PENTAGON’UN
RUSYA’YI VE ÇİN’İ CAYDIRMAK İSTEDİĞİ YENİ EGZOTİK SİLAH
David Ignatius (Washington Post
gazetesi köşe yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde
yer alan casusluk romanı yazarı)
Washington Post,
23.2.2016
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
Günlük haber bültenlerinde
İslam Devleti ve Suriye’yi konu alan haberlerin arasında pek fazla dikkat
çekmese de Pentagon, Rusya’yı ve Çin’i caydırabilecek yeni bir ilginç/egzotik
silaha yöneliyor.
Pentagon
yetkilileri robot silahlar, “insan-makine takımları [Z.T.K. yani makinelerle çalışan
askerî birlikler]” ve gelişmiş, aşırı güçlendirilmiş
askerler yaratmak için yapay zekanın ve makinelerin son versiyonlarını
kullanmayı açıkça konuşmaya başladılar. Bunlar kulağa bilim-kurgu gibi
gelebilir; ama Pentagon yetkilileri, Rus ve Çin ordularının kaydettiği hızlı
gelişmelerle baş edebilmek için bu tarz ileri teknoloji ürünü sistemlerin en
iyi yol olduğu sonucuna vardıklarını belirttiler.
Geçen
hafta Amerikan Savunma Bakan Yardımcısı Robert Work ve Genelkurmay Başkan
Yardımcısı ve Hava Kuvvetleri Komutanı Paul Selva ile yapılan bir röportajda,
bu –muhtemel- Amerikan devrimsel silah sistemleri açıklandı. Bu, daha birkaç ay
evveline kadar ordunun yürüttüğü en gizli çalışma hakkında son dönemde yapılan
sıradışı ifşaatların en sonuncusuydu.
Work
şöyle dedi: “Bu, savaş ağlarımızı daha güçlü hale getirmemizin bir yolu ve
umarız ki bu yol bizimle çatışmaya kalkışma konusunda (…) Ruslarla Çinlilerin
zihinlerine yeterince tereddüt/şüphe zerk eder. İşte bu, bana göre,
konvansiyonel caydırıcılığın tanımı.”
Pentagon
içinde bu ileri teknoloji yaklaşımı[nın adı], Soğuk Savaş sırasında Rus
askerî ilerleyişini kontrol altına alan önceki iki “dengeleme”den mülhem,
renksiz/yavan bir ifade olan “üçüncü dengeleme stratejisi” olarak biliniyor.
İlk dengeleme taktik nükleer silahlar, ikincisi hassas güdümlü konvansiyonel
silahlar içindi. Son versiyon ise Rusya ve Çin’in kat ettiği ilerlemelerle
aşınan [Amerikan] caydırıcılığın[ın] akıllı, robot silahlarla
yeniden sağlanabileceği faraziyesine dayanıyor.
Genelkurmay
Başkanı General Joseph F. Dunford, temmuz ayında görevine atanmadan evvel
Kongre üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, Rusya’nın ABD için en büyük “varoluşsal”
tehdit olduğunu söylerken aslında bir erken uyarıyı dillendiriyordu. Work de
son konuşmasında dedi ki, ABD 2001’den beri Ortadoğu’ya odaklandığından “bizim
programımız, bu en son teknolojiye sahip tehditlerin yeniden belirmeye
başlamasına karşı adaptasyonda yavaş kaldı.”
Pentagon’un
2017 bütçesi ileri teknoloji kurmak için gerekli parayı da kapsıyor: Mesela
Çin’in Amerikan donanmasına yönelik uzun menzilli bir saldırısına karşı koyacak
gelişmiş silahlar için 3 milyar dolar, denizaltı sistemlerini modernleştirmek
için 3 milyar dolar, “insan-makine [işbirliğinden oluşan] takımları” ve insansız hava araçlarıyla “toplu
akın” operasyonları için 3 milyar dolar, yapay zeka kullanan siber ve
elektronik sistemler için 1,7 milyar dolar, savaş oyunu ve yeni konseptlerin
diğer denemeleri için 500 milyon dolar.
Zaman
zaman Rus ve Çin tehditlerine mukabelede yavaş hareket etmekle suçlanan Obama
yönetimi, Amerika’nın en büyük avantajı olan teknolojiyi bir koz olarak
kullanmasının aslında en iyi strateji olacağı kararına varmış görünüyor.
Kavramlar Başkan Reagan’ın otuz yıl evvelki “Yıldız Savaşları” inisiyatifini
hatırlatıyor.
Yüksek
teknolojinin canlandırılması, geçen yıl müstakil robot silahlar “yaz
çalıştayı”nı gerçekleştiren üstün nitelikli Savunma Bilimi Heyeti tarafından
teşvik edildi. Heyet uyardı: “Düşünün ki düşmanımızın elindeki bu tarz
yeteneklere karşı koymaya hazırlıksızız...”
Oyun
kısmen Ruslara ve Çinlilere mesaj yollama üzerine kurulu. Work, Rusya’yı
“yeniden dirilen bir büyük güç” ve Çin’i de “muhtemelen [Rusya’dan] daha
kalıcı bir stratejik meydan okumayı bünyesinde barındıran, etkileyici bir
potansiyel/gizli teknolojik kapasiteye sahip yükselen bir güç” olarak
tanımladı. 2 Şubat’taki bütçe ilanında Savunma Bakanı Ashton Carter, Avrupa’da
Rus “saldırganlığı”ndan bahsetti ve dedi ki “25 yıldır böyle bir endişemiz
yoktu ve tam aksi olmasını dilesem de maalesef ki [bu konuda] artık
endişeliyiz.”
Carter
bu bütçe mesajında, müsteşarken 2012’de başlattığı çok gizli bir inisiyatif
olan Pentagon’un “Stratejik Kapasiteler Bürosu”nu anlatırken şaşkınlıktan
bazılarının gözleri faltaşı gibi açıldı. Büronun mikro kameralar ve sensörler
kullanan akıllı silahların ileri yön bulma sistemi (navigasyonu), hiper hızlı
fırlatıcılar kullanan füze savunma sistemleri ve “gerçekten hızlı, gerçekten
dirençli” toplu akın eden insansız hava araçları üzerinde çalıştığına dikkat
çekti.
(…)
Ukrayna
ve Suriye’deki savaş sahası, Rus [silah]ların[ın] yeteneklerini
göstermesine imkan sağladı can sıkıcı bir şekilde. Röportajda ve diğer kamuya
açık konuşmalarda Work, Rusların otomatikleşen savaş ağları, ileri sensörler,
insansız hava araçları, anti-personel silahlar ve frekans/sinyal bozucu
araçları da içeren askerî ilerlemelerini bir bir sıraladı.
Aralık
ayında Yeni Amerikan Güvenliği Merkezindeki bir toplantıda Work şu uyarıyı
yaptı: “düşmanlarımız, gayet açıkça, gelişmiş/donanımlı personel operasyonları
yürütüyorlar. Ve bu gerçekten ödümüzü patlatıyor”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder