TERÖRİZM DÖNGÜSÜ
George Friedman (Amerikalı siyaset bilimci, Stratfor’un kurucusu ve
2015 yılına kadar başkanı, Geopolitical Futures’ın kurucusu ve yöneticisi)
Geopolitical
Futures, 23.3.2016
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
Özet: Belçika
saldırıları eski bir döngüyü harekete geçirecek: kitlesel teyakkuza geçme,
teröristlerin gizlenmesi, alarm halinin gevşemesi, teröristlerin yeniden ortaya
çıkışı. Teröristlerin her daim tespiti mevcut araçlarla neredeyse imkansız. İşe
yarayabilir tek seçenek beşeri istihbarat, yani terör örgütlerine sızan
casuslar; ama bu da şaşırtıcı bir şekilde zor. Ya terörizmle birlikte
yaşayacağız ya da yeni stratejiler benimseyeceğiz; zira eski stratejiler ancak
bazı saldırıları durdurabilir, hepsini değil.
(…)
Her daim teyakkuz halinde olmak imkansızdır; zira bu hal, sürekli
adrenalin tüketiminden dolayı kişinin kendi kendini yok etmesine veya canından
bezmesine yol açar. Aynısı polis veya güvenlik güçleri için de geçerli. Sürekli
bir kriz halinde kalabilme kabiliyeti, tıpkı bir birey gibi, onlar için de
sınırlıdır; nihayetinde güvenlik görevlileri de insandır. Döngüyü yönlendiren
de budur. Saldırı sonrası adrenalin patlaması normaldir. (…) Ancak saldırının
üzerinden aylar geçtiği ve tehdit uzaklaştığı halde güvenlik birimlerini
teyakkuzda tutmak oldukça zordur. Tam teyakkuza geçmek için gerekli adrenalin
–ister bireysel isterse toplu- önceden sipariş verilmez. Tehdit gerçek
olmalıdır. Terör örgütleri de işte tam da bunu artık anlamış durumdalar. (…)
Başarılı bir terörle mücadele güvenlik güçleriyle gerçekleştirilmez;
istihbarat servisleri kullanılmalıdır. (…) İstihbarat servisleri düşmanın
niyetlerini derinlemesine araştırır; görevleri, saldırı düzenlemek isteyenleri
tespit etmek, ağların izini sürmek, yakalanmalarını ise polise ve güvenlik
güçlerine bırakmaktır.
İstihbarat problemi basittir. Niyeti nasıl açığa çıkarırsın? İstihbarat
ekseriyetle kapasiteye odaklanır; ancak bir terörist olabilmek için gerekli
kapasite kişinin kendisinde zaten mevcuttur ve taşınabilirdir. Herkes saldırma
kapasitesinde olduğundan sadece kapasite izi süremezsin. Ortadoğu
patlayıcılarla dolu. Trafik –legal, illegal ve mülteciler- kitleler halinde
Ortadoğu’dan Türkiye’ye, oradan da Avrupa’ya akıyor. Benzer şekilde
patlayıcılar da eski Sovyet coğrafyasında, bilhassa Çeçenistan gibi yerlerde
halihazırda mevcut durumda. İntihar saldırısı için gerekli patlayıcıların
akışını kesmek mümkün; ama akış o derece büyük ki tüm patlayıcı akışının önüne
geçilemez. Ve bazı patlayıcılar, bomba imal etmeyi bilenler tarafından Avrupa
içinde de hazırlanabilir. Aramızdaki bomba üretenleri de yüzüne bakarak tespit
edemezsin.
İstihbaratın karşı karşıya kaldığı meydan okuma, terör saldırısı
düzenleme niyetindekilerle bomba üretme malzemelerine erişim kabiliyetinde
olanları tespit etmektir. Her ikisini de tespit kritiktir. (…) Güvenlik
güçlerinin kapasitesi sınırlıdır. Cihatçı olabileceği düşünülen herkesin
peşinden giderlerse kaynakları tükenecektir. Gerçek teröristler de,
takipçilerini bir yerleri patlatmaya niyetlendiklerini açık açık söylemeleri
için teşvik ederek hedef şaşırtacaklardır. Her elinde plastik patlayıcı olanın
peşinden gidersen gölgeleri takip edersin. (…) Teknoloji faydalıdır, ama ona
güvenmek zordur. (…)
İstihbaratın problemi şu ki, herkesi muhtemel bir terörist farz etmek
zorundadır. (…)
Terörizmin -doğası gereği- dışarıya sınırlı sinyal/işaret vermesi bir
problemdir. Kara para aklama, büyük mal hareketliliği, büyük araç filoları gibi
şeylere ihtiyaç duyan örgütlü suçun aksine, terör saldırısı çok az sayıda
insanla, sınırlı kaynakla, az bir parayla, sınırlı bir iletişimle
gerçekleştirilebilir. Yani terörün bıraktığı parmak izi çok daha azdır. O halde
teröristleri nasıl tespit edeceksin? Bu, topluma iyice nüfuz etmeyi gerektirir.
Teröristler milyonlarca dolar havale edilmeyeceğine göre 500 dolarlık
işlemleri/hareketlilikleri araştırmak lazım. Malların büyük miktarda akışı söz
konusu olmadığından [kiralanan] her bir aracı sorgulamalısın.
Bu terörist grubun bir ortak özelliği var. Müslüman olmaları. Bu ortak
bir özellik olmakla birlikte salt buna odaklanmak faydalı değil. (…) Terörizmin
stratejilerinden biri teröristlerin sayısını iyice az tutmaktır. Eğer sayıları
artar ve birbirleriyle temasa geçerlerse açığa çıkarlar. (…) Irki profil
çıkarmak işe yaramaz, çünkü teröristler aptal değiller.
Eldeki mevcut kaynaklar ışığında işe yarar yol hangisidir? En önemlisi,
terör örgütünün komuta merkezine casuslarla sızmaktır. Yeni teknolojik araçları
dikkate alarak bazıları bunu eski moda sayabilir. Problem şu ki teröristler
hükümetlerin kapasitesinin ne olduğunun gayet farkındalar. Telefonla konuşmayıp
iletişimi kağıt üzerinden sağlamanın önemini biliyorlar. Hem de Edward
Snowden’ın ifşalarından çok daha uzun bir zaman evveldir bunu biliyorlar.
Örgüt mensuplarının güvenini kazanmaktan terör saldırıları
gerçekleştirmeye (ama intihar saldırıları değil) ve onlardan biri olmaya kadar
terör operasyonlarının her düzeyinde beşeri istihbarata ihtiyaç var; ama bunu
başarmak olağanüstü zor bir şey. İddia ediyorum, en küçük ayrıntılarına kadar
elektronik araştırma yapsanız dahi ancak bazı teröristleri tespit
edebilirsiniz, ama en tehlikelilerini değil. Zira kredi kartıyla her bir
alışverişin sisteme girdiğini, kiralanan her aracın ve her telefon konuşmasının
izlendiğini biliyorlar. Bu doğru olmasa dahi onlar öyle farz ediyorlar. Örgütün
her düzeyine erişebilecek şekilde güvenilir kaynaklarla İD’e insan sızdırmak
hayret verici şekilde zor ve bunda başarısız olma ihtimali de yüksek. Ama eğer
başarılırsa bu, düşmanın gardını düşürebilmenin bir yolu.
Bunun sistematik olarak yapılıyor olma ihtimali de var. Ama bilenler
konuşmaz ve konuşanlar bilmez. Bu konuda benim gerçekten bir bilgim yok. Ama
stratejik seçenekleri ve teröristlerin disiplinli doğasını araştırdıkça
otomatik bilgi toplamak problemi nasıl çözer bilmiyorum. (…)
Güvenlik, teröristleri mağlup edemez; sadece zamanlamayı tespit
edebilir. Elektronik istihbaratla ancak teröristlerin bir kısmı yakalanabilir.
Beşeri istihbarat içinse sarsıcı riskleri üstlenmeye hazır ve bunu kusursuzca
yapacak bölge insanına ihtiyaç var. Muhtemelen bu yapılamıyordur, ama eğer
yapılıyorsa da bu konuda hiçbir bilgim yok. Ya bunun gibi bir şeyler yapmalıyız
ya da terörün zaman zaman nüksetmesini kabullenmeliyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder