Ignatius'a ait bu blogda yer alan 63 yazının tercümesini toplu olarak okumak için TIKLAYINIZ.
(…)
(…) Uzmanlar, emsalsiz bir iktisadi büyümeyi beraberinde getiren, ABD öncülüğünde inşa edilmiş 1945 sonrası küresel düzenin, kuralları ve bedelleri henüz netleşmemiş bir yapıyla yer değiştireceği yeni bir çağ öngörüyorlar.
Artan belirsizlikler ve risk düzeyi karşısında mali piyasalar, şimdiye kadar sürpriz bir şekilde istikrarlı seyretti. Görevini bırakmak üzere olan Maliye Bakanı Jack Lew, kısa süre evvel verdiği mülakatta şöyle bir uyarıda bulundu: “Yatırıma yol açan faktörlerden birinin güven olduğu ve belirsizliklerle siyasi istikrarsızlığın güveni baltaladığı bir ekonomide, dünyadaki siyasi istikrarsızlığın kümülatif toplamının yatırımları yavaşlatma riski gerçekten sözkonusu.”
Trump eski düzenin çöküşünü kucakladı. Amerikan güç ağının iki önemli müttefikine meydan okuyarak NATO’yu “köhne” bir örgüt olmakla eleştirdi, AB’nin ise dağılacağı tahmininde bulundu. Sadece Çin’den değil, Almanya’dan gelen ithal mallara da gümrük vergisi koymaktan bahsederek küresel ticaret savaşı korkusunu tetikledi. Amerikan imalat sektörünü canlandırma sözü verdi ama birçok iktisatçıya göre bu, ekonominin diğer kısımlarını altüst etmeden gerçekleşemez.
Başkanların Yemin Gününde “bekle ve gör” her zaman iyi bir kuraldır. Ancak biz daha evvel, son derece fazla yıkıcı görüşe ama çok az tecrübeye sahip Trump gibi bir başkan hiç görmedik. Değişim onun siyasi alamet-i farikası. Söylediklerini ve attığı tweetleri hayata geçirirse, küresel iktisadi ve güvenlik ilişkileri çerçevesini –korkarım ki daha kötüye gidecek şekilde– yeniden şekillendirmiş olur.
(…) Trump, bir yandan büyük altyapı harcaması, diğer yandan büyük vergi kesintisi önermekte. Bu politika, tıpkı Reagan’ın ilk yıllarında olduğu gibi, bütçe açığında keskin bir artışa yol açabilir.
(…)
Trump’ın eski düzenin çatladığına dair vizyonu önde gelen birçok dış politika uzmanınca da paylaşılıyor. Ancak bunun sonuçları konusunda çok daha az umutlular. İktisadi küreselleşmeye karşı isyan, ABD’de ve Avrupa’da sağcı milliyetçi siyasetçileri yükseltti. Bundan gerçek anlamda istifade edecekler Amerikan öncülüğündeki sistemi değiştirme arayışındaki Rusya ve Çin olabilir.
Bu riskli dönüşüm konusu, Amerikan Milli İstihbarat Konseyi tarafından bu ay yayımlanan “Küresel Eğilimler” raporunda ele alındı [Z.T.K. 235 sayfalık raporun linki: https://www.dni.gov/files/images/globalTrends/documents/GT-Full-Report.pdf]. Buna göre “Önümüzdeki 5 sene içinde hem ülkeler arasında hem de ülkelerin kendi içinde gerginliklerin artışına şahit olunacak… Soğuk Savaş’ın akabinde Amerikan üstünlüğü dönemi (sona ermekte). Muhtemeldir ki aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan kurallara dayalı uluslararası düzen de... Uluslararası alanda işbirliği ve kamuoylarının beklediği şekilde yönetmek çok daha zorlu hale gelecek.”
Benzer bir ümitsiz değerlendirme bu ay Rand Corporation tarafından yayınlandı. “Çalkantılı bir Dünyada Stratejik Tercihler” [Z.T.K. 311 sayfalık raporun linki: file:///C:/Users/User/Downloads/RAND_RR1631.pdf] başlıklı çalışmada Rand, küresel bir taşma noktasına işaret ediyor: “Soğuk Savaş sonrası düzen artık sona eriyor. Tarihçiler bunun zamanlamasını tartışabilirler, ama dış politika uygulayıcılarının çoğuna göre dünyanın yeni bir çağa, karmaşık bir çalkantılar ve fırsatlar çağına girdiği aşikâr.”
Trump’ın teklifine benzer bir “Evine Dön Amerika” stratejisi, Rand raporunun iddiasına göre, “ABD’nin daha istikrarsız bir dünyayla muhataplığını sınırlandırma karşılığında” [dünyadaki] Amerikan hedeflerini ve nüfuzunu azaltacaktır. Rusya ve Çin bundan istifade etmeye çalışacaktır. Rusya’nın uzun vadeli iktisadi sıkıntıları olsa da “düşüşteki güçler bazen en tehlikeli aktörler olabilir.”
Trump’ın ABD lehine ticaret koşullarını yeniden belirleyecek ve istikrarsız bir dünyayı yeniden dengeleyebilecek şekilde Rusya, Çin ve Avrupa’yla büyük bir anlaşma vizyonu var. Ve şu an için Trump, orantısız bir şekilde ABD’deki ve Avrupa’daki elitlerin faydasına olan küreselleşmeye karşı yükselen dünya çapındaki hareketin lideri konumunda. Ancak Lew’in de söylediği gibi, bu “uzman karşıtı ve elit karşıtı ruh hali… klasik ekonomiyi değiştirmez.”
Trump şu anda kargaşa içindeki bir dünyayı şekillendirme sorumluluğuna sahip. ABD ise hiç de iç açıcı olmayan Trump’ın başkanlık realitesiyle yüz yüze.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder