HALEP’İN
DÜŞÜŞÜNÜN ARDINDAN
Francesco
Belcastro (İngiltere’deki Derby Üniversitesinde ders veriyor ve St.
Andrews Üniversitesi Suriye Araştırmaları Merkezinde araştırmacı)
The
National Interest, 30.11.2016
Tercüme: Zahide Tuba Kor
(…) ancak çok daha önemli olan soru şu: Acaba
Halep’in düşüşü Suriye çatışmasının gelişimini nasıl etkileyecek? Suriye ve
Irak’ta IŞİD’den kurtulma seferberliği devam ederken sahadaki aktörler
çatışmanın bir sonraki aşaması için kendilerine zemin hazırlıyorlar. Kuzey
Suriye’de Kürt güçleri, merkezi yönetim ve Türkiye arasında kırılgan bir denge
sözkonusu. Halep’in düşüşü, hâlihazırda ilişkileri Rusya arabuluculuğunda
kırılgan bir anlaşmaya dayalı olan Suriye rejimi ile Ankara arasındaki
gerginliği daha da artırabilir. Bu makalede öngörülebilir gelecekte çatışmanın
gidişatını şekillendirecek üç boyuta değineceğiz: (i) Halep’in nasıl düşeceği,
(ii) Türkiye’yle mutabakat ve (iii) Rakka’daki durum.
Birincisi,
(…) Halep’in “nasıl” düşeceği rejimin bundan sonra ne yapacağıyla yakından
bağlantılı. Halep’in düşüşüyle Suriye çatışması sona ermeyip yeni bir aşamaya
geçecek. Rejim, yeni kazanımlarını güvence altına almak ve diğer bölgelerin
kontrolünü ele geçirmek için savaşı sürdürmek zorunda. Suriye rejimi iyi
eğitimli askeri birliklerin kronik eksikliğinden muzdarip. (…) Eğer ki rejim,
Halep’i çok az bir kara gücüyle ele geçirirse akabinde derhal muhaliflerin
elindeki diğer bölgelere odaklanabilir. (…)
İkincisi,
kuzeydeki mevcut dengenin Suriye rejiminin de kabul ettiği bir Türk-Rus
anlaşmasına dayandığı anlaşılıyor. Göründüğü kadarıyla taraflar arasında
mutabakat şu şekilde: Türkiye’nin Halep’e müdahil olmaması karşılığında rejim,
Türk askeri birliklerinin Suriye topraklarındaki varlığına rıza gösterdi. Eğer
ki anlaşmanın maddeleri gerçekten bu şekildeyse soru şu: Şehir düştüğünde ne
olacak? Acaba rejim, Türkiye’ye karşı eleştirilerini daha yüksek perdeden
seslendirir hale mi gelecek? Gerilla gruplarını desteklemek suretiyle
topraklarındaki Türk varlığını baltalamaya mı kalkışacak? Bu hassas denge,
iddia edildiği üzere Suriye savaş uçaklarının Türk birliklerini hedef alıp 5
askerin ölümüne ve birçoklarının da yaralanmasına yol açarak zaten çözülme riski
altında. Halep savaşının akabinde Şam-Ankara gerginliği artabilir ve [Esed] rejim[iy]le
Kürt güçleri ve Irak hükümeti arasındaki mutabakat yenilenebilir. Yazın Haseke
ve çevresindeki çatışma haberlerine rağmen Suriye rejiminin YPG’yle çıkarları
önemli ölçüde birbirine yakınlaşıyor. Benzer şekilde Suriye’nin Türk
varlığından duyduğu endişe Bağdat’la daha da yakınlaşmasını sağlayabilir; zira
Iraklı karar alıcılar da Musul inisiyatifindeki Türk varlığından benzer şekilde
endişe duyuyorlar. Türkiye destekli koalisyon, Suriye’nin kuzeyinde başarılar
kaydetse de Ankara’nın aktivizmi bölgede direniş ve gerilimler yaratmaya
mahkûm.
Bu
gelişmeler bağlamında “Rakka mücadelesi”nin çoktan başladığını akılda tutmak
önemli. Amerikan destekli isyancı birlikler IŞİD kontrolündeki şehre doğru
ilerlemeye başladı. (…) “Suriye Demokratik Güçleri” çok büyük ölçüde Kürt
birliklerinden oluşuyor (…). Ancak Rakka’nın Kürtler açısında hiçbir stratejik
veya tarihi değeri yok. (…) Rakka düştüğünde (ki bu öyle kısa bir sürede gerçekleşemeyebilir)
kaçınılmaz soru, kimin sorumluluğuna bırakılacağı. (…)
(…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder